bugün
- bir kadına söylenebilecek en güzel iltifat15
- putine bir savaş taktiği ver13
- karşı cinste çekici gelen özellikler13
- dünya türkiye'nin neyini kıskanıyor24
- lise eteğini saklayan hatun10
- online 28 yazar şu an ne yapıyor13
- 24 mayıs 2024 panathinaikos fenerbahçe beko maçı14
- yazarların bugün içtiği sigara sayısı16
- ideal erkek boyunun 195 olması16
- iremga'yı taşlamak14
- ameliyatla erkek oldum soruları alayım19
- sokak hayvanları uyutulacak80
- türkiye fakirse halk neden obez31
- rüyada olduğunu fark etmek8
- zalbert kızsa kanıtlasın11
- mert hakan yandaş26
- hayırlı cumalar9
- türk kızları neden gülümsemiyor17
- bir kadın nasıl susturulur21
- biontech aşısı olan insan9
- kitap okumanın zararlı ve gereksiz olması12
- iran cumhurbaşkanının cennete girişi12
- ankarayı öven tip9
- geldi yine deli9
- sokak köpeklerini çin'e ihraç etmek12
- türk erkeklerindeki iğrenç detaylar15
- beşiktaş ın fenerbahçe yi geçmesi12
- iran'ın teşekkür mesajında türk bayrağı koymaması17
- 23 mayıs 2024 beşiktaş trabzonspor maçı25
- icardi190522
- e f e8
- aydinoglu bombala21
- bir erkek nasıl rahatlar15
- kocaeli de asansöre sıçan adam8
- 6 ayda yazılımcı olmak10
- ismail kartal19
- mecidiyeköy metrosunda intihar eden kız10
- 23 mayıs 2024 ali koç basın toplantısı11
- kızlar kendi aralarında ne konuşuyor11
- sjsjsjsjsjsjsjsjsjsjsj sjs8
- bik bik için diktiğim etek17
- insan olmaya ceyrek kala8
- galatasaray17
- türkiyedeki rusların gövde gösterisi yapması11
- age of empires'in üstüne oyun var mı12
- 22 mayıs 2024 atalanta bayer leverkusen maçı8
- erkeklerin sözlükte durma nedeni10
- hangi sözlük erkeğiyle evlenmek istersin8
- spor salonuna gitsem erkekler popoma bakar mı12
- unutulan ünlüler11
şimdi yeni jenerasyon ergen solcularımız çıktı meydana. marifeti, alakalı olsun, alakasız olsun her linkin altına atatürk ve 1. cumhuriyet'e saldıran çoğu sınıfsal temelden yoksun, en azından ıq'su ayakkabı numarasından büyük kişilerin ortaya atamayacağı tezleri, kinder süpriz yumurtadan çıkarmışcasına ortaya çıkıp söyleyebilmesi.
hiçbirşey eleştirilmez değildir, dolayısı ile yanlış olan eleştiri yapması değil bunu hangi akla hizmet, ne şekilde yaptığıdır. bugün artık 1.cumhuriyet'ten eser kalmamışken, ona ait tüm kurumlar 1990 sonrası doğu bloğunun çöküşü ile ivme kazanarak büyüyen 2.cumhuriyetçiler tarafından revize edilmişken, bu oyuna 12 eylül sonrası mutasyona uğrayan, soldan devşirme liberal solcular eşlik ederken, kemalist aydınlar, generaller, rektörler, gazeteciler, milletvekilleri yani tüm küçük burjuva askeri-sivil zümre bu dinci-gerici 2.cumhuriyetler ve liberal solcuların eli ile hapislere hücrelere tıkılırken, kurulmakta olan yeni cumhuriyeti görmeyip sürekli artık hiçbir kurumundan eser kalmamış bir olguya saldırmanın adı takıntılı ruh halidir, zararlıdır. çünkü sınıf bilincinden yoksul her eleştiri, burjuva ağzı ile yapılan her saldırı yine o burjuva düzene hizmet eder.
liberal-burjuva-sınıf aklı, kendi hayalinde yarattığı dünyanın özgül kavram ve kategorilerinden yola çıkan, gerçekliğe de, kendi sınıf çıkarlarına denk bir epistemolojiyle yaklaşan bir akıl olduğundan, baştan eksik/yetersiz ya da sakatlanmış/sorunlu bir akıldır.
akademiye, medyaya ve entelektüel çevrelere de büyük ölçüde hâkim olan burjuva akıl/dünya görüşü (buna katıksız liberaller kadar sol liberaller, sivil toplumcular, ikinci cumhuriyetçiler, hakiki demokratlar, radikal demokratlar vb dahil), toplumsal olguları, sosyal koşullar ve ilişkiler dışında duran, sabit, yalıtık gerçekliklermiş gibi ele aldığından, cumhuriyeti de yanlış bir zeminde sorunsallaştırmaktadır.
