bugün

--spoiler--

Duble: Anne ben babama hayrandım ya hani. ibrahim abim babamdan nefret eder ama ben babam gibi olmak isterdim ya.
Sana sorardım anne "Ben de büyüyünce babam gibi kuvvetli olacak mıyım? Olabilecek miyim?" derdim ya..
- Birader senin babanın kuvveti yerin dibine batsın. Sen baban gibi kuvvetli olacağına...
Şşşşş bırak abi rahat bırak. Beni rahat bırak araya girme. Tamam mı? Bırak konuşayım. Tamam mı?
Hani sana derdim anne ben de babam gibi kuvvetli olabilecek miyim?
Sen de derdin "A-aa oğlum hayvanda da kuvvet var. Kuvvetin de adaleti olmayınca zalimlerden olursun." demiştin ya.

Deli: Gerçek kuvvet demiştin merhamettir..

Duble: Ben yapamadım anne. Yapamadım ben. Ben iyi olamadım anne. Ben merhametli olamadım anne. Ben merhametli olamadım. Adam olamadım. Ben babam gibi zalim oldum anne. Babama benzedim. Anne.. Annem beni affet. Tamam?
--spoiler--
efsane dizi. unutulmamalı..
çocuk şarkısı vardır:

şubat denince aklıma bastıbacak bir ay gelir
dört yılda bir 29 çektim diye böbürlenir
aman sakın siz bu ayın bücürlüğüne bakmayın
kış bitiyor zannedip de odunları bol bol yakmayın
'ölüm'...
''Yarayla alay eder yaralanmamış olan...''
(bkz: w shakespeare)
Doğumumla şeref verdiğim ay.
Türk televizyon tarihinin en iyi dizi yapımı benim için. Diyalogları müzikleri konusu vs on numara diziydi.

Oyuncu kadrosu da fena değildi. Sermet abimizin "delisi" akıp giderdi.

Arada açar bakarım müziklerini dinlerim.

Bir derdim var bin dermana değişmem...
He Bir de unutmadan; "Kediler fare yemez."
Kesinlikle en sağlam karakteri duble olan dizidir. Dördüncü bölümde hapishanedeki monoloğuyla içimde ona pringles yedirme isteği oluşturmuş tek karakterdir ayrıca.
çok özlenen başka bir dizi. şimdiki kıytırık dizilere baktıkça insan şubat gibilerini arıyor doğrusu.
Canım sıkıldıkça izlediğim Onur ünlü imzalı dizi. olay örgüsü olsun, karakterler olsun, oyunculuklar olsun, sırıtan tek bir sahnesi olmayan, dublesiyle, delisiyle, şubatıyla 1 sezon süren, tadı damağımızda kalan, özleten dizidir. ayrıca az kişi izlediğinden daha bi güzeldi benim için, az takipçili güzel kız gibiydi.
Bazen kurgu eksikliğine düşülse de canım onur ünlü'nün, canım dizisi.
Her ne kadar inançsız biri de olsam, dizide sıkça allah kavramının geçmesi beni rahatsız etmedi. Sanırım bu onur ünlü'den kaynaklı bir durum. Bi şeye inanacaksanız bu adam gibi inanın arkadaşlar. Sosyal mesajımı da verdiğime göre bi sıkıntıma değinebilirim. Çok ağır spoiler geliyor. Henüz izlemeyenleer gaçılsın entrymden.

