bugün

dirty pretty things

2002 yapımı film. chiwetel ejiofor ve audrey tautou başrollerde oynuyor. londra da kaçak olarak yaşamanın zorluğu ve şehrin pisliklerini anlatmayı amaç edinmiş. üslup olarak rahatsız edici öğeler barındıran bir film, ki amacı da bu sanırım. etkileyici de, hakkını vermek lazım. ama daha da etkileyici olabilirdi, hotel rwanda yahur requiem for a dream gibi. verdiğim örnekler, üç filmin de gerçek ve göz ardı edilen ciddi olgulara bakış açısını göstermesi açısından ortaktır fikrimce.

--spoiler--
şenay; yani audrey tautou türk kızını oynuyor. kaçak çalışan ve new york a gitme hayali olan bir kız. gerek audrey nin iç güzelliğinin dışa vurmuş hali ve ona olan sevgimiz, gerekse türk ü oynaması bizde filmi izlerken dahi eli uzatıp kızı koruma isteği olarak tezahür etti. evet, kızın başına kötü şeyler geldi lan! o yönden rahatsız etti, sevmedim filmi. tabii bunu aslında filmin artısı olarak da görebiliriz.

güzel film diyelim son olarak, iyi şeyler anlatıyor çünkü, eyvallah.
--spoiler--