bugün

kalıtsal molekülde bulunan ve organizmanın karakterinin tayininde rol oynayan kalıtsal biimlere gen adı verilir.
(bkz: mendel)'in determinant(tayin edici) ve faktör (etken) olarak söz ettiği bu kalıtsal birimler için ilk kez johannsen (1909) gen deyimini önermiştir.
7 nisan 2006 da gösterime girecek film. filmin yönetmenliğini togan gökbakar yaptı. gerilim/korku türünde izleyebileceğimiz bir film. senaryo alper mestçi, şahan gökbakar, güray ölgü, murat toktamışoğlu'na ait. oyuncular doğa rutkay, Yurdaer Okur, Mahmut Gökgöz, Haldun Boysan, Sefa Zengin, Cemil Büyükdöğerli, Zeliha Güney, Mutlu Güney, Şahan Gökbakar.
filmin konusu şöyle:Dağlık bölgede yer alan eski bir akıl hastanesinden polis aranarak bir intihar vakası bildirilir. iki polis olayı araştırmak için hastaneye gelmiştir. Aynı sabah da Dr. Deniz hastanenin yeni psikiyatr ı olarak göreve başlamak üzere hastaneye gelmiştir. Bölgedeki yoğun yağış ve oluşan heyelan sonucu hastanenin şehir ile bağlantısını sağlayan tek yol ve telefon hatları hasar görmüştür. 3 gün iki gece süresince hastanede hastalardan 3 ü vahşi şekilde öldürülür. Herkes tedirgindir. Polis araştırmayı derinleştirir. Gizemli bir hasta dikkati çeker.
sadece şahan gökbakar oynadığı için gidecegim korku-gerilim tarzındaki türk filmi
fiyasko olacağına inandığım,şahan gökbakarın tüm parasını kaybedeceği filmi
fragmanını izlerken bile midemi bulandıran iğrençliklerle dolu film.
yapısal olarak kalıtsal yapıda bulunan nükleotid dizisi

yada

tRNA rRNA ya ait bilgiyi talşıyan nükleotid dizisi
1karakterin ortaya cıkmasından sorumlu 1kalıtsal birim
tek kopyalı dizilerdir.
genomun tamamını olustururlar
müzikleri mukemmel togan gokbakar filmi
pekte özelliği olmayan sıradan bir Nu-metal/hardcore grubu
afişinden birşey anlaşılmadığı için afişi değiştirilen film.
çiçeği burnunda bir yönetmen*... güzel müzikler... "hayat tekerrürden ibarettir" dedirten ters köşe bir son...
sonuçta izlenilesi bir film. birşey kaybettirmez...*
en son tecavüz sahnesi çok gereksiz olmuş, high defination teknolojisiyle çekilen ilk film özelliğini taşıyan filmdir. yönetmen daha genç ve tecrübesiz olduğundan dolayı yaptığı hatalar hoş karşılanacağı için, değişik kamera açıları denemek gibi risklere girmiştir.
sadece Doğa rutkay'a bir eleştiri getireceğim film (bkz: deli mi skti ne bağrıyorsun doğa)
eger turk filmi olmasaydi,bu filmi hic kimse begenmezdi.
dabbe,okul,büyü gibi saçmalıklardan sonra birkaç hata dışında eli ayağı düzgün bir türk gerilim filmi.
son yıllarda izlediğim en iyi gerilim filmiydi.özellikle bu tür filmler saçma olur.bir taraftan canavar çıkar öteki taraftan ejderha.gen filmi çok iyi hazırlanarak çekilmiş bir film.kendini hıncal uluçun yerine koyan halkımız otu boku eleştiriyor.eline koluna sağlık togan gökbakar.yeni filmlerini dört gözle bekliyoruz.
igrenc esprilere konu olan film;

gene'mi gidionuz?
gene mi ya?
evet gene,,
gene gidionuz yani..*
deliler şaha kalkıp isyan eder, doktorları etkisiz hale getirip yönetimi ele alırlar sonrasında bir sürü hebele hübele....of
Bilim adamlarının insanlardaki gen haritasını çıkardıkları ve insanın HERŞEYiNiN genlere bağlı olabileceği görülmüştür.Çünkü (burası şaka değil) bilim adamları bir eş cinsellik geni bulduklarını iddia etmişlerdir.
filmdeki artı ve eksiler bir yana ışık var hacı bu yönetmende dedirten film..yaşı 20 korku filmi çekiyor bu bir risk ama ışık saçtı ..çok ustaca korkuttugu yerler vardır filmde..derlerki korku filmi olgun yönetmen sinemasıdır.bu laf dogrudur ama genclerde yapabilir..ilk izlendiginde verdigi tat sonraları kaybolsada akıl kalır yanları vardır
--spoiler--
izlediğim en tırt film. Oyunculuklar inanılmaz kötü. Komserle yanındaki akademili(!) çok kötü çok arak ve çok klişe tipler. Tecavüz sahnesinde şahan doğanın boğazını sıkmadan, doğa boğazı sıkılmış gibi nefes alamıyo sesi çıkarır. yuh dedirtir. yönetmen 20 yaşında diye nedir yani? teorik bilgisi olan mezun olmuş her insan çekerdi bu filmi? senraryo da sonuçta kendisine ait değil. 4-5 kişi yazmış. 4-5 kişi çıkara çıkara bunu çıkarmış bravo!
--spoiler--
genel anlamda kendi türündeki filmlerine göre daha iyi gibi görünmesine,ve de görüntü yönetmeninin iyi iş çıkarıdğının her halinden belli olmasına rağmen,bunun dışında gereksiz uzatılan sahneler,yapay komiser-çaylak diyalogları,amerikan filmlerindeki polis muhabbetlerine gönderme olsun diye mi yapıldığı belli olmayan,komiserin sallama şekilde katili çözmeye çalışmaları,kurgusundaki karışıklık,daha filmin başlarında başhekim ile mr. spock modelli sefa'nın hareketlerinden filmin sonlarında ''şööle bi bit yeniği var uleyyn'' dedirten,doğa rutkay'ın vasatı aşamadığı buna rağmen,haldun boysan,yurdaer okur ve mahmut gökgöz'ün zannımca süper iş çıkardıkalrı ortalamanın üstüne çıkamayan senaryosuyla ''zlense de olur,izlenmese de'' tadındaki,filmin adını hangi akla hizmet ''gen'' koydukalrını filmi izledikten sonra bilhassa çözemediğim togan gökbakar filmi..
diğer türk gerilim filmlerine göre iyi bir film fakat genel bir değerlendirme yaparsam klasik amerikan filmlerinden esinlenerek yapılmış, konunun nereye varıcağını kestirmek çok kolay, filmin sonu ise içler acısı bu muydu be dedittiren bir sonu var. her şeye rağmen türk sinemasının ilerlemekte olduğunu görmekte çok hoş. daha iyilerini yapmaları ümidiyle.