bugün
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler9
- özge özacar'ın memeleri8
- tayyip erdoğan gazilik ünvanını nereden aldı10
- gideon reid morgan jj37
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler17
- bizi tanrı değil bilim kurtaracak8
- memati192319
- bamya seven insan19
- özgür özel8
- travesti ile evlenmenin avantajları10
- ayet ile hadis çelişirse hadisten hüküm alırım14
- arap milliyetçiliği19
- anın görüntüsü13
- jose mourinho39
- gideon reid morgan jj silik yesin kampanyası10
- magnum un 2 tl olduğu yıllar16
- artık kadınlardan uzak duruyorum11
- hiç kavga oluyormu sözlükte8
- türk kızlarının türk erkeklerinden nefret etmesi15
- aydinoglu bombala25
- sözlük yazarlarının kaç flörtü var11
- kel kadın olmaması9
- sözlük erkeklerinin fotoğraf atmaması36
- true'ya vurmak isteyen sözlük erkekleri tam liste8
- dinsiz kitapsız kafir ve küresel ıkınma ilişkisi8
- dolar neden düşmüyor avradnı sikiyim8
- insanlara nasıl faydalı olurum8
- 12 haziran 2024 istanbul sıcağı13
- eşcinsel bir erkeğe küresel'in fotosunu göstermek16
- neden fenerbahçeliyim8
- yeşil pasaportlu koca arayan hanım abla16
- bik bik kiraz yerken siz fakirler ne yapıyorsunuz16
- erkeklerin çoğunun yalnız olması13
- hakemlerle şampiyon olmak12
- manyak olmaya karar verdim9
- sözlük erkeklerinin fotoları başlığına bakan erkek8
- yazarlardan akıl almak18
- kürt milliyetçiliğinin çok komik olması8
- siradansiradisibiri8
- kuresele yavsayan gotler tam liste24
- küresel ısınmanın erkek kökünü kurutacak olması11
- galatasaray'ın ünlü bir hakemle anlaşması15
- beyler moralim bozuk yardımcı olur musunuz9
- türbanlı bacımızın milletin ortasında öpüşmesi19
- bir kızın sizi sevip sevmediğini anlama yöntemleri9
- tebliğcilerin insanların giyimine karışması13
- üstteki yazar sevdiği ve sevmediği iki şey11
- allah'ı seven insan8
- vatanınızın kıymetini bilen diyen gurbetçi16
- ramazanda anne sütü içmeyen oruçlu bebek12
toparlama şansımız olmadığı talihsiz anları ifade etmek için bir araya getirilmiş en güzel kelime öbeğidir.
hangi hissiyatla olursa olsun, kalakalmaktır, ne yapacağını bilememektir. Bir anlık acil durum sinyali verir vücudun, her hücrenle düşünüp lakin her hücrenle tıkanıp oradan hemen uzaklaşmaktan başka çözüm bulamazsın.
gözlerimi müthiş bir baş ağrısı ve susuzlukla açtım, tanıdık bi durum aslında ama çıkaramadım uzunca bir süre sebep olan şeyi, kalkmak istemiyordum, kalkmamalıydım. boyuna değil de enine uyuyakaldığım yatağın baş ucunda gördüğüm boza ile susuzluğumu giderebileceğime inanarak başımı kaldırdım ki o an anladım dün gece insan gibi içmediğim için bunları hissettiğimi.
evde kimsecikler yoktu, benim evim de değildi işin aslı. Hayretle etrafa bakındıktan sonra, akşam evde alkolün üzerince yapılabilecek en güzel cilayı yapıp sonra da bayıldığımızı hatırladım. evet ordaydı teçhizatımız hala, boşaltmamıştık. hemen başına oturup deep purple - smoke on the water şarkısını mırıldandım, biraz bekledim baktım olmuyor gidip bi kere daha mırıldandım, sonra bi kere daha... zaten ilk seferinde de yeterince fena olduğumu bilgisayarda radio fg çaldığını duyunca anladım.
garipsiyor insan ne kadar yakında olsa başka birininh evinde yalnız kaldığında durumu. sen en iyisi bi tuvalete gir, sonra evine git dedim kendime, hemencecik ayaklandım tuvalete doğru ki birden uuuuuuuuuhhkhk diye bi böğürtü koptu evin içinde ki ben o hissettiğim şeyi size tarif edemem. Hemen montuma koştum, botumu yarım yamalak ayağıma geçirdim, evin kapısını açtım, apartman karanlıktı, çok fazla insan sesi vardı durduk yere bi kere daha panikledim apartman ışıklarının otomatik yandığını unutup gayri ihtiyari duvarlarda basacak bir düğme aradım, ki öyle bir ruh haliydi ki duvarda ne bulsam basacaktım, bastımda ama bastım bastım açamadım. zil miydi ki bu, zil olsa çalmaz mıydı ki bu? telefona sarılıp flaşını açıp asansöre doğru ilerledim, her yer karanlık, elimde bi fener, asansör kapısını arıyorum allahım duy sesimi ne resident evil kafalar yaşıyorum. bi iki kere asansörün düğmesine bastım, bi yandan da etrafı kolaçan ediyordum sol elimle ani manevralarla yön verdiğimn flaşım doğrultusunda ki elektirik dedim elektirik gitmiş.
