bugün

başkaları yerine de üşenebilmektir.

misal; küçük bir grup arkadaşlarınızla ya da ailenizle yayılmış tembelliğin tadını çıkarırken, gruptan bir kişinin ortamı toplamak için ayaklanması, sizin onun yerine de üşenmenizi sağlar.
hayatı koala kafasında yaşamaktır.

işin ironik yanı bu tür insanlar kalkıp bi bardak su almaya üşenirken, günübirlik şehirdışına filan giderler. (bkz: ben)
çöp kovasına basket atmayı öğrenmektir.
çay kaşığını mutfaktan almak zor geldiği için kalemle çay karıştırmaktır.
yatakta diş fırçalamak, ama tabi ki lavaboya tükürmektir. *
gece nasılsa yine bozulacak deyip yatağı toplamamaktır.
kirlileri beyaz, renkli, siyah olarak 3 kerede yıkayacağına hepsini aynı anda yıkamaktır.*
çok üşengeç olmak bir hayat felsefesidir. ve atalarımız der ki ' işin kolayını haylaza soracaksın.'
--spoiler--
o kadar üşengecim ki ne iş olsa yatarım.
--spoiler--
eskilerin deyimiyle üstüne ölü toprağı serpilmiş olmaktır efendim.
kötü bir şeydir. inasanı te
bir yazarın girdiği şu itirafı akıllara getirmiştir.

--spoiler--
öyle üşengecim ki ayaklarım havaya kalktıklarında seviniyorlar.
--spoiler--
ara ara yaşanan durumdur. masaya tabağımı bırakıp giderim mesela.
90 lı yılları yaşayan kuşaklardan sonra gelen kuşaklarda tavan yapmış hal. tdk düzeltmeye gidip ileride üşengenç diye yeni bir kelimeyi sözlüğe koymayı değerlendirmeli şimdiden.
(bkz: 31 bile çekememek)
*boğa burcu olmaktır.
*yatmaya üşenmek, sözlükte sabahlamaktır. (sabah 7de çıkarken en son 7 saat 27 dakika oldu falan yazıyordu, o derece)
*uyanmaya üşenmek,okula gitmemektir.
*ders çalışmaya üşenmek, vizelerden çakmaktır. akabinde sıçtın mavisi görülür, o ayrı.
*telefona bakmaya üşenmek, merak kavramını kaybetmektir. (kim aramış, mesajım var mı vs)
*kavga etmeye üşenmek, çekip gitmektir.
*yataktan kalkmaya üşenmek, yemek bile çağırmamak, 3-4 gün aç yaşamaktır.
*üşenmek, koalaya bağlamaktır.
nicki karacahil olmaktır.
üşengeç üşenmemiş, üşenenler için yapmış.
(bkz: (vid #73531))
tuvalete gitmeye üşenip, altına işemektir bazen.
üşendiğinden ekmek almaya dahi gitmemektir.
bursa'da öğrenciliğimde bazı zamanlarım öyle olurdu. hatta trabzonlu bir arkadaşım:
"üşenenin uşağı olmaz." derdi. *
mouse'a uzanmaya üşenildiği için tüm işlemleri klavyeden yapmak. ya da tam tersi.
öğretmenin verdiği ödevi unutacağını bile bile yazmayıp sonra unutan kişinin olduğu şey.
evde tek başınayken, açlıktan ölsen de kalkıp birşeyler yememektir.
entry yazıp ekle tuşuna basmamaktır.

--spoiler--

bilgisayardan ayrılıp tembel tembel yatarken saatler sonrasında kardeşinin "buraya bir şey yazmışsın abi??!! ekle diyor ne diyeyim?" dediğinde de üşengeçliğin devam etmesi ve hiçbirşey demeyip kardeşinin de eklemesi durumunda o entry en kötü entryler arasına da girebilmektedir. tehlikelidir.
--spoiler--
sabah uyanınca, akşam olsa da uyusam diyenlerdir bunlar. hatta uyumayı bile önemli bir iş sanıp kendilerini ödüllendirebilirler.
Uyuyunca belki unuturum umuduyla sabaha kadar çişini tutmayı planlamaktır*