entry'ler (435)

ekşi sözlük

the big bang theory.

roman ile çingene arasındaki fark

arçelik ile beko arasındaki fark kadardır. modeller aynı, ama isimleri farklıdır.

bakdalgana com

Müzik lazımsa site için, bunu değerlendirmelerini istiyorum; http://www.youtube.com/watch?v=pqrAbOSOi8A

amel mathlouthi

dinleyip, dinletilmesi gereken harika ses. türkçe* ve kürtçe* şarkılarıda harika seslendirmiş. cennete açılan ses...

http://www.myspace.com/amelmathlouthi

korsan film indirene hapis cezası verilmesi

ilk duruşmada müebbet almama yol açacak bir yasa; uygulanabilirse.

zayıf erkeklerden hoşlanmayan kızlar

karakter gücünü kilo ile orantılıyorsa Allah'tan kendisine en kısa zamanda düşünme yetisi verilmesini dilediğim; erkeği kendisini korumakla görevli bir yaratık ve huzuru kaslı bir vücutta bulacağını zannediyor ise de kendisine yurdumuzun çok güzel mağaralara sahip olduğunu ve ancak taş devrinin bir kaç bin sene önce bittiğin hatırlatmayı borç bildiğim kızdır...

kotasız 100 mbit bağlantı ile yapılabilecekler

kotasız tabi ki internetin sınırlısı mı olur; hele de 100 mbit bağlantı da... kota kavramını lügatımaza sokan ttnet'e el sallıyorum burdan.

20 yaşından sonra hala öss ye giren ademoğlu

sadece çalışmaya, çalıştırılmaya alıştırıldığımız bir ülkede doğal olarak ayıplanan bir olay. ancak bunun bilinçsiz ebevynler tarafından değil de bizler tarafından yapılması daha da düşündürücü. sonuç olarak ülke şartları ele alındığında kendini geliştirmek kavramı bize pek uymuyor. 25 yaşında ve 3. sınıfta olan bir öğrenci olarak başlarda bu yaş mevzusunu kafama çok takmış olsamda, artık umrumda değil; 26 yaşında üniversiteyi bitirmiş olacağım ki bu benim hayalim ve hiç bir çarpık düşünce gerçekleştirdiğim hayalimden aldığım hazzı gölgeleyemez.
ayrıca bu da durumu özetleyen serbest bir çağrışım sadece;
http://www.youtube.com/wa...&feature=channel_page

anadolu üniversitesi iletişim bilimleri fakültesi

sayın yılmaz büyükerşen'in, çağımızda iletişimin önemini görerek kurduğu fakülte. sırf bu sebepten yılmaz büyükerşen'e çok büyük saygı duymaktayım. gelişmiş ülkelerin bir çoğu iletişimin önemini 1900'ler başında kavradı ve bunu küresel ekonomi dahil olmak üzere bir çok alanda kullandı. Türkiye iletişimin önemini halen kavrayamamış olmasına rağmen, yılmaz hocanın bunu o yıllarda görmüş olması, o vizyon (en azından) bende büyük saygı uyandırır. bu sebeptendir ki anadolu üniversitesi'ni çok özel bir yerde tutarım kendi içimde.

küfürlü kelimeyi sansürlemek

cem yılmaz'ın herhangi bir şovunda bahsettiği mevzuyu hatırlattı. teyzenin biri "evladım çok küfür var filmde" demiş gora için. o da "sana mı ettik teyze küfürü" demiş. bence bizim mevzumuz bundan farklı değil. ne sansürü birader afedersin. 70 milyon insanın 50 milyonu 5 yaşından büyük diyelim. afedersiniz ama türkiye'de 5 yaşından itibaren ana avrat gırla gidiyor. o kadar içselleştirmişiz küfür olayını.... sonra sansür. hoppala, güleyim mi ağlıyayım mı? hep bir ağızdan söven biz, 2 sarışın manita gördük mü türkçe hocası kesilir olmuş, tv'de küfür edeni, linç eder olmuşuz. ne ulan bu iki yüzlülük. küfür eden adama bile: " ipneye bak nasıl küfür ediyo ..koduuumunun oğlu" diyen bir toplumuz. fazla söze ne hacet a.q. *

evlenme programinda maymun olan amcalar

biz de bu amcaların torunlarıyızdır o ayrı konu. kimse ben değilim o amcaların torunu demesin; öyleyiz işte eninde sonunda...

gurbetteki çocuğuna koli gönderen anne

çok sevilen sevgiliden alınan hediyeden bile kat kat daha değerli şeyler gönderen annedir; gönderdiği ne olursa olsun.... gelen sadece erzak, ıvır zıvır değil bir yudum dokunuştur, sevgidir; en safından... annelere kızılır çoğu zaman; ne gerek vardı, burdan 3,5 kuruşa temin ederim gereksiz olmuş diye. güzel anam soğan koymuş koliye bir keresinde oha demiştim. ertesi gün yemek yapmaya kalktığımda anamın gönderdiği soğanlardan başka soğan yoktu evde, tekrardan bir ohaaa dedim ki ne ohaaa, işte o zaman anladım her şeyi....

intihar etmeden önce dinlenecek şarkılar

ölmeden önce ve her zaman;
grace jeff buckley

iki penisli genc

(bkz: diphallus)
http://en.wikipedia.org/wiki/Diphallus

hiçbir şeyi kafasına takmayan insan

(bkz: trakya insanı)

entelektüel öküz

(bkz: kifayetsiz muhteris)

azrail ile fani arasında geçen diyaloglar

-yapma be abi süper marionun bile üç canı var...
+ ?

üniversite bitince ailenin yanına dönmek

aslında sadece fiziki bir dönüştür. mahalle arkadaşlarınız çok değişmiş gelir, herkes kendi klanını oluşturmuştur. doğup büyüdüğünüz yerde yabancı gibisinizdir. komşuların abuk subuk soruları bunaltır ve yine bunaltır. aslında bir mantığı da yoktur dönmenin. tatil için 2-3 aylığına geldiğinizde bile daralırsınız ki kesin dönüşte ise tam bir cehennem yaşayacağınızı size anlatmaya çalışır bu durum. ayrıca sevmediğiniz bir şehir ise döndüğünüz yer of ki ne of... en iyisi hiç dönmemektir, okul da bittiyse bir anlamı yoktur zaten; neden dönmüşsündür ki oraya, eğitimini bitirmiş tamamen olmasa da bir konuda yetkinsindir, var git istediğin yere.

zi punt

istanbul calling vol.2 de de parçaları bulunun hoş grup. ilk albümleri nudge nudge dir.

new shoes

juliet'in random order isimli albümünden şahane bir parça.

I've got my best dress, and new shoes, my best face, and bells on for you tonight.

A dangerous attraction was my first impression, would you take me home tonight?

And if I don't have you, I don't have nothing at all. And if I don't need you, I don't need nothing at all.
To break my fall.

Please do take notice as I am delirious. High on the nonsense oh are you oblivious? Hold on to let go. Play yes to say no. Protest the protest but he never came.

And if I don't have you, I don't have nothing at all.
And if I don't need you, I don't need nothing at all.

I'll find my way home. Not to worry 'bout me. I'll find my way home, spare your sympathy.

I've got my best dress and new shoes and great face and bells on for you.

And if I don't have you, I don't have nothing at all.
And if I don't need you, I don't need nothing at all.
And if I don't have you, I don't have nothing at all.
And if I don't need you, I don't need nothing at all