bugün

Hiçbir ikramı kabul etmedikçe sana illa ki bir şeyler verme mecburiyetinde olan, kendini reddedilmiş hisseden, illa bir şeyi kabul ettirmeden seni otobüsten indirmemeye yemin içmiş muavin.

Ya benim güzel abim, çay kahve filan içmem, tek istediğim varış noktasına gelebilmek.

Ama her kolonya ikramını alırım ha. Kolonya ikram edilirse geri çevirmek olmaz. Bu bir örftür. Kolonya ikramı çok mühim.
Otobüs kokusu
görsel
kenef önünde kuyruk.
yan koltukta oturan ve sürekli çocuğundan ve torunundan bahseden yaşlı yolcu.

aralıksız ve avazı çıktığı kadar bağırarak ağlayan çocuk.

otobüs hareket ettiği anda horlayarak uyuyan adam.

nereden çıktığı belli olmayan yedek şoför.

mola yerinde otobüsü yıkayan dinlenme tesisi çalışanı.

tuvaletini tutamayan veya sürekli acıkıp muavine ne zaman mola verileceğini soran yolcu.

uyurken ikram servisi yapıldığı sırada aniden uyanan yolcu.

oturduğu koltuktan memnun kalmayıp başka boş koltuğa oturan yolcu

su alır mıydınız?" diye soran muavin.

mola sırasında otobüsleri karıştırıp başka otobüse binen uyku sersemi yolcu.

önünüzdeki koltuğu kucağınızda uyuyacak kadar yatıran yolcu.

kafasını omzunuza dayayarak uyuyan yolcu.

üzerine sıktığı deodorant kokusu ile ortamın havasını değiştiren güzel kız.

ayakkabısını çıkarıp yanındaki boş koltuğa uzanan erkek yolcu.

koğuş ağası gibi bağdaş kurarak oturan adam.

yol boyu telefonda sevgilisiyle konuşan kısık sesli erkek veya kız.

iki koltuk öteden duyulacak şekilde kulaklığından müzik yayını yapan erkek veya kız.

otobüsten gelen ventil ve retarder sesi.

dinlediği alçak sesli arabesk müzik eşliğinde telefonla konuşan otobüs şoförü.
+Sen gayserinin niresindensin yiğidim?

-Ben aslen izmirliyim bey emmi.
Bana nereye kaçarsam kaçayım, aslında kafamda olan hiç bir şeyden kaçamadığını her seferinde daha sert vuran bir eylem.
uyuyamamak hadi uyudun uyandığında klimadan dolayı miden ekşimiş ve acayip bir yanma var.
Ağlayan, zırlayan ve horlayan yolcular.

Allah kulaklığı icat edenlerden razı olsun.
-Pardon cam kenarı benimdi ama?
(içses: vay aq biraz daha geç gelemiyo muydun?)
-tabii buyurun.
yaz mevsimi ise ve AŞTi ise daha otogar rampasını inmeden dağıtılan küçük cup algida dondurmalar.
kış mevsimi ise hareketten yaklaşık 30-40 dakika sonra gelen sıcak içecek ikramları.
Mola yerlerindeki tost , patates kızartması, sigara kokusu,
Her mola yerinde aynı süs eşyalarının satılıyor olması,
Fahiş fiyatlar,
Bagajı kaybetme, başka birine kaptırma korkusu,
Kalkışı yaklaşan otobüsü hoparlörden duyuran bayan sesi...
Uzaktaki tepeler ve heyecanla gelmesi beklenilen ikramlar.
Yandaki teyzenin yemek ikramı.(sarma vb)
Tek hatırkadığım top kek ve kahve ikilisinin o yolculukta aytı bir tadı olduğu. Yıllar oldu şehir dışına çıkmayalı. Çıkacak kadar güzel ve heyecanlı bir sebep bulamadığim için.
mola yerlerindeki tuvaletlerin mundarlığı. sanarsın adamlar evindeyken bile biriktirip yıllık zıçıyor.
Yanınıza biri oturduysa hızla gerçekleştirilen muhakeme. Konusulması gereken biri degilse ve laubalilige hazırsa kulaklık takip, kendi ic dunyana kapanmak.
şehirler arası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan, beslenme çantamda trüf mantarıydı madame..
ben seninle bir gün erzurumun is kokan dağlarında, cağ kebabı yeme ihtimalini sevdim, kara kurak mevsimlerin çare bilmez güzü..
zamanın savrulan yıldız tozlarında, fly gayserin rainbow kuşağında hidrojenik sohbarlar yaşanırdı o zaman özlemeye başladım herkesi...
Otobüs henüz hareket etmemişken herkesin yakınlarının dışarıdan cama doğru bir şeyler anlatmaya çalışması.
tüm yolcular alındıktan sonra ilk otobana çıkıldığında verilen kek ve meyve suyu ikramı. küçükken daha çok otobüs yolculuğu yapardım ve o zaman severdim niyeyse. o kekin kokusu hep güzel gelirdi konumuza dönecek olursak eğer gece yolculuğu ise, isterse temmuz ayı olsun, mola yerinde inince illa ki biraz üşümek. ve tabii ki kova ile yıkanan otobüs camları.
valizi en dipte olmasına rağmen bagajını en önce almak için acele eden adam... muavinin bu dünyanın en mühim insanlarından biri olan adamı umursamayışı ise cidden çok üzücü.
Benim için bu yanımda oturan hiç susmayan teyze. Zaten bu hayatımın fix karakteri, yer ve zaman fark etmeksizin varlar.
ikincisi ise koridorun öteki tarafındaki yolculuk boyunca rahat vermeyen keko.
Bu ya yan tarafta oturur ya başka yerde oturur, tesislerde köşeye geçip dikizler. her kızın illa ki otobüste bir dikizleyeni vardır.
Sanki otobüste başlayan bir aşk hikayesi çekeceğiz amk.
Rahat verin!
Sabah yada akşam farketmeksizin koltuğu yatıran öndeki dingil.
koltuğu anasının amina kadar yatiran orospu çocuğu

susmayan bebek

kulagindak kulaklikla artik butunlesmis üniversiteli zippi

horlayan dayi

kız kesmeye çalışan askere giden arizona kertenkelesi

türbanı kız (kesin elinde kitap vardır)

yol boyunca dua okuyan teyzeler...

hayatımin 4 yılı yolda geçti
ıstanbul hatay arası..
yolculuk başlamadan önce yanına oturan birisinin geveze olduğu potansiyeli öngörülerek kulaklıkları önceden takmak. yoksa 3 saat boyunca susmayanlar da oluyor. ulan nereden buluyorsun bu kadar konuyu?