bugün

rakip takım taraftarıyla kahvede derbi maç izlemek

biraz zor biraz da insan olmayı gerektiren bir zanaat. hele ki maç son haftaya kalmışsa kaçınılmaz bir aktivite.

kahve ikiye bölünür. bir tarafında fenerbahçe diğer tarafında galatasary taraftarları yer alır. her zaman birbirine laf atma, rakip taraftarın sevinç çığlıklarının, alkışlarının tahakkümünde kalmayı da beraberinde getirecektir. arada bir perde olması da işin cabası ve emniyet kemeridir.

geçen hafta ki trabzonspor-fenerbahçe ve galatasaray- beşiktaş maçlarında olduğu gibi;

dakika 5 olmadan fener golü buldu. galatasaray tarafından hemen homurtular yükseldi. -ulan dahadan 5 dk bile olmadı. ne çabuk attılar. e tabi en büyük fener tezahüratlarına maruz kalmak kaçınılmaz oldu.

peşine galatasarayın golü bulması bu sefer yan tarafın sus pus olmasına ve en büyük cimbom bom diye gereksiz bağırtıları peşine getirdi.

diğer maç izlenilmediğinden sadece sese göre yorum yapmana sebebiyet vermesinden,
bi ara fener taraftarının;
- aferin be selçuk. aferin.
(içses) - ulan nasıl bi maç. selçuk taraftardan aferin alıyor.

burağın golünden sonra şampiyon galatasaray sesleri daha fazla yükselmeye başladı. haliyle fener taraftarının morali devrenin bitmesiyle reyting kaybetti.

fener taraftarının başarıya ne kadar aç olduğunu anlamama br kez daha vesile oldu. gerçekten çok istiyorlar. galip gelmeyi şampiyon olmayı. şimdiye kadar hiç istemedikleri kadar. zaten kendilerinin demeçleri de bu yönde hep. "bu sene şampiyon olalım da 3 sene olmayalım."

muhtemelen şike süreci bunda büyük etken. haklarının yenildiğini bu yüzden galibiyetin ve de şampiyonluğun buna iyi bir cevap olacağını düşünüyorlar.
bu, her pozisyona aşırı derecede bağırmaları, çok fazla tepki vermelerinden kolaylıkla anlaşılabiliyor. veya bir galibiyet sonunda şampiyon olmuş gibi sevinmelerinden..

birkaç hafta önce yerin dibine sokulan istenmeyen adam, formasını öptü diye alkıştan geçilmiyebiliyor.

bir ara galatasaray cephesinden maçın sıkıcılığı dem vurulmaya diğer maçın açılması talepleri iyice yükseldi.

- "söyleyelim de diğer maçı açsınlar. bunun sonucu belli. ne ya bu! tadı bile yok maçın." minvalinden sesler yükselmeye başladı. ta ki beşiktaş golleri bulana kadar. zaten ne olduğunu anlamadan ikincisi geldi. gollerden sonra fenerin sevinç çığlıklarına hemen bir dk bile geçmeden kendi golleri de eklenince galatasaray tarafı iyice sus pus oldu. galatasaray geldiği beraberliğe mi yoksa fenerin attığı gole mi baksın?

diğer maçı açalım, bu maç çok sıkıcı diyenlerin hepsi - ulan gayret edin yenilin serzenişlerine bıraktı.

tabi ki de insanlar görünmediği için edilen küfürler kulağa gelen istenmeyen iğrenç sesler olarak yerini alıyor. 40-50 yaşına gelmiş adam benim bile iğrenmeme neden olacak küfürler etmekten geri kalmıyor. hiç çekinmiyor. boş pozisyonda bile, gereksiz yere düzleyebiliyor.

maç sonunda aynı stadlarda olduğu gibi kahve boşaltıldı. ilk önce fener tarafı. sonrada galata tarafı. şampiyon fenerbahçe seslerini galatasaray tarafı iç çeke çeke dinlemek zorunda kaldı.

umarım bu hafta da geçen haftaki gibi pek fazla sorun ve kavga gürültü olmadan maç izlenir ve biter. galip gelen tarafın sevinçleri hazmedilir herhangi bir taşkınlık çıkartılmaz.
ve herkesin; insan gibi maç da izlenebiliyormuş, bizde artık bu futbolu izlerken tadında bırakıyoruz diye söylemesine vesile olur.

e tabiki de bir o kadar da temenni yerine geçen bu istek bilmiyorum ki ne kadar pratiğe dökülecek. bekleyip görecez.