bugün

otobuste yer isteyen kokos teyzeler

yaşadığı en berbat günlerden biriydi... ya birini dövmeli yada dayak yemeli gibiydi rahatlamak için. dışarda yağmur altında bide bu ızdırapla daha fazla kalmak istemedi. durakta bekleyerek ilk gelen otobüse bindi. boş bulduğu bir yere oturdu ve yağmurda hızla hareket eden insanları izlemeye başladı. birkaç durak sonra otobüs tıklım tıklımdı ama o farkında değildi. dışarıyı izliyor ve o gün yaşadıklarını düşünüyordu nerde yanlış yaptığını anlayamıyordu bir türlü. neden böyle şeyle olduğunu bir türlü anlayamıyordu.
tam bu sırada bir teyze omuzundan tutarak:
-yavrum kalkta bana yer ver.
zaten emir cümlesi şeklinde kendine söylenenlere iğrenerek yaklaşan bi insandı ama o anda sadece o gün yaşadıklarını düşünüyordu.
-neden?.. diyebildi sadece
-ama ben hastayım...
birden farkına vardı olayın yinede kıl olmuştu bir kez zaten o böylelerine hep kıl olurdu. içimden gelirse ben yer veririm, ne üstüme geliyosunuz diye düşünürdü hep böyle durumlarda. fazla bekmeden teyzeye:
-belki bende hastayım ne biliyosunuz? genciz diye biz hasta olamaz mıyız yani? sağlam olan içinden gelen yer verir niye insanları böyle rahatsız ediyosunuz? hasta olduğu insanın alnında yazmaz herkes hastalığını unutup acısını azaltmaya çalışır sizin bunu bana hatırlatmaya ne hakkınız var? zaten kendiniz de hasta olsanız bunu bilirsiniz....
sözlerini tamamlayamadı teyze otobüzün arkalarına doğru kaçtı "aaaa üstüme iyiylik sağlık" diyerek.
-hayret bişey ya.. dedi ve yine dışarıya, düşüncelerine döndü.

(bkz: aa bu benim lan)