bugün

kaideyi taciz eden istisna

1 yıldır sözlükte yazmıyorum. beni tanıyan eden kalmamıştır artık.. zamanında redwinemania ile çok dalgasını geçerdik, adam başlık açardı ben gidiyorum diye.. millet de peşinde ağlanırdı gitme diye.. sonra 3 gün yazmazdı, yeterince ilgi çekemeyince de geri dönerdi..
onlardan biri olmayı hiç istemedim. ekşi sözlük okumaktan bıktığım zamanlarda özel mesaj atan olmuş mudur, geçen haftanın en beğenilen listesine neler yazmışlar, bir bakayım diye girmeye başladım ulu sözlüğe.. eski evim gibi bir şey olmuş artık burası.. ayda bir bile olsa, bakmadan yapamıyordum..

yine uzun zamandır bakmıyordum, taa ki başlığında bulunduğum arkadaşın yazılarını en beğenilenlerde görünceye kadar.. yazmayı sevdiği için yazan bir yazar kendisi.. (3 aylık yazar gammaz oluyormuş, ona istinaden, tanım bu parantezden bir önce yazılı cümlede gizli sevgilim) yazmayı sevdiği sürece yazsın, o yazsın biz okuyalım. ama burda yazmasın.. burda yazmasın, çünkü yazık ediyor kendine..

bunun dışında, diğer yazılarına da biraz göz attım, hani şu uludağ sözlükle ilgili olanlara. anlattıkları, olanların yanında bir hiç kalır.. bundan yıllar önce biz de yaptık aptalca şeyler, ordan biliyorum.. arkadaş ağımıza oylatıp en beğenilenler listesine entry de soktuk, özel mesajla başlayan dostluklarımız da oldu, aşklarımızda.. ama şimdi, o zamanlarla bugün arasında uçurumlar var.. uludağ sözlük, herkesin birbirini tanıdığı, aile gibi, sıcak bir ortamdı yazarları için.. ne zaman ki iş büyüdü, işte orda çamura saplandılar.. bir emek vermedir muhabbeti gidiyor, çok gülüyorum.. sanki sırtında taş taşıdın, bir de sonradan gelip ağlıyorsun.. herkes kendince emek verdi zaten, bir şeyler kattı bu ortama, bir şeyler kazandı buradan.. ama küstürülenler, ayıp edilenler zırlamadan, sessiz sessiz çekip gittiler.. kim ne kaybetti? zall para kazanmak istiyordu, kazandı.. salca mevki istiyordu, mevki sahibi oldu.. kaybeden, bu ortama ettiğinden fazla anlam yükleyen romantikler oldu.. bir eski ve bazen de yalandan romantik olarak, iş güç sahibi olduk, aile sahibi olduk ve zamanla unuttuk olanları.. biz de bir şey kaybetmedik yani.. o hiç sarsılmayacak sandığımız arkadaşlıklarımız bile bazen darmadağın oldu..

şimdi bir başkası lafını edince, az da olsa sızlıyor insanın içi.. yoksa zall ilk tanıdığımda kötü bir insan değildi.. biz öğrenci evimizin balkonunda mangal yaparken bize katılır, naif, sanki bilecik'ten bursa'ya okumaya gelmiş efendi, delikanlı görünümünden bir tv yıldızlığına terfi edince ne olduğunu şaşırdı.. sahip olduğu güç ve yaşadığı psikoloji aslında uludağ sözlüğün umrunda bile olmadığını gösterdi bu süreçte..

peki celebrity mod salca? ahh salca..

salca da iyi çocuktu.. sınıfın en kısa boylu, sevimli, afacan, şakacı öğrencisi gibiydi.. beraber çok güzel günlerimiz de oldu, asla vefasızlık yapamam.. arkadaşımız salcaydı, sınıf başkanımız salca olmaya karar verdi bir anda. geçirdiği evrime hala şaşırıyorum.. sahip olduğu mevkinin ona sunduğu imkanlar gözlerini öyle boyamıştı ki, bir zaman sonra, o halı saha maçında vermediği pas yüzünden bağırdığımız adam olmaktan çıkmıştı.. velhasıl salca memnundur hayatından, memnun da olacaktır ama gıyabında söylenenler bırak yalan olmayı, eksiktir bile..

neyse, bi selam verip çıkayım dedim, borçlu çıktım.. hiç tanımadığım bilmediğim adamın başlığını bir sürü ıvır zıvırla doldurdum, özrü peşin dilerim kendisinden.. bir de teşekkür, olan bitene kayıtsız kalmadığı için..

haa, unutmadan, bir de tavsiye, eğer kabul ederse.. ne derse desin, değişen hiçbir şey olmayacak.. (evet, maalesef..)

(#3289634)