bugün

ay ışığında saklıdır

bu şarkı basbaya bi efsanedir bi dönem için.. bi kere stüdyo kaydı yok , varolan kayıt da her yerde bulunan kalitesi yerlerde sürünen bi kayıt..

şebnem ferah illa ki farkındadır , kendisinin belki de en güzel şarkısı olduğunun ama belki de unutulunca bi son vuruş yaparım bu şarkıyla diye bilhassa hiç bi albümünde sölemiyodur.. benim teorim bu yani..

ben olsam bu sadece bu şarkıdan full albüm yapardım o ayrı.. misal alaturka versiyonu , enstürmantel versiyonu , canlı versiyonu , yaylı versiyonu vs vs..

filme gelince de , aslında bakın bu filmde de bi ıssız adam tehlikesi atlattık biz.. fakat bu tv için çekilmiş bi filmdi , o yıllarda sosyal medya böle gelişmiş değildi o yüzden hafif sıyrıklar kaldı toprak sergene ve uzun saçlarına hasta kadınlar şeklinde o kadar..

bu filmi ve ıssız adamı izleyenler bi kaç şeyi mutlaka ki farkederler ; misal o zamanların ıssız adamı sergen abi ( yaşı oldu baya artık ) özünde ıssız adam tırt ve korkak değil basbaya da harbidir.. herif çat diye gitti arabayla intihar etti..

ikincisi , aydan şener'in karakteri de hafif tırt metropol kadını gibi dursa da böle reklam şirketi mirketi , özünde o da iyi müzik dinleyen , siyah fönlü saçlarıyla hiç bi zaman ıssız adamın ada'sı gibi "ooo bu kız çok tatlı çok şirin hihihi" havasına bürünmemiş olgun ve harbi bi kadındır..

misal ada , mal mal aforizmalar peşinde olup , bana kalırsa hemen her kadının oynamak istediği "vuuu çok farklıyım işte bu adam kimlerle sikişti de sora bana aşık oldu vuhuuuu" rolünü başarıyla oynadı ama aslında pratikte o da , diğer her kadın gibi ıssız adama çat diye verdi ve ondan önce de kuvvetle muhtemel diğerlerine vermişti ( ama hep de kırılmıştı da yok bağlanmıştı da bik bik bik )..yani esasen o adanın , farklılığı sadece cihangirde ev tutup hayatı ciddiye almayacak kadar lükse ( paraya ) sahip olmasıydı.. oysa aydan şener en başından beri , karakteri oturmuş bi kişilikti.. aldatılmalara , kavgalara filan aşırı tepki vermeyecek kadar ajite olmaktan uzak , görmüş geçirmiş olmuş bi havası vardı kadının..

burda sölemeden geçmemek lazım , toprak sergen ah aldatmıcaktın o kadınla aydan şeneri ya.. senin ne işin var elin sarışın orospuyla ?

ıssız adam işte kendi sıçtığı boku bile temizleyemeden , hadi ayrılalım diyen ergenlere göre bi film.. tam bu modern zamana uygun.. ay ışığında saklıdır ise , her yapılanın sike sike ödetildiği bi film.. öyle kaypaklıklara , aldattım ama bi sor neden :((( lere filan yer yok..

biri harbi kızı oynamak için paso küfreden , "benim erkek arkadaşlarım daha fazla kızlarla hiç anlaşamam zaten de kızlar salak " cümlesiyle ortamdaki her erkeğe yavşamak için sıra bekleyen , kendinden güzel diye diğer kızlara kin besleyen tırt yüzeysel oyuncu kız , bi diğeri hayatta az kişiye nasip olan gerçek kadın..

bana sorsalar hangi kadını seçerdin diye , hayatıma mal olacağını bilsem de aydan ablamızı seçerdim.. toprak sergenle o kıllı iğrenç herifi kıyaslamıyorum bile..

bu arada itiraf ediyim ki , bi ölürüm sana klibindeki tarkanın o gri tshirtü ve kahverengi botları , bi de bu toprak sergenin filmdeki siyah kotu , uzuuuuun yıllar boyunca hoşlanılacak erkek kriterlerleri listemde yer işgal ettiler..

hala daha , sırf eski püskü tshirt giyiyo diye bi adama yazabilirmişim gibi geliyo.. ama artık ortalık pembe gömlekli ibnelerle dolduğu için , asla bilemicem bunu..

farazi cümleyle bu uzuuun entrymi bitiriyorum..