bugün

Hiç hazzetmem, ben hiç önyargılı değilimdir. He bide başlıkta hiç yıldızlı bakınız olmuş mu şimdi *
her ne kadar kendisi hakkında hastalık yakıştırması yapılsa da hayatı hızlandırdığı gerçeği göz ardı edilmemeli.
her insanda bir parÇa bulunan, insanı insan yapan özelliklerden biridir.
suçsuzluğu ispat edilene kadar her şüpheli suçludur. şeklinde açıklana bilecek görüş. türk yargısı da aynen böyle çalışır. yoksa neden bir üst mahkeme olsun.
http://www.youtube.com/watch?v=0_sw2z6J3Nw&feature=share
ön yargı, bir kişiyi veyahut bir şeyi tanımadan, denemeden, anlamadan, dinlemeden yorum yapmaktır.
Herkesin bildiği bir karakter vardır, adı shrek. ona ait bir söz; ''beni hiç tanımadan yargılıyorlar, bu yüzden yalnızlığı seviyorum.'' demiştir.
yikilmadigi an insani degersiz kilabilecek bir sey.
görsel
ülkemin insanının gelişmesine en büyük taş koyan unsur.
karşıdaki kişinin beyin kıvrımlarını önce düzleştirip sonra s*kme isteği uyandıran şeydir. gıcık oluyorum arkadaş. anlamayın lan beni hiç bir şekilde. başlarım yemin ediyorum böyle kafaya da insanlara da.

ön yargısını siktiklerim.
dar beyinlilerin düşünemediği bir şeyi kabullenmemesi olarak söyleyebiliriz.
her insanda vardır ve önüne geçilemez. kim bende yok diyorsa kendini kandırıyordur. ve ön yargı yerine göre kötü birşey olmadığını zamanı gelince bize gösterir.
insanoğlunun tek düşmanıdır.
önyargı ile bir akrabalığı var mı düşündürür.

aynı şekilde özgüven de öyle.
Türkiye'de bulunan en büyük hata. Tabiki sadece türkiye'de yok ama en yoğun olarak türkiyede bulunuyo.

Edit: başlığı zaten varmış ağlamak istiyorum.
var olan bir özelliğim.
ama sor, niye?

beyazı gelsin, siyahı gelsin, bardağı her zaman masada hazırdır.
farklı insanları severim.
fakat önyargı, bazen işe yarayabiliyor.

"bu kız bana bakmaz!" diyen çok bilmiş biri var ya hani içinizde, ona hak verin.
o kız size bakar.
ama sonra öyle bir üzer ki, kör eder.
önyargıdan daha kötü bir şey varsa, o da önyargılı olduğunu kabul etmemektir.
olması gerekendir. önyargısız iş mi yapılır lan.
ön yargı kişinin savunma mekanizmasıdır.kötü diye nitelendirilenden korumak ister insan kendini. ve burada bizim olmazsa olmaz ön yargılarımız girer devreye. ancak O korkuları yaratan da ön yargılarımız değil midir?

alışılmışın dışında olanlardır, genelde ön yargıya kurban gidenler. farklı olan bilinmediğinden zor gelir insana. alışılmış olanın kolay olacağından değil, insanın kendini güvende hissetmesindendir.

her zaman aynı yere gidip, bana herzamankinden, demenin ta kendisidir ön yargı. hayata dair birşeylerin eksikliğidir çoğu zaman. onları varlığını kabul etmeyip, ön yargılarım yok demektense. onları olduğu gibi kabul edip kurtulmaya çalışmak gerek. belki farklı şeyler deneyerek belki de üzerine giderek kurtulmak mümkündür. bilinçaltımız buna müsaade ederse tabii.
önyargı zaman kazanmaktır. bir kişiyi anlamaya çalışıp, emek sarfetmektense, kestirmeden gitmeye çalışmaktır. kafandaki küçücük kalıplarına oturtursun onu ve herşeyi sistematize etmek isteyip, kaostan hoşlanmayan beyninle, kuşku duymadan huzura kavuşursun. kendini korumaya çalışırsın.
sözlükte bütün dişilerin çirkin olduğu ön yargısı en kötüsüdür. mal mısınız amkolar.
hayal dünyasını engeller bu özelliktir kendileri.
aslında olmayan kavramdır. şöyle açıklayalım ; ön yargı olumlu veya olumsuz peşin hüküm ise bir insanın uyuşturcu bağımlısı olup olmadığı konusunu ele alırsak ;
- yok bu kız çok hanım bir kıza benziyor kesin kullanmaz.
- kız rus asıllı kesin kullanıyordur.

