entry'ler (84)

cem garipoğlu nun imralı ya gitmesi

aponun yanına koğuş arkadaşı olmasa da koğuş komşusu bir kaç tutuklu götürüleceğinden bahsediliyordu zaten. cem garipoğlu ile beraber bir kaç tane daha medyatik suçlu gönderilip, imralı'nın çeşitli yerlerine yerleştirilen kameralarla bbg olayına girilebilir.

itunes

ipodum olmamasına rağmen koca arşivi kontrol edip düzenlememe yarayan bir programdır. bilgisayarı yorduğu bir gerçek ama 5 yaşındaki bilgisayarımda fanlar temizse (tozsuzsa) eklenti dolu firefoxla çatır çatır çalışıyor.
bu programın en çok rating ve smart playlist oluşturma özelliklerini beğenip sevgiyle kullanıyorum. 30-40 kategori altında en az üçer tane farklı seçimle çeşit çeşit playlisti hemencecik oluşturup kullanıma sunması, dinlediğin, atladığın, oyladığın şarkıların çetelesini tutması diğer müzik çalıcıları unutmamı sağladı.

525

ikaruslar yerini sanoslara bırakmıştır. bu değişimden sonra farklı olan tek şey aracın markasıdır. yoksa bildiğin kalabalık, bildiğin gürültü.
kalabalığı şöyle tarif edeyim: ayakta dururken ola ki bir şekilde ayağın yerden kalktıysa tekrar basacağın şey başkasının ayağı olacaktır.

van minut

unutmamak, unutturmamak için, anı için, koleksiyon için, propaganda için, antipropaganda için ne isterseniz onun için kullanabileceğiniz tişörtleri çıkmış.
şurda olması lazım:
http://www.vanminut.com/

terk edilecegi randevuya suslenip giden hatun

acelecidir. bir sonraki erkeğine hazırlanmıştır aslında.

muslumanlar oluyor diye uzulmek

eğer konu filistin - israil kapışmasıysa, sorun sadece ölmek değildir. asıl sorun birilerinin (özellikle masum yetişkinlerin ve olan bitenden bihaber bebeklerin) zalimlerce öldürülüyor olmalarıdır. yoksa gerçek bir müslüman gerçek bir müslümanın sadece ölmesine üzülmemelidir.

yağmurdan kaçarken doluya tutulmak

bir otobüs düşünün. oturacak yer yok. yolcuların bir kısmı ayakta. tabi daha haremlik selamlık otobüslerimiz olmadığından ayaktaki yolcular da oturanlar gibi kadın ve erkeklerden oluşuyor. otobüsün ön kısımlarında ayakta duran şahin gözlü bir kadın arka tarafta boşalan bir yer görüp yetişmeye çalışıyor. arkaya doğru ilerlerken ayakta duran bir erkeğe temas etmeden geçmek istiyor. kıvrak bir hareketle adamı geçerken otobüsün de kıvrak bir hareket yapacağı tutuyor. kadın, muhtemelen bozulacak bir şeyi olduğu için adama değmeden geçmeye çalışırken otobüsün kıvrak hareketi ile fizik yasalarının temellerinden biri olan eylemsizlik devreye giriyor ve kadın oturan başka bir adamın üzerine kapaklanıyor. ufacık bir popo temasından kaçan kadın düşmemek için adamın çeşitli yerlerini tabiri caizse avuçluyor.

işbu başlıktaki deyim, kısa hikayemizin kahramanı kadının düştüğü durumu açıklıyor.

fakir insanların çok kötü giyinmesi

aynı ayakkabıyla bir yıl geçirmek
kokmak
marka giymemek bunlar fasafiso. ben bi ayakkabıyı dört beş sene giyen ortadirek de zengin de biliyorum.

aynı fiyata alınabilecek bi sürü farklı renkte gömlek varken gidip de yeşille morun bir arada olduğunu alandan bahsetmek istiyorum. gidip "ne lan bu renk ipne misin" desem "para mı vardı da bilmem nerden almadık" diyecek. "ulan skik ben seni görmedim mi o gömleği seçerken" desem lafı kulağımdaki küpeye getirip bana "ne konuşuyon asıl sensin ipne" diyecek. demek ki az parayla kötü giyinmek değil asıl problem. problem kıro olmak.

dar kemalist gömlek artık bu modern ülkeye uymuyor

evet kemalist gömlek dardır. ama neye göre. sadece türkiye'nin girmesine yetecek kadar bir darlıktır. yani gavurlara ve araplara girecek yer yoktur.
zaten başkaları girmemelidirler ve giremezler de. leninci bir türk, hitlerci bir ıraklı, humeynici bir rus kadar saçma olur.

