hayalindeki aşkı yaşayamamaktan korkmak

korkulmaması gerekendir. hayalindeki olmasa bile aşkı yaşayıp, bulduğun andan itibaren önceki mutsuzlukların, düşüncelerin, beklentilerinin bir anlamı kalmıyor zaten. aşık olmuş oluyorsun zaten daha önce ne düşündüğünün, ne hayal ettiğinin ne önemi var? aşkı bulmussun artık. belkı 30 yasına kadar aşkı bulamayacaksın, sürekli düşleyeceksin, bulamayacağından korkarak mutsuz olacaksın, benim neden sevgilim, sevdiceğim yok diye dövüneceksin. ama aşık olduktan sonra bunların hiçbir önemi kalmayacak, önceden ne düşündüğüne pek de önem vermeyeceksın. çünkü aşık olmuş olacaksın. hayallerındekı kavusamadıgn askın mutsuzlugunu şimdiki yaşadığın aşkın tozpembesiyle görmeyecek, hatırlamayacaksın. kısaca, korkulacak olan hayalindeki aşkı yaşayamamak değil aşkı yaşayamamak olmalıdır. ve hayır ikisi aynı şey değildir.