bugün

muslukbasi

bir başına yazar. öyle tanımlıyorum ben onu. yani yalnız kalmış bir noktada sanki. haa yazılarından anlaşıldığı kadarıyla kendisi de bunun farkında. aslında bunun farkındalığına erişmek insanı pek yalnız kılmıyor gibi geliyor bana. ne bileyim bi başına kalabilmek güçlü bir bünyeyi ince bir zekayı gerektirir sonuçta. ama sanki bir de allah inancı olmasa ne yapacağını bilemez hale gelir gibi bu çocuk. yani adam. ya da çocuk adam. asker sonuçta. gerçi sanki 27 yaş grubuna dahil biri gibi hissettim ama nereden bilmiyorum. neyse. bu bilinçsizlikte demek istemiyorum yani bunu bilinçsizlik olarak addetmiyorum. bilinçsizlikle alakalı hiçbir şey söylemiyorum ki ben. konunun bilinçsizlikle alakası yok saçmaladım ben. neyse yanlış anlaşılmasın, aksine bi şeylere sığınabilmek güzeldir pekala. şu sıralar buna daha çok ihtiyacı var sanırım. umarım iyi gelir. mutlu olur.
yahu bu sözlük ne garip bi platformdur ki seni tanımayan etmeyen insanlar aklının alamayacağı bir cüretkarlıkla kesin yargılarına maruz bırakırlar seni. gerçi bi yerde insan kişiliğini sözlüğe yansıttığı kadarıyla bir parça tanınır hale geliyor ama olsun sinirleniyorum ben. ha bi de muslukbasi deyince böyle iç anadoluda bi konağın ahşap kapısının az ilerisinde duran bir çeşme geliyor aklıma benim. bu çocuk da oranın suyundan içmiş gibi. buna da neyse. ben kendisini bayağıdır takip ediyorum ama öyle uzaktan. yani böyle mesajla tebrik etmedir, hehah koptum gibisinden nidalarla iletişim kurmadır, nick altına yazmadır olmadı bende. yani egosunu tatmin etmedim şimdiye kadar kendisinin deyimiyle. * kendisine bir şarkı armağan etmek istiyorum. fritz kreisler den liebesleid diye bir eser ama şarkının adını değiştirdim ben kendisi için. lebensleid yaptım. sanki öyle daha bir anlamlı olur kendisi için. amaaan mutlu olsundur bu çocuk. cidden. çok içimden geldi.