bugün

askerlikte karşılaşılan iğrençlikler

şimdi ben bir tane anlatacağım ama bazıları hoşlanmayacak. ama gerçekler acıdır. istihbarat subayının yazıcısıydım ben askerde. bir gün bölük komutanı rahatsızlanıp gitmişti. bölükteki tek subay istihbarat subayıydı. telefon çaldı. bir albaydı arayan. bir askerin diyarbakır'da şehit olduğunu ve her bölükten bir subay ve ve bir astsubay katılımı olması gerektiğini söyledi. ben de bunu bölükteki tek subayın odasına girip ilettim. koltuğuna yayılmış oturuyordu. durumu anlattım. kendisi katılacaktı mecburen. bunu anladığı zaman aynen şöyle dedi;

- s*k*cem ölüsünü de şehidini de!

evet aynen böyle dedi. ben kalakaldım öyle deyince. ve çıktım odadan. hakikaten böyle insanlar var orduda. tamam hepsi böyle değil ama, bir tanesinin bile böyle bir şey demesine şahit olmak beni ziyadesiyle üzdü. kaldı ki yapacağı tek şey cenaze namazına katılmaktı. ama vatan uğruna ölmüş bir insan için yarım saatini ayırmak zor geldi o subaya.

bundan daha iğrencine bizzat şahit olmadım. ama buna yakın bir şey için (bkz: asker hastanesi)