bugün

uykusuzluk

kendimi bahadır baruter'in uykusuzluk posteri gibi hissediyorum bugünlerde: bkz:
http://img89.imageshack.u...p?image=uykusuzluk8tg.jpg
evet insan kendini bir çizgi(roman) gibi hissedebilir yeri geldiğinde. oysa tabi ki ben de kendimi "süt ve kurabiye hikayeleri" gibi hissetmek isterdim. kahramanım, süt ve kurabiyeli mutlu bir son. olmadı. bir tek süt mevcut. o da uykusuzluğa çare olmuyor güzide kâri.

çok acayip şeyler yapasım vardı. içimde heves kalmadı, kalamadı. bedenim nürnberg'den gelecek oğlu için beni dışarı attı. çok da umrumda. depozitoyu önemsemediğimden duvarlara kırmızı filli boyayla "Jedes Herz ist eine revolutionäre Zelle" yazarken elimi korkak alıştırmadım. boyanın hepsini bitirip duvarın önünde poz vererek "en güzel kırmızı" demedim.

az önce oda arkadaşım dedi ki:dışarı çıkalım'mış. hava çok güzel'miş. "ben görmedim" dedim, "haberim yok". istanbul'da olsaydık beşiktaş sahiline gidermişiz. yaaa yaa, keşkelemişim ben de. şimdi içim beni kovduğundan mıdır nedir, tüm sesler böyle bir uzaktan uzaktan çalınıyor kulağıma..."bugün kederliyim, beterim bugün..."

(bkz: anı defteri olarak uludağsözlük)
(bkz: affola)