bugün

ergenekon terör örgütü

bazı tv kanallar her gün yayın yapıyor,

"ergenekon terör örgütü-etö" ve "ergenekon silahlı terör örgütü-estö" diye.
yetmiyor, "kanlı örgüt" diye de yaftalıyorlar.

neyi?
ergenekon'u...
ergenekon'u kanlı örgüt, bir terör örgütü olarak lanse ediyor, kayıtlara geçiriyorlar...

çocuklarımız ergenekon'u hafızalarına bu şekilde yerleştiriyor.
bir türk destanı olarak değil, silahlı ve eli kanlı bir terör örgütü olarak.

istenilen de bu zaten ergenekon tertibinde.
çocuklarımızın hafızasından ergenekon ile günümüz arasındaki tarihsel bağı kesmek, varoluş destanımızı unutmak ve milli bilinçi köreltip çıkış yolumuzu kapatmak...

türk milleti tarihi boyunca en sıkıntılı dönemlerinde bile bir çıkış yolu bulmuş ve bu yeniden diriliş süreçleri ergenekon örneğinde olduğu gibi destansallaşmıştır.

işte tertiplenen bu soruşturmaya ergenekon ismi verilerek amaçlanan da işte bu destanlaşan milli bilincin ortadan kaldırılıp türk milleti'nin milli benliğinden uzaklaştırılması amaçlanmıştır.

bu örgüte ergenekon adını ilk kim verdi?

erol mütercimler.
90'lı yıllarda.
bu ismi kimlerden duyduğunu da söyledi. ama verdiği o isimler şu an hayatta değil. dolayısıyla erol mütercimler'in iddiaları ıspatlanamaz.

bir diğer isim tuncay güney...
bu şahıs hakkında kelam etmeye gerek bile yok kanaatimce.

bu soruşturmaya "ergenekon" ismini koyan, bu adı dosyaya sokan kişi ise dönemin emniyet istihbarat daire başkanı olan ramazan akyürek'tir.
hani şu trabzon'da içinde çocuklar varken bombalanan mcdonalds saldırısını yapan yasin hayal'in terör örgütü bağlantısı olmadığına karar verip o'nu mahkemeye dahi sevk etmeyen emniyet müdürü.
o gün ramazan akyürek yasin hayal ve çetesinin üzerine gitmiş olsaydı, bugün hrant dink suikastı olmamış olacaktı belki de.
ama ne yazık ki hrant dink suikasti bile ergenekon'la ilintilendirildi.

böyle bir tertiptir ergenekon.

işin komiği emniyet genel müdürlüğü'nün adli suç soruşturmalarına kod adı vermek gibi bir yetkisi de yoktur. ülkemizdeki adli teamüller, sıklıkla görülse de böyle bir uygulamaya müsaade etmemektedir zira.
ama tüm bunlara rağmen bu soruşturmaya "ergenekon" ismi, savcılık tarafından değil, emniyet teşkilatı tarafından verilmiştir.

bu soruşturma ümraniye'de ele geçen 27 el bombasıyla başladı. ama şimdi bu el bombalarının sözünü eden bile yok...zira soruşturma şekil değiştirdi. bombalarla yola çıkan soruşturma "ergenekon ve ergenekon lobi" yazılı kağıt parçalarının bulunmasıyla(!) sözde bir terör örgütüne yöneldi, terör örgütüne yönelik yapıldığı iddia edilen bu soruşturma ortaya atılan ve sahibi çıkmayan "darbe günlükleri ve planları" ile önce emekli generalleri, ardından ülke aydınlarını, oradan da muvazzaf subayları içine alan bir siyasi darbe ve hesaplaşmaya dönüştürüldü.
faili meçhulleri çözmek adıyla soruşturmaya karanlık renkler verildi, kazılar yapıldı, bulunan kemikler üzerinden insanlar tutuklandı. bulunan silah ve mühimmatlarla kamuoyunun iyice gözü boyandı, insanlar gerçeği göremez hale getirildi.

işin en anlamsız tarafı ise, bir terör örgütünden bahsediliyor ama ortada bir terör örgütü yok, bu örgütün lideri yok, kadrosu yok, siyasi kol ve kanadı yok, cephanesi yok, eylemleri yok, hepsi sadece iddia...

bir örgüt yargılanıyor, ama olmayan bu örgüt üzerinden türk ordusu hedef alınıyor, hedef gösteriliyor,
türk'ün varoluş destanı şike gibi saçma soruşturmalara katılıyor, cübbeli ahmet'ler ile ilintilendiriliyor...kısacası iktidar ve gülen cemaatine muhalif olan, daha ötesi muhalif olabilme şüphesi olan herkes bu sözde örgüt ile yaftalanıyor...
hukuk ve adalet işlemiyor...vicdanlar rahatsız...

hukuksuzluk yaparak adaleti sağlamaya çalışmak.
ne diyeyim. adalet bir gün bu hukuksuzluğa imza atanlara da lazım olacak elbet.

gün ola harman ola...