bugün

the royal tenenbaums

--filmi izmeyen okumasın spoylırı--
evvela ben, o vereceğim spoylırı.. öpüyorum.

neyse.

tenenbaums ailesinin hatrına, spoylırın kulağına su kaçırmıyorum; kezlerce su istasyonu kuruyorum.

tenenbaums ailesi.

evet, filmi izlediğim haftadan sonra böyle bir aile olduğunu kendime inandırıp durmuştum. çünkü bencil ve ailesini terkedip yıllar sonra geri dönen bir baba. mütemadiyen evlatlık olduğu yüzüne vurulan bir kız çocuğu. hem o kız çocuğu ki.. kız çocuğu..

güzellikler hep ayrıntılarda bu yüzden gizli belki de. parmağını yarısı kesik ve sürekli banyoda televizyon izleyip sigara içen Margot. başka özelliği de yardıra yardıra oyun yazması olsa gerekmiş.

çalışkan ve özverili anne. finans aleminin altın zekası chas.

onu bunu bırakıp biran önce gelmek istediğim konu ve kişi; Richie Tenenbaum.. vurucu (tenis şampiyonu) filmdeki lakabı gibi bi şey. ve evlatlık olan kız kardeşine aşık.
--filmi izmeyen okumasın spoylırı--

bu kadar polise hesap veriyomuş ayrıntılarından sonra ailenin tam bir bulutlu olması. şaşkın. belki de ifade edilemez ama yaşanılası bi tuhaflığı. evet, insanda ilk defa yediği ama hep yemek istediği bi yiyecekmiş gibi his uyandırması..
(bkz: hislerim biçim biçim)

ruby tuesday parçasıyla büyüyen sahnelerde, parçanın da katkısı olduğu konusunda şüphem varsa bir defa tenenbaums demek nasip olmasın ama; bir kaç izlemeyle film iyice yerine oturup daha çok kollarını açıyo sanki izleyenine. eleştirmen misali cümle yardırmak da bu olsa gerek, filmin izleyenine kendini açması gibi bi sığ cümleyle seviyeyi yerlere düşürmeden orhan gencebay'dan hatasız kul olmaz, hatamla sev beni şarkısını bin bir alaverenin döndüğü tenenbaums ailesine yollarım.

ekleme: kalıbımı basarım ki en iyi sahne üstteki entryde de belirtilen sahnedir.(işbu enrty üstteki entryi nefere etmemektedir.)