bugün

atatürk yaşasaydı ülkeyi yaşlılara emanet ederdi

gençliğin halini görmesiyle kahr olması muhtemel atamızın, gençlikten ümidini kesmesi.

gelişmekte olan bizim gibi ülkelerde her yeni nesil bir öncekini geçer. onlara göre daha uçtadır. çünkü toplumda entellektüel insan sayısı artmaktadır. ülkeye daha fazla, daha farklı fikirler gelir.

ülkenin haline şöyle bir baktım. vaaah vah canım ülkem. üniversite öğrencisi gazete okumaktan aciz. ve bu cahilliği ile ülke sorunlarını düşünebileceğine dair bir fikri var. bu fikir bir önceki neslin, yani cahil neslin kahvehane muhabbetleri görüşü idi. ancak bizimkiler bunu devam ettirebiliyor. adama tıp hakkında soru sorsan bilmiyorum diyecek. ancak daha bırakın gazeteyi, televizyonda haberleri bile seyretmeden siyasi fikir savunuculuğu yapabiliyor. bunu gayet doğal bir hak görüyor. ve bu cahilliğinden hiç utanmıyor. belki de cahilliğinin farkında değil.

siyaset de kimse uzman olmak zorunda değil. anlatmak istediğim çok daha başka bir şey. mesela daha yakın zaman önce alkol ile ilgili bir yönetmelik çıktı. bu yönetmelikte gençlere yönelik alkol reklamları 24 yaş ile sınırlandı. ancak bugün türkiyede üniversite öğrencisiyim diyen nice insan alkol satın alma yaşını 24 zannediyor. ve siyasi fikrini bunun üzerine kuruyor. saçmalığı görebiliyormusunuz. tüm siyasi ideolojisi yanlış bildiği şeylerin üzerine kurulu bir adam mı bu ülkeye fayda sağlayacak. bu ülke bu adama mı emanet edilecek. yazık ki yazık.

çok daha önemsiz bir konu. dün ankara büyükşehir belediye başkanı twitten birine esprili bir şekilde "nasıl inandırayım tuzlu olduğuna tatsan mı acaba" şeklinde bir şeyler yazmış. ulan ne melih gökçek yandaşıyım ne karşıtı. ancak bir yalama muhabbetidir gidiyor. insanlar, "melih gökçek hakaret etmiş insanlara, biz de ona oy vermeyeceğiz o zaman" diyor. bak şimdi bildiği şey yanlış. ve yanlış bildiği şey üzerinden siyasi fikir üretiyor. ya hu melih gökçeğe oy verme. ama doğru sebeplerle verme. oku, öğren, bir fikir edin sonra verme. yoksa zeki bir adam çıkar düşer önünüze, hepiniz de koyun gibi takip edersiniz. koyun musunuz siz? atatürk koyunlara mı emanet etti ülkeyi? akşama kadar atatürkçüyüz yazmaktan başka ne yaptınız bu uğurda?

peki bir ülkede koyun gençlik olduğu nereden anlaşılır. kısaca sağlamasını nasıl yaparız. şöyleki;

efendim o ülkenin komünistleri, solcuları çay ocaklarında solculuk öğreniyor, sırf ortam olsuın diye takılıyorsa o ülkede koyun gençlik vardır.

bir ülkede milliyetçi cephe karı kız muhabbetinden, kavgadan kafasını ülke meselelerine kaldıramıyorsa o ülkede koyun gençlik vardır.

bir ülkede siyasiler bilgi verme endişesine düşmeksizin, geyik muhabbeti yaparak "yok efendim sen merdivene ters bindin, ben attan düştüm" ile günleri geçiriyorlarsa o ülkede koyun gençlik vardır. (kime bilgi versin ki yukarıda anlattığım koyun sürüsüne mi)

bir ülkede siyasiler icraatları ile değil de başkalarının geleceğe yönelik kehanetleri sonucu eleştiriliyorsa o ülkede koyun gençlik vardır.

peki şimdi soralım, biz koyun muyuz?

edit; eksileyin aq, eksileyin. -süfersiin kızıım-cıların hepsi atatürkçü, -herkes faşist hıh-cıların hepsi solcu, -hanugoyum herif güpe takmış-cıların hepsi milliyetçi ama ülke benim yüzümden bu halde. kimseyi eleştirmeyeceksin. herkes kendine göre doğru. yanlış hep karşı taraf. vay aq.