örneğin, bu bakış açısının, genellikle, ya bir takım özsel-sabit niteliklerle yüklü kavramlar, dolayısıyla fiktif (ideal-tipik) modeller veya tekil-ampirik olgular ile onların görüngüleri üzerinden cumhuriyeti sorguladığı görülmektedir. bu tarz bir yaklaşım, özü gereği (tarih-dışı kavramları ve toplum-ötesi modelleri referans aldığından), skolastiktir. ikincisi, olgunun tarihselliği ve toplumsallığını göz ardı ettiğinden idealist/metafiziktir. üçüncüsü, toplumsal gerçekliğin bütünlüğünü; olguların gerek kendi aralarında gerekse bütünle ilişkilerindeki diyalektiği hesaba katmadığından, partikülarist/pozitivisttir.
1.cumhuriyet, atatürk, kemalizm tabii ki eleştirilebilir, ancak 1.cumhuriyeti eleştirebilmek için en az ona ait kurucu ideolojiden daha yüksek bir ideolojiye sahip olmak gerekir. bunlar şüphesiz ki sosyalistlerdir. ve sosyalistler de burjuva-liberal, ergen ağzı ile değil sınıfsal bakış açısı ile eleştiri yaparlar!
cumhuriyet karşısındaki sosyalist tutum, küreselleşme ve solun yenilgisiyle hegemonik bir güç elde eden liberallerden ve islamcılardan ayrılmak zorunda. dolayısıyla cumhuriyet, onun aştığı (hilafet, monarşi, işbirlikçilik gibi) değerlerle örtüşen perspektiflerle eleştirilmekten kaçınılmalı.
hiçbirşey eleştirilmez değildir, dolayısı ile yanlış olan eleştiri yapması değil bunu hangi akla hizmet, ne şekilde yaptığıdır. bugün artık 1.cumhuriyet'ten eser kalmamışken, ona ait tüm kurumlar 1990 sonrası doğu bloğunun çöküşü ile ivme kazanarak büyüyen 2.cumhuriyetçiler tarafından revize edilmişken, bu oyuna 12 eylül sonrası mutasyona uğrayan, soldan devşirme liberal solcular eşlik ederken, kemalist aydınlar, generaller, rektörler, gazeteciler, milletvekilleri yani tüm küçük burjuva askeri-sivil zümre bu dinci-gerici 2.cumhuriyetler ve liberal solcuların eli ile hapislere hücrelere tıkılırken, kurulmakta olan yeni cumhuriyeti görmeyip sürekli artık hiçbir kurumundan eser kalmamış bir olguya saldırmanın adı takıntılı ruh halidir, zararlıdır. çünkü sınıf bilincinden yoksul her eleştiri, burjuva ağzı ile yapılan her saldırı yine o burjuva düzene hizmet eder.
liberal-burjuva-sınıf aklı, kendi hayalinde yarattığı dünyanın özgül kavram ve kategorilerinden yola çıkan, gerçekliğe de, kendi sınıf çıkarlarına denk bir epistemolojiyle yaklaşan bir akıl olduğundan, baştan eksik/yetersiz ya da sakatlanmış/sorunlu bir akıldır.
akademiye, medyaya ve entelektüel çevrelere de büyük ölçüde hâkim olan burjuva akıl/dünya görüşü (buna katıksız liberaller kadar sol liberaller, sivil toplumcular, ikinci cumhuriyetçiler, hakiki demokratlar, radikal demokratlar vb dahil), toplumsal olguları, sosyal koşullar ve ilişkiler dışında duran, sabit, yalıtık gerçekliklermiş gibi ele aldığından, cumhuriyeti de yanlış bir zeminde sorunsallaştırmaktadır.
örneğin, bu bakış açısının, genellikle, ya bir takım özsel-sabit niteliklerle yüklü kavramlar, dolayısıyla fiktif (ideal-tipik) modeller veya tekil-ampirik olgular ile onların görüngüleri üzerinden cumhuriyeti sorguladığı görülmektedir. bu tarz bir yaklaşım, özü gereği (tarih-dışı kavramları ve toplum-ötesi modelleri referans aldığından), skolastiktir. ikincisi, olgunun tarihselliği ve toplumsallığını göz ardı ettiğinden idealist/metafiziktir. üçüncüsü, toplumsal gerçekliğin bütünlüğünü; olguların gerek kendi aralarında gerekse bütünle ilişkilerindeki diyalektiği hesaba katmadığından, partikülarist/pozitivisttir.
1.cumhuriyet, atatürk, kemalizm tabii ki eleştirilebilir, ancak 1.cumhuriyeti eleştirebilmek için en az ona ait kurucu ideolojiden daha yüksek bir ideolojiye sahip olmak gerekir. bunlar şüphesiz ki sosyalistlerdir. ve sosyalistler de burjuva-liberal, ergen ağzı ile değil sınıfsal bakış açısı ile eleştiri yaparlar!
cumhuriyet karşısındaki sosyalist tutum, küreselleşme ve solun yenilgisiyle hegemonik bir güç elde eden liberallerden ve islamcılardan ayrılmak zorunda. dolayısıyla cumhuriyet, onun aştığı (hilafet, monarşi, işbirlikçilik gibi) değerlerle örtüşen perspektiflerle eleştirilmekten kaçınılmalı.
güncel Önemli Başlıklar