bugün

sözlük yazarlarından şiirler

sakince elin pencerenin yanına gelir, içerisini de dışarısını da
biraz puslu gösteren pencere
gözüne çarpan ilk ışıklar
bir yanıp bir sönmekte
oh, what are they going to do when the lights go down
without you to guide them all to zion?
kaldırmak istiyorsan elini, tam da şu anda kaldıracaksın ki
görebilsin seni seslerin arasından
tam 27 yıl
içinde taşıdığın kan köpüğü
nefretin hayata karşı
ve o'nun yaşama tutun/amayışı/uşu
kayıp gidecekken ellerinden
bir neşter keskinliği hissettiğin
ilik ve bileklerinde
kesmek ve yok etmek istemen her şeyi
ve sen hala dışarıdasın
bana doğru bakışın, ve gözlerin de
bir aynalı cam sanki, kendime döndüren beni
bitmesin istediğin şarkını
söylerken ve dinletirken bana
ses geliyor kulağıma
i've come home now
elin hala cama yakın
ve düşmeye hazırsın
dalacaksın camdan içeri baktığını sanarak
kurtarıcı bir ilaç ya da bir söz
gün- saat- dakika - saniye
tik / tak

gözlerinin kapandığını görüyorsun,
tamamen kapalı hayatı
görmeye alışık olduğun ışıklar
ve şimdi yoklar.
bir yıldızın infilakına tanık oluyorsun
bir karadelik oluyor her şey
bir yıldız yok oluyor
yanındaki minik yıldız ile.
görmeye alışık olduğun
yanıp sönen ışıklar
sabit bir ışığa dönüyor.
tam ortasındaki ışık ise, yükseliyor yavaşça.
kanatlarını görüyorsun sonra!
kanat...
give me my wings! *