bugün

platonik aşka mektup

sevgili platonik aşkım,

bu kalbin kadar temiz sayfayı önüme koyup "bana mektup yaz okuyacağım sonra" dediğin için çok teşekkür ederim. sayende dünyada çeşit çeşit insan olduğunu farkediyorum. bu da bir nevi hayat tecrübesi.

1500 seyircinin önünde bale sahnelediğiniz o devasa sahnede, oyunun en güzel yerinde "zam istiyorum vermiyorlar" yazılı tabelayı kaldırıp, 18 oktav sesinle "yallah şoför yallah ne beklisen" adlı güzide eseri uzun hava gibi söylediğin anda vuruldum sana. uzun yıllar hizmet verdiğin opera sektöründe sana 200 lira maaş artışını çok gören bu kahpe düzene olan isyanını içinde biriken intikam tutkusu ile birleştirerek yaptığın bu eylem bir anda kahramanım yaptı seni. sen bilmezsin, sanat yönetmeni seni çello ile kovalarken sahneye inip pezevenge çelme takıp düşüren bendim. arkana bile bakmadan o sarı saçlarını savura savura kaçtığın için görmedin beni. ama çok koştum arkandan, yetişemedim. at gibi yardırıyordun mübarek.

sonra her gün geldim opera binasına. seni görebilmek, sesini duyabilmek, haklı mücadelende sana destek olabilmek için. gelmedin.. haftalar sonra simit sarayında dişindeki susamları temizlerken gördüm seni. usulca sokuldum yanına. gerisini biliyorsun.

çok güzel günler geçirdik seninle. yarı türk yarı avrupai olman, entellektüel sanatçı kişiliğin, en güzel bayanı bile kıskandıran dişiliğin, kırılganlığın, narinliğin aldı beni benden. aşık oldum sana.

düne kadar bilmiyordun. beni odamda bir yandan ağlayıp bir yandan "seviyorum ulaan allahsız karı yaktın bitirdin lan beni, kül ettin" diye böğürürken yakalamasaydın bu aşk yıllarca bir platonik aşk olarak kalacaktı belki de.

evet çok seviyordum seni ama farklı dünyaların insanlarıydık biz. sen operaların, sanat galerinin kızı, ben türkü cafelerin, 3 ileri 1 geri halayların mendil sallayan baş erkeğiydim. asla bir geleceğimiz olamazdı. ama artık biliyorsun sana olan aşkımı, her ne kadar saklamaya çalışsam da..

işte yazdım istediğin mektubu. cevabını bildiğim için cevap istemiyorum senden. bir daha göremeyeceksin beni. ben o çello ile kovalayan sanat yönetmeni ile buluşmaya gidiyorum zaten. "yallah şoför yallah"tan sonra mesleği bıraktı biliyorsun, her gün içiyor. beraber iddaa oynayıp türkü cafeye geçeceğiz. arada sana küfrediyor ama genelde iyi anlaşıyoruz.

seni platonik seven.

ali