bugün

baba ile ipleri koparmak

insanı zor şartlarda yaşamak zorunda bırakan eylemdir.

7 yaşında 15 günlüğüne gidip bir daha dönmez. yıllar sonra oğlu aklına geldiğinde onu yanına alıp kolejlerde okutmak ister. tabi anne yüreğidir; oğlunu düşündüğü için, güzel bir eğitim alması için izin verir gitmesine. kolejde eğitim yılları geçer ve anlarsın o esnada babanın asıl amacının seni okutmak olmadığını. tek dert anneden koparabilmekmiş.

koparmıştır, başarmıştır. çoğu zaman ilgilenmez, tek başına bırakıp aylarca dönmez. ne de olsa amacına ulaşmıştır. biraz para ve güzel bir boş evle bırakır seni. liseyi bitirme dönemlerin yaklaştıkça ilgisi azalır, çünkü çekip gideceğini biliyordur.

üniversiteyi kazanınca hiç arayıp sormaz bile. senelerce kendi ayaklarının üzerinde durursun. çaycılık yaparsın, broşür dağıtırsın, anket yaparsın, evlere eşya taşırsın. ama durursun ayaklarının üzerinde ona mahkum kalmazsın, o milyonlarıyla beraber yaşarken.

ve kin seni bazen o denli boyutlara getirir ki; sıcak aile yuvası bile özlemlemezsin. yıkıp gittiği onca şeyin verdiği nefret, sıcak bir aile hayalini bile alır senden. hayal etmezsin, düşünmezsin. aile kavramının ne olduğunu bilmezsin çünkü ve bilmediğin birşey hakkında hayaller kuramazsın. neyse; bunlar sıkıcı şeyler.