şeklinde 2 türlü görüş oluşturabiliriz.

gerçekte kız uyuşturucu bağımlısıdır. biz bu durumda ''o kız hayatta kullanmaz'' demek ile mi yanıldık yoksa ''kesin kullanıyordur'' demekle mi?

olaya eleştirel yönde bakarsak ''kesin kullanıyordur'' dememiz eleştirilir çünkü olumsuz olan eleştiri budur.

- iyi bir kıza benziyor ama uyuşturucu kullanmaz deyip ön yargılı olmayayım kullanıyor olabilir demekte ön yargının negatif yönü olduğu için bilmiyorum deyip tanımaya çalışayım.

gerçekte kız uyuşturucu kullanmıyorsa başta bundan emin olamadığımız için onu tanıma girişiminde bulunduğumuzdan dolayı yine ön yargılıyız aslında.

leonarda da vinci ;

hepimiz ön yargılıyız insanlar ön yargıları sayesinde yaşarlar, ön yargısız olan insanlar zaten şuan bizimle değiller hepsi öldü, çünkü hızla giden bir tırın önüne atlarsak öleceğimizi biliriz. bunu bilmemiz için olayı önceden yaşamamıza da gerek yok. daha önce yaşamış insanların tecrubelerinden örnek almamız yeterli. çocuklarımızı bile ön yargılarımıza göre yetiştiririz herşeyi deneyerek öğrenmeye çalışmak saçmalıktır zaten ömrümüz de buna yetmez.

aslında ön yargıyı eleştirirken bile ön yargılıyız insanlara. ''rörörörö ön yargılı insan kafa çalıştıramayan insan cahil insan salak insan aptal insan'' deriz herkesin önyargısız insanlar olmasını dileriz ama o kişi ön yargılı bir insan haline nasıl geldi bunu hiç sorgulamayız. tecavüze mi ugradı çok güvendiği insanlardan bir tokat mı yedi? hayatı boyunca kaç defa güvendiği insanlar tarafından düştüğünde yerden kalkarken tekrar tökezledi? bunları bilmeden sadece kendi fikrimizi empoze etmeye çalışırız aslında. bizden olmayanı bizdenleştirmeye çalışırız sorgusuzca. önyargıyı tu ka ka ederken farkında olmadan ön yargılı bir insan olur çıkarız.

not:
insanları dış görünüşüne göre yargılamayın" bir insan dış görünüşü ile yaşam tarzını hayat görüşünü ortaya koyar. Dış görünüşü ile de çatır çatır yargılanır. Türbanlı ateist, mini etekli erkek ya da metallica tişörtlü zincirli uzun saçlı arabeskçi gördünüz mü hiç?
Sevginin yıkamayacağı tek engeldir. o yüzden kendi dünyamızda, kendi yargılarımızda yasayan kisileri sevmeye özen gösterelim. Eğer öteki türlü bir sevgiye girisecekseniz iki tarafında kalbine, zihnine giren çıkanın haddi hesabı olmaz, iki tarafta firavun misali akdeniz'in içinde boğulur gider. Bir nevi çevrenin ön yargısı, bir nevi kendi ön yargılarımız aşılamayan engellerimizdir, ne kadar sevgi olsa da aşılamaz.
yıkılması en zor olandır. bir çok kişiyi yanlış tanımaya ve akabinde yanlış yorumlamaya sebep olur.