bugün

melankolik

kesin ve belli bir yeri olmayan, çevresindeki insanlar güldüğü sürece mutlu olan birisiymiş palyanço. arkadaşlarını eğlendirme vakti yaklaştığında otururmuş aynanın karşısına ve dakikalarca yüzüne gülmeyi öğretirmiş, makyajsız çıkarmış arkadaşlarının karşısına. onlar gibi güler ve güldükçe güldürebilirmiş onları. belkide bir çok kişi onu sırf bu neşesi sebebiyle severmiş. asık suratlı bir insanı kimse etrafında istemez diye düşünürmüş hep ve insanların onun iç dünyasına girmesini istemezmiş. yapmak istedikleri ile yaptıkları hiç bir birine uyuşmazmış. sevdiklerini güldürdükçe kendi yaşamından birşeyleri kaybedermiş hep ve sevdiklerini güldürürken onu ilk günden son güne kadar sevecek olanları üzermiş çünkü bir tek onlar bilebilirmiş bu palyanço'nun tüm halini. bir gün çok yakın bir gün'de anlarım umuduyla yaşamayı sevmiş hep.
hayatın sadece etrafındakileri güldürmekten ibaret olmadığını, kendisinin de bir hayatı olduğunu ve asıl önemli olanın etrafındakilerden çok kendi hayatı olduğunu anlamasına çok az kalmış. Hep güldüğü için ağlamayı özlemiş ya da artık yüzü o kadar çok gülme şekli almışki ağlamaya müsad etmemiş hiç. anlamasına çok az kalmış, ağladığı gün etrafında olacak insanları görmesine çok az kalmış... * * * *