Yirmi sekizinci bölümde yağmurla şubat sokakta konuşuyor. Şubat yağmur'a evlenme teklifi ediyor. Yağmur kabul ediyor. Onları takip eden cihangir şubat'ı vurmak için geliyor. Birkaç saniye içinde ortalık karışıyor ve yağmur şubat'ın önüne atlayarak karnından vuruluyor. Ondan sonra şubat cihangir'in eline tekme atarak silahın düşmesini sağlıyor ve adamı dövmeye başlıyor. O adamı döverken saltuk geliyor. Şubat saltuk'a adamı bırakmamasını tembihliyor ve yağmur'un yanına gidiyor. Bi süre konuşuyorlar ve yağmur'un gözleri kapanıyor. Öldü mü, bayıldı mı bilmiyorum.
Yağmur'un vurulmasına dek her şey tamam. Ama şu gözden kaçırılmış. Şubat normal şartlar altında cihangir'i bi iki darbeyle ekarte edebilecek bi adamken nasıl oluyor da yağmur yerde yatarken çabucak adamı etkisiz hale getirip yağmurla ilgilenmeye uğraşmaz? Adamı döverken o kadar oyalanması ve gayet sakin görünmesii çok büyük eksikti bence. Sonuçta karnından vurulmuş. Hassas bi bölge ve ölüm riski fazla. Bu gözden kaçırılmamalıydı. Sonra; yağmurla yerde konuşurken ikisi de çok yapaydı. Ben izleyici olarak yağmur'un çemberimde gül oya'daki feriha, şubat'ın da muhteşem yüzyıl'daki o herif olduğunu hatırladım mesela. Çünkü bana hissettiremediler o acıyı, şaşkınlığı.
Sözün özü, olur öyle bazen.
823 yılda bir Şubat ayında 4 pazartesi, 4 salı, 4 çarşamba, 4 perşembe, 4 cuma, 4 cumartesi ve 4 pazar günü olur.
2016 yılının bu şubat ayında 823 ylıda bir gerçekleşen bu sıralama yaşanacaktır.
Bir dahaki sıralamanın yaşanması için tarihlerin 2839 yılını göstermesi gerekir.
Haziran ayi gibi geciyor aminakodugum.
şubat ben kayboldum. sen nerdesin?
Aslında 40 bölüm olacakken reytingler yüzünden erken bitirilmek için bölümler atlanmıştır. Bu yüzden kurguda çok ciddi boşluklar ve cevabı verilmemiş sorular, bağlanmamış konular vardır.

Bu büyük eksikliğine rağmen bu dizi kesinlikle Şaheser'dir. Sırf kara kutu konuşmaları bile piyasadaki bütün dizilerin vermek istediği mesajları siker atar.

Ayrıca nadir sarıbacak, sermet yeşil ve özkan uğur ayrı ayrı yardırmışlardır. Sırf o muhteşem performansları seyretmek için bile defalarca izlenir bu dizi.
kitabı çıkması gereken, şaşırtıcı derecede ve türk tv tarihinin en iyi dizisidir. isaac christin novak hikayesi, özellikle 15-20. bölümler olmak üzere tüm giriş sahneleri, deli ibrahim ve duble davut.. hepsi izlenmeli ve anlatılmalı. yok böyle bir şey, leyla ile mecnun da böyle değil, bu sanki bir oğuz atay kitabı, öyle güzel..
Senenin ikinci ayı.

Bahara hazırlık yapan ay.
Kandırıkçı mart ayına girmeden önceki kışın kısa ve soğuk vedası..
Geçen şubat ömrümün en büyük kazıklarından birini atmıştı.

inşallah bu şubat güzel geçecek.
En güzel ay.
28 çekecek olması dolayısıyla maaşı 3 gün erken alacak olmam dışında bir özelliği olmayan ay.

tabi bir de 14 Şubat var her sene olduğu gibi kapitalizme oyuncak olacağım. mecburen.
Bahar kokusunu kendisinde hissettiren ay. Şubat ayında yağan yağmurlar, mevcut karları eritir. Tabiatın ilk canlılık belirtisine bu ay eşlik eder. Ardından, baharın ilk ayı olan mart gelir.

Şubat ayı dört senede bir 28 çeker. Senenin 6 saatlik fazlalığını bu ay üstüne alır.

Şubat ayını bahar aylarından saysak yanlış olmaz. Havalar iyiden iyiye ısınmaya başlar çünkü.
boğazınızda bir şeyler düğümlenir ya, işte öyle bir diziydi şubat.

şöyle de müthiş bir sermet yeşil performansı vardır.

http://www.youtube.com/watch?v=wvNwagOAi2A
Ayların en güzeli en şahanesi.