sonra baktım elektirik yoksa asansör de yok,girdim evin içine bi sakinleştim, bi smoke on the water daha mırıldandım içli içli türkü tadında, bi huzur, bi ferah derken merdivenleri hatırladım, dondum kaldım. utandım biraz, birazda şaşırdım. arkadaşım giriverdi sonra birden salona daha bi şaşırdım. allahtan artık yalnız değildim, korkmuyordum, gereksiz triplere girmiyordum. bu nedenle hemen içimi rahata kavuşturup cıvıdım. Eşek mi sikiyorsun lan içerde diye espiri yapmam ve kız arkadaşıyla göz göze gelmem aynı ana denk geldi, o acil durum sinyali çaldı, mesaj tüm hücrelerime iletilip yanıtsız kaldı, önce sesler, sonra nefes, en son görüntü derken oradan hemen uzaklaştım.
hangi hissiyatla olursa olsun, kalakalmaktır, ne yapacağını bilememektir. Bir anlık acil durum sinyali verir vücudun, her hücrenle düşünüp lakin her hücrenle tıkanıp oradan hemen uzaklaşmaktan başka çözüm bulamazsın.
gözlerimi müthiş bir baş ağrısı ve susuzlukla açtım, tanıdık bi durum aslında ama çıkaramadım uzunca bir süre sebep olan şeyi, kalkmak istemiyordum, kalkmamalıydım. boyuna değil de enine uyuyakaldığım yatağın baş ucunda gördüğüm boza ile susuzluğumu giderebileceğime inanarak başımı kaldırdım ki o an anladım dün gece insan gibi içmediğim için bunları hissettiğimi.
evde kimsecikler yoktu, benim evim de değildi işin aslı. Hayretle etrafa bakındıktan sonra, akşam evde alkolün üzerince yapılabilecek en güzel cilayı yapıp sonra da bayıldığımızı hatırladım. evet ordaydı teçhizatımız hala, boşaltmamıştık. hemen başına oturup deep purple - smoke on the water şarkısını mırıldandım, biraz bekledim baktım olmuyor gidip bi kere daha mırıldandım, sonra bi kere daha... zaten ilk seferinde de yeterince fena olduğumu bilgisayarda radio fg çaldığını duyunca anladım.
garipsiyor insan ne kadar yakında olsa başka birininh evinde yalnız kaldığında durumu. sen en iyisi bi tuvalete gir, sonra evine git dedim kendime, hemencecik ayaklandım tuvalete doğru ki birden uuuuuuuuuhhkhk diye bi böğürtü koptu evin içinde ki ben o hissettiğim şeyi size tarif edemem. Hemen montuma koştum, botumu yarım yamalak ayağıma geçirdim, evin kapısını açtım, apartman karanlıktı, çok fazla insan sesi vardı durduk yere bi kere daha panikledim apartman ışıklarının otomatik yandığını unutup gayri ihtiyari duvarlarda basacak bir düğme aradım, ki öyle bir ruh haliydi ki duvarda ne bulsam basacaktım, bastımda ama bastım bastım açamadım. zil miydi ki bu, zil olsa çalmaz mıydı ki bu? telefona sarılıp flaşını açıp asansöre doğru ilerledim, her yer karanlık, elimde bi fener, asansör kapısını arıyorum allahım duy sesimi ne resident evil kafalar yaşıyorum. bi iki kere asansörün düğmesine bastım, bi yandan da etrafı kolaçan ediyordum sol elimle ani manevralarla yön verdiğimn flaşım doğrultusunda ki elektirik dedim elektirik gitmiş.
sonra baktım elektirik yoksa asansör de yok,girdim evin içine bi sakinleştim, bi smoke on the water daha mırıldandım içli içli türkü tadında, bi huzur, bi ferah derken merdivenleri hatırladım, dondum kaldım. utandım biraz, birazda şaşırdım. arkadaşım giriverdi sonra birden salona daha bi şaşırdım. allahtan artık yalnız değildim, korkmuyordum, gereksiz triplere girmiyordum. bu nedenle hemen içimi rahata kavuşturup cıvıdım. Eşek mi sikiyorsun lan içerde diye espiri yapmam ve kız arkadaşıyla göz göze gelmem aynı ana denk geldi, o acil durum sinyali çaldı, mesaj tüm hücrelerime iletilip yanıtsız kaldı, önce sesler, sonra nefes, en son görüntü derken oradan hemen uzaklaştım.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar