bugün

wikileaks org

şimdiye kadar açıkladığı belgelerin malumu ilam etmekten başka bir şey yapmadığı site. tüm dünyanın bildiği, ama diplomatik nezaketler, kurallar, teamüller gereği söylenmeyen bilgilerin ve düşüncelerin, resmiyete dökülmesinden başka bir şey değil bu belgeler. zaten hali hazırda bütün ülkeler, dış politikalarını bu belgelerde yazanlar ışığında sürdürüyordu. diplomasinin iki yüzünden birini, daha doğrusu maskesini düşürmüş oldu sadece. diplomasinin 11 eylülü denmesi de bundandır kanımca. diplomasi dediğimiz, birbirlerinin niyetlerini bilen tarafların, kimsenin hiçbir şey bilmiyormuş gibi davrandığı, sözümona pokerface maskelerini takarak, güçlerini denedikleri bir arenadır tabiri caizse... budan sonra da öyle olmaya devam edecek. yeni maskeler bulmak, usta diplomatlar için hiç de zor olmasa gerek. dünya bildiğini okumayı sürdürecek.

mesela ilham aliyev'in akp iktidarından memnun olmadığını söylemiş ve türkiye doğalgaz dağıtım merkezi olmasın diye ruslarla enerji anlaşması yaptıklarını belirtmiş. buna şaşıran, bir insanın, türkiye-azerbaycan ilişkileri hakkında hiç bir şey bilmediği rahatlıkla söylenebilir. 1995'de baba aliyev'e yapılan karşı darbe girişiminin altından bizimkiler çıktığından beri, hiç bir zaman haz etmemiştir aliyevler türkiye'den. akp iktidarından bağımsız olarak, türkiye'nin türk dünyası'nın lideri, abisi pozu kesmesinden rahatsız olmayan türk devleti var mı sanıyorsunuz? emin olun kktc yönetimi bile memnun değil pozlardan.

şimdi sorarım size, bizim diplomatlar azerilerle, bu gerçeklerin farkında olmadan, "gardaş" yaklaşımıyla mı temasta bulunuyorlar? diplomatik temaslarda bir dostluk, kardeşlik havası esiyor, iki taraf da birbirine gözü kapalı güveniyor mu sanıyorsunuz? hiç sanmıyorum. dış işleri, 1995'de yediği bokun farkında ve azerilerle ilişkilerini hep bu farkındalık ekseninde kuruyor.

ya da mehmet şimşek'in yurtdışında ki yatırımcılara, ellerindeki doğan hisselerini çıkarmaları tavsiyesinde bulunması, aydın doğan'ın kafasında bütün taşların yerine oturmasını sağlayacağını ve hükümetin kendisine yaptıklarının kasti olduğunu anlayarak, "vay arkadaş, dost dediklerim arkamdan vurdular!" diye depresyona gireceğini mi sanıyoruz? ak parti iktidarının islamcı gömleği, gizli gündemi, rte'nin türban takıntısı, arınç'ın "bulldogluğu", bilmediğimiz şeyler miydi?

tekrar wikileaks'e dönersek. o ona bunu demiş, şunun şunla ilişkisi varmış, bu bunun arkasından konuşmuş tarzı magazin belgelerini bir kenara koyarsak, eldeki belgelerin tamamı yukarıda anlattığım tatta belgeler. bir haftadır, türkiye'nin ırak'ta el-kaide'yi desteklediğinin belgeleri, abd'nin pkk'ya çıktığı arkanın resmiyete dökülmesi gibi hayli sarsıcı iddialar vardı bu belgeler hakkında. o yüzden şimdiye kadar çıkanlar beni bırakın heyecanlandırmayı, "ee yani?" hissinden başka bir hisse kapılmama neden olmadı.

ama beklemekteyiz. hiç sanmıyorum ama belki de en güzellerini sona saklamışlardır. neden sanmıyorum? çünkü dünya hala o kadar özgür, o kadar güzel bir yer değil. bu belgelerin varlığı kamuoyuna açıklandığından beri bir umut vardı içimde. özgürlüğün ve kuruluşun internetten yayılayacağını anladık son 10 senemizde. belki o kurtuluş için atılan ilk taş bu olur umuduydu içimdeki, ama olmadı. ilk taşı atmak için hala günahsız olan bekleniyor. wikileaks de cesaret edemedi bu taşı atmaya. demek ki onun da günahı varmış.