--spoiler--
kemalizm gömleği sadece bizim girebileceğimiz, yalnızca bize uyan bir dar gömlektir. dışarıdan bize türkiyeymişçesine yutturulmaya çalışılan araboamerican * kıllı ve yağlılarına dar gelir.
--spoiler--

bayanların üniversiteye gitmesinin saçmalığı

saçmalık şurdadır:
kadın çok uzun zamandır erkeğin gölgesinde yaşar ve çok uzun zamandır erkek egemen bir toplumuz. alışkanlıklar ve geçerli durumlar bir süre sonra gerçekmiş gibi yer bulur beyinlerimizde,
her an nefes aldığımızdan sanki ölmeyecek gibi hissederiz mesela.

sonra kadın üniversiteye girdi...
sonra başarılı oldu. birinci oldu, en üstte oldu. adı bir çok erkeğin üzerinde anılmaya başlandı. hatta bir çok erkekten cesurca adımlar attı, değişikliklere sebep oldu. aslında erkekleri geçmedi. yapabileceklerini gösterdi. erkekle eşitlenemedi bile ama annesine göre nenesine göre ileriye gitti.

kadın ilerliyordu ve erkeğe yetişmesine ramak kalmıştı. dedenin dedesinin...dedesinin dedesinin zamanından beri erkek önde ve yeri sanki tanrısal bir sabitlikle korunmuş olduğundan bu mevkiyi gerçek sandı. gerçek sanılan değişmeye başladığında saçmalık ortaya çıktı. kadın, erkek-oğlan-kadın üçlü sırasında en geriden gelip önlere ilerliyordu. yüz yıllardır süre gelen kabul ile sonuç uyuşmuyor, saçmalık burada ortaya çıkıyordu.
*

basimi ortuyorum beynimi degil

başını örten herkes için geçerli olmayan sözdür.

bir gün bir dolmuşta sadece burnu ve gözleri açıkta olan bir kadın yanında torunuyla önümde otururlarken dolmuş durup yaşlı ve zor adım atan bir adamı alır. kadının yanındaki taş çatlasa 7 yaşındaki çocuk amcaya yardım etmek hem de kendi yerini vermek için ayağa kalkar. bundan sonra olanlar herkesi şaşırtır. sadece burnu ve gözleri olan kadın çocuğun tişörtünü çekiştirir, anlaşılmaz sözler ve kötü bakışlar yayar. dolmuşa yeni binen yaşlı adam çocuğun verdiği yere kadar adım atamayacak kadar canlı cenazedir ancak başka yer yoktur. yalnız burun ve gözden oluşan kadın bunu düşünmez bile. çocuğu çekiştirir, yerine oturtmaya çalışır. adam zar zor çocuğun kalktığı yere geldiğinde kadının sadece göz ve burundan oluşmadığı anlaşılır. çevik bacaklara da sahiptir. adam oturana kadar kadın kenardan sıyrılıp ayağa kalkmış yolculuğa ayakta devam etmiştir.

evet bir çoğunuz sadece başınızı örtersiniz. ancak büyük bölümünüzün beyinleri bir tohum gibi küçücük bir yarıktan yeşil filizini dışarı salacak kadar bir açıklık bulamaz. beyninin yanında insanlığını da örtenler var ki onlar "kanlı mı olacak kansız mı" diyen adamın şimdiki haline benzer bir adama bile yer vermeyecekler. hoca'nın yolu bir gün otobüse, dolmuşa düşüp de bunun gibi bir olayla karşılaşırsa nasıl/ne kadar sevinir bilemiyorum. sanırım erkek olduğu için kendisinden kaçışan kadınların yer açtığı koltukta tek başına oturuken kendisiyle gurur duyar.

unutmayın ki aranızdaki en kötüler kadar kötüsünüzdür.

araba alarmi

dışarıdaki genel durumu belirtebilir. ya şiddetli bir fırtına söz konusudur ya da her hangi bir canlı iş üstündedir. gecenin geç saatlerinde bu iş üstündelik ya kedi köpeğe ya da ping pong topuyla araba kilidi açmaya çalışan hırsıza en olmadı arabanın sarhoş sahibine aittir.

istenen universiteyi 0 03 puanla kacirmak

bunun için istenilen üniversitenin en düşük puanlı bölümünü seçmek gerekir. diğer durumda 0,03 puanla ancak istenilen bölüm kaçar.

