bugün

zirve öncesi duyulan heyecan

(bkz: eski sevgilinin evleneceği haberini almak/#11995299)'ın devamı olarak;

"dur usta sana bir tane puro ikram edeyim", dedim taksiciye, sigaram kalmamıştı, trafik tıkalıydı, bir yandan elimdeki ufak şişeden viski yudumluyor, bir yandan araba her sallandığında düşecek gibi olan kafamı sabit tutmaya çalışıyordum. taksiciden hem arabasında sigara içmek için izin almam, hem de ilerideki benzinliğe girip, sigara almam için beklemesini talep etmem gerekiyordu. aklıma rüşvet olarak puro ikram etmek geldi. "şu ileride ki benzinliğe girsene" dedim, puroyu uzatırken.

arabaya döndüğümde , taksici purosunu çoktan yakmıştı, ben de sigara mı yaktım, dumanaltı bir araba ve viski, bara çevirmiştik iki dakika da arabayı. konuşmaya başladık, bol bol otomotiv sektörünü, sonrasında seçimleri, beni bir kere de mudanya'ya götürdüğünü söyledi, yurtdışından bahsettik, ailelerden, hayattan. sadece sanat konuşmadık, onu zirve'ye saklıyordum.

arapşükrü'de inerken, "hocu sen de gel" dedim, çalışması gerektiğini söyledi, yaka kartımı ona takma fikrim çürümüş oldu.

zirve mekanına yürürken, yoğun bir heyecan kapladı içimi, 2 yıldır hiç bir zirveye katılmamıştım, bu süre zarfında da hafiften adı bilinir bir yazar haline gelmiştim, eskiden "ekmek" başlığına "yenen bir şey" şeklinde entry'ler girerken, heyecanlanmazdım zirvelerde, zira üzerimde bir merak edilen yazar olma baskısı olmazdı, rahattım, huzurluydum, şimdi ise ertesi gün ile ilgili senaryolar kuruyordum; yazarların kendi aralarında yapacakları konuşmaları canlandırıyordum;

"abi herif tırt çıktı"
"bunları bu mu yazıyormuş"
"göbekliyim diyordu da, göbeğin experimental!lıyım demesi gerekirmiş ehe ehe"
"e bu ağlamıyor"
"gördüm kahkaha attı, ağlıyorum diye yaz yaz, sonra kahkaha at, yalancı pislik"

bunları düşününce, her yerimi ter bastı, yeni peeling'lediğim alnımdan, şıpır şıpır ter akıyordu, bu kadar kolaydı işte yeniden kirlenmek, "gitmesem mi acaba" diye düşündüm, kendimi teselli ettim, 3-5 tane seni görmeye geliyorum diyen oldu amma abarttın, kalan 70 kişinin seninle hiç bir alakası yok, rahat ol rahat ol, karışır gidersin kalabalığa, kendini bu kadar önemseme.

sarhoşluk bunalımımı, kendimi telkin heyecanımı gidermişti, mekanın kapısında moonlight sonata'yı gördüm, yine her zamanki memnuniyetsiz surat ifadesi ile telefonunu kurcalıyordu, bu adamı bir kere de keyifli görebilecek miyim acaba diye düşündüm.

- abi hoşgeldin
+ hoşbulduk hocu, gelmedi mi daha kimse
- geldiler, geldiler yukarıdalar...
+ sigara içmeye mi çıktın sen...
- bunaldım abi...
+ dur ben de yakayım bir tane.
- yukarıda içiliyor, hem oyalanma, merak eden çok var seni
+ has...

tam kurumuştum ki, yeniden ter bastı...

devamı için (bkz: 4 haziran bursa biz daha ölmedik zirvesi iki/#11995336)