bugün

saat kaç

adnan polat'ın aldığı risktir.

2005-2006 sezonunun ortasını geçtikten sonra galatasaray futbolcu yerine adnan bey'i transfer etti. adnan polat akıllıca bir taktikle "bu hafta fener puan kaybedecek", "haftaya puan farkı azalacak" türünden demeçlerle olayı son haftaya kadar taşıdı. sonra son hafta dedi ki "saat 20.45'te şampiyonuz." galatasaray şampiyon oldu ve adnan polat bütün tribünleri gezdi, suratında o "ben dememiş miydim?" bakışıyla sordu: "saat kaç?"

üzerinden bir sene geçti. Adnan bey aynı yöntemi deniyordu, tutmadı. sonra da taraftar çığırından çıkınca da "ben olanlarda medyayı da suçlu buluyorum" diyerek çıktı işin içinden.

şimdi ben soruyorum adnan bey. geçen sene siz mi şampiyon yaptınız koca takımı? hasan şaşlar, hakan şükürler, hasan kabzeler, sabri sarioğlular, alioum saidoular oynamadı da siz mi değdirdiniz sihirli değneğinizi? işte taraftar da soruyor o zaman: şimdi saat kaç adnan bey? saat 20.45 değil mi? takım aynı takım, hoca aynı hoca değil mi? siz yine takımın futbol şube sorumlusu olarak orada değil misiniz? her hafta demiyor musunuz puan farkı azalacak diye? o zaman şimdi sorun ne? saat kaç adnancım, saat kaç cidden?

adnan bu riski almıştı efendiler. "ben geldim, takımı şampiyon yaptım" demek "takımı adnan şampiyon yaptı" dedirtmek için aldı bu riski. hasanları, hakanları, mondragonları çiğnedi. şampiyonluk gecesi taraftara bunu sorarken bile "yaa gördünüz mü işte, ben yaptım ben!" dercesine gezindi ortalarda. sonra da gün geldi "saat kaç" dedi kendi taraftarı ona yine 18 dakika uzayan bir maç boyunca.