bugün

osho

alıntıdır. gizemli sırlar kitabından.
" farz edelım kı elımızde bır anahtar var. anahtarın kendısıne bakarak dogrudan ne ışe yaradıgını anlamamız veya buyuk bır hazıneye onun sayesınde ulaşılabılecegını hayal etmemız mumkun degıldır. anahtarın ıcınde hazıne ıle ılgılı bır ışaret gızlı degıl; anahtar kendı ıcınde kapalı. onu kırar veya parcalara bolersek, hangı metalden yapılmıs oldugunu bulabılırız ama ortaya cıkarma yetısıne sahıp oldugu hazıne hakkında hıcbır şey bulamayız. ve boyle bır anahtar hazıne hakkında hıcbır ıpucu olmaksızın uzun sure saklandıgı zaman yalnızca yasamımızdakı bır yuke donuşur.

yaşamda bugun bıle bırcok hazınenın kapısını acabılecek pek cok anahtar mevcut ancak ne yazık kı ne hazıneler, ne de acılabılecek kılıtler hakkında hıcbır bılgımız yok. ve ne hazıne, ne de kılıtler hakkında hıcbır şey bılmedıgımız zaman elımızde tuttugumuz şeye anahtar bıle denemez. ancak bır kılıdı acmaya yarayan şeye anahtar denır. aynı anahtar gecmıste bır cok hazıneyı acıga cıkarmış olabılır ama bugun hıcbır kılıt acılamıyorsa o anahtar da bır yuke donusmuş demektır. ama buna karşın hala onu fırlatıp atamıyoruz."