00 00 00 saat 00 00

(bkz: big bang)
olmadıysa
(ara: zamansız)

zallama çay

(bkz: sallama çay)
(bkz: dallama çay)

hz ibrahim in atese atilmasi

bir rivayete göre de çiğ köftenin ortaya çıkışı bu olaya dayanır. nemrut öyle büyük bir ateş hazırlamaktadır ki etrafta yemek yapmak için yakacak malzeme kalmaz. yaratıcı hanımlar da hemen işe koyulur...

tanrinin insani tehdit etmesi

(bkz: din)
(bkz: cennet) (bkz: cehennem)

mematı nin ölümü

bbc'nin breaking news olarak verdiği haber. yetkililerden resmi açıklama beklemekteyiz.

insanligin ensest bir iliskiden turemesi

(bkz: üremek)
(bkz: türemek)

bütün canlıların ortak birer özelliği olması evrimin bir göstergesidir. aynı şekilde, görenler için allah'ın varlığına kanıtlar sonsuzdur.

ensest kabul edilemeyeceğine göre yukarıdaki iki örneği birleştirmek gerekir. inanlar "allah ol dedi oldu"ya inanıyorsa evrimin de o kadar ispatından sonra evrimin allah'ın izniyle olduğunu görmeleri veya kabul etmeleri gerekir. bu teoride hayvanların ruhsuz olduğu kabul edilmiştir.

kısaca bir özet: allah ol dedi ve bing bang oldu. ardından toz bulutları falanlar felanlar. güneş sistemleri kuruldu, dağıldı. biri orada biri burada. on üzeri x kadar yıllardan sonra güneş sistemi ve elemanları... dünya şimdikine benzer halini aldı. ilk hayat bir şekilde ortaya çıktı, olabilecek en basit canlıyı düşünün.

sonra bu basit canlıların bir kısmı sudan sıkılıp "aga ben karaya kadar çıkıyorum, var mı bi istediğin" diyerek kara ortamlarına aktı. balıksı, sürüngensi evreleri geçip şimdi bildiğimiz bir çok canlının temelleri oluştu. bunlar evrilmeye, gelişmeye devam etti. en sonunda maymunsu atalarımız ortaya çıktı.

maymunsu atalardan cevizi kırmak için taş kullanan bir adım daha bize yaklaştı. rakibini öldürmek isteyip taş atan biraz daha, hayatta kalmak için kafasını kullanan biraz daha. en sonunda şimdi insan dediğimiz canlı türüne en yakın olan maymunsu sülalesinin en gelişmişlerinden biri adem diğeri havva olarak tarihe geçti. yani onların etraflarında biyolojik olarak kendilerine benzeyen ama zihinsel yeterlilik olarak daha düşük birileri vardı.

bu topluluğun hizaya sokulması gerekiyordu ki allah olaya el attı: ölümsüz bilinci modernleşmiş yani insana benzemiş iki maymunsu ataya bir misyon yükledi. öbür alemde aslolan ruh -benim ölümsüz bilinç dediğim şey- olduğuna göre dünyaya gelen adem'le havva'nın bedeni değil bilinçleri, ruhlarıdır.
bu gelişmiş insanın evlatları ana-babalarının kalıtımları ile yüksek zekadayken diğerleri yavaş yavaş insanlaşmaya devam ediyorlardı. insanlaşmış ve insanlaşan bireylerin birleşmeleriyle de insan soyu tam anlamıyla modernleşti.

hz. nuh ile ilgili not: allah'ın peygamber göndermediği bir toplumu helak etmediği bilgisi ışığı altında nuh zamanında helak olanların o bölge halkı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. *

rüyada recep tayyip erdoğan ı görmek

başıma gelene kadar korkunç bir şey olacağını tahmin ederdim ama rüyamda sayın başbakanımızın, uyarılarımı sessizlik içinde başını sallaya sallaya dinlemesiyle beni benden almıştır. içimde başbakanımıza karşı sevgi pıtırcıklarının pıtlamasına sebep olmuştur. rüyada devlet adamı görmek başıma devlet kuşunun konacağına delalet olabilir de başbakanın bizim mahalleye kadar gelip benimle beş dakikalık yürüyüş yapması ve bizim mahallenin daracık sokağına o makam aracının sığması neye delalet olacak, allah hayra çıkarsın.