bugün

Bebeklerin göbek deliğinden çıkması.

Bı de lise iki de anne çocuk sağlığı dersini görene kadar inanmıştım.
şirinler köyünü gerçek sanıyodum. iyi bir çocuk olunca onları görebileceğime de inandığımdan, ablamla hiç kavga etmeyip onunla iyi geçinmeye çalışıyordum.
Artık ne kadar anlatıldıysa bana bilmiyorum onun etkisi olabilir ama, küçükken Allah'ın bulutların üstüne oturup bizi izlediğine inanırdım. Hayır işin tuhaf yanı şu; gizlice bizi bulutların üstüne uzanıp izlediğine ve onu orada sadece benim farkettiğime inanırdım. Ve bu yüzden kendimi ona karşı galip gelirmiş gibi hissederdim.
Neyse allah affetsin o zamandan beri tuhafmışım ben.
(bkz: nasıl ateist oldum)

Edit: yalnızca çocukken inanılan abuk subuk bir şeydi işte. Aman siz de.
çok güçlü bir ülkeyiz sanıyordum. vasat ortadoğu ülkesi çıktık.
büyüyünce herseyin daha kolay olacağını ve özgürlüğün tadını cikaracagimi düşünüyordum. büyüdüm ve bu tahmin boka battı.
Öğretmenler herşeyi bilir.
Mevlana Allahmış.
Dilinle damağına vurup ses çıkarırsan annen baban ölür.
Kafirın suresini yanlış okursan kafir olursun.
seyyar şekilde sokak sokak gezip bıçak bileyenlerin çocukları kaçırıp öldürdüğü. heriftede katil tipi var zaten bide dik dik bakıyor pezevengin evladı. çocukluğumu çürüttün muharrem amca.
Yatarken ayakların muhakkak yorganın içinde olması. Allah muhafaza ya yatağın altında ki (artık her neyse) ayaktan kaptığı gibi alıp götürür hafız.
Bebeklerin, annenin göbek deliğinden doğduğuna inanırdım.
Evdeki duvarda asili atatürk portresine bakarak bu adam benim büyük dedem heralde diyordum.
anneannemin uydurduğu bir karakter vardı “taran kedi” diye. yaramazlık yaptığımızda bizi yakalayıp inine götüreceğini söylerdi anneannem. yerlere, toprağa tutunmaya çalışarak kurt gibi bir kedi tarafından saldırıya uğrayacağım canlanırdı gözümde.
çocukluğumu yedin anneanne.
Gökkuşağının altından geçebileceğimi sanıp kaybolmuştum.
Ezanı, Allah okuyor sanmak.
(bkz: Diş perisi)
(bkz: Aydede)
(bkz: öcü)
çekmecelere sıkışan giysilerin canının yandığını sanmak.
Gündelik, sokakta oynarken giyilen kıyafetlerle ego şöförlerinin bizi otobüsüne almayacağını zannetmek gibi kıytırık inançlardır. O otobüslere binebilmen için önce şık giyinmen gerekir.

Atatürk ve sınıf öğretmenim hayatta sıçmamışlardı mesela.

iyi bir çocuktum ben; çam ormanında da Şirine’ yi aradım.
Kendimi bildim bileli sosyal ilişkilerim kötüdür. Küçükken bile bundan ciddi bir şekilde rahatsız olur, sorunuma çözüm arardım ve her zaman "büyüyünce düzelecek." derdim. Düzelmedi.
evlatlık olduğum.
park çıkışı tabelası gördüğüm yerlerin içinde çocuk parkı olduğunu sanan bir ben değilimdir herhalde.
Yedigimiz yemekler icimizde ust ustune biniyor ve uzuyoruz.
Ailemin beni kilise avlusunda buldugunu ve gercek annemin adinin maria olduguna inandirmisti abilerim. Büyüyünce bulmaya karar vermistim ama malesef hala bulamadim.
Allah diyecek ateist aranıyor.