bugün
- tüm sözlük kölemdir19
- arap milliyetçiliği22
- memati192324
- gideon reid morgan jj34
- manyak olmaya karar verdim12
- erkeklerin çoğunun yalnız olması16
- aydinoglu bombala27
- magnum un 2 tl olduğu yıllar19
- bizi tanrı değil bilim kurtaracak9
- neden fenerbahçeliyim11
- yazarlardan akıl almak19
- bamya seven insan20
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç14
- yetkili yapsanız da yeter9
- gideon reid morgan jj silik yesin kampanyası14
- tayyip erdoğan gazilik ünvanını nereden aldı12
- siradansiradisibiri12
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler11
- özge özacar'ın memeleri8
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler17
- travesti ile evlenmenin avantajları10
- ayet ile hadis çelişirse hadisten hüküm alırım14
- anın görüntüsü12
- jose mourinho39
- artık kadınlardan uzak duruyorum11
- hiç kavga oluyormu sözlükte8
- türk kızlarının türk erkeklerinden nefret etmesi15
- sözlük yazarlarının kaç flörtü var11
- kel kadın olmaması9
- true'ya vurmak isteyen sözlük erkekleri tam liste8
- dinsiz kitapsız kafir ve küresel ıkınma ilişkisi8
- dolar neden düşmüyor avradnı sikiyim8
- insanlara nasıl faydalı olurum8
- sözlük erkeklerinin fotoğraf atmaması35
- 12 haziran 2024 istanbul sıcağı13
- eşcinsel bir erkeğe küresel'in fotosunu göstermek16
- yeşil pasaportlu koca arayan hanım abla16
- bik bik kiraz yerken siz fakirler ne yapıyorsunuz16
- hakemlerle şampiyon olmak12
- sözlük erkeklerinin fotoları başlığına bakan erkek8
- kuresele yavsayan gotler tam liste24
- küresel ısınmanın erkek kökünü kurutacak olması11
- bir kızın sizi sevip sevmediğini anlama yöntemleri9
- üstteki yazar sevdiği ve sevmediği iki şey11
- allah'ı seven insan8
- vatanınızın kıymetini bilen diyen gurbetçi16
- ramazanda anne sütü içmeyen oruçlu bebek10
- ağzı göt gibi kokan erkek8
- 3 çarpı 3 çarpı 38
- hapistekiler birbirine mi basıyor sorunsalı8
bankamatiklerindeki sıra kuyruklarını başka hiç bir yerde görmediğim şehir.
her yeri bayır olan memleket.
http://fotogaleri.ntvmsnb...kalitesi.html?position=31
fotoğraftaki yeri merak ettiğim şehir.
fotoğraftaki yeri merak ettiğim şehir.
güzel şehir. Sonbahar yağmurlarında tam bureklamarasiiyioldunun sevdiği gibi kopkoyu. Insanın içini de kapatan ama yine de sevilen şehir.
(bkz: memleket)
kasvet.
sıkıntı.
insan nereye ait hissediyorsa kendini oralıdır. hiçbir bağım bulunmadığı halde senelerce zonguldak'lıyım dedim. öyle anlattım. 11 senedir adım atmamıştım. özlenendi. burunda tütmek deyiminin karşılığını verendi. on sene sonra bir gün alıp başımı gittiğimde daha kozlu'yu gördüğümde gözlerimi doldurdun canım kentim.
karanlık derler, havası pis derler, çirkin derler senin için. doğrudur. karanlıktır, havası kirlidir, çarpık kentleşmiştir. ama büyüdüğünüz, yıllarca yaşadığınız yerse aklınızdan çıkmaz işte. sokakları, yokuşları, merdivenleri... her birinde başka bir anı. ne kadar başka bir şeymiş insanın çocukluğunun peşine düşmesi.
seneler sonra gidildiğinde hiçbir yerin değişmediğini görmek hem üzücü hem sevindirici. gelişmemişliğin görmek üzücü ama çocuk adımlarım önde ben arkada takip edebilmek, kaybolmadan, bir kez olsun sormadan eski hatıraları takip edebilmek güzel. is kokulu bu kenti nasıl özlemişim. güzel zamanlar, özlenen çocukluk, arkadaşlıklar, yıllar geri gelmiyor işte. keşke gelseler. yeni baştan bu şehrin yokuşlarını insem, çıksam bıkmadan. dizlerimi kanatsam yeniden keşke. ama olmuyor, biz ancak hayali gölgelerimizin izini takip edebiliyoruz.
hala aynı duruyor dükkanları bile. demirpark açılmış sadece farklı olarak. terminalden yürürken kömürler arasında kafanızı yukarı kaldırdığınızda evler görürsünüz üst üste. yıllardır oradalar. çocukken düşüverecekmiş gibi dururlardı oysaki. minibüs durakları hala karman çorman ama değişmiş minibüsler. köprüaltı aynı hala. dükkanlar eskimiş ama. daha başkaydı sanki çocukken. deresi bile hala aynı pis kokusunu yaymaya devam ediyor. burger king açmışlar bir tane tam karşısına derenin. istanbul pastanesi, kutay, sinema, camlı köşk, emral çarşısı, devran amcası hala hala aynı yerlerindeler. hiç değişmemiş sanki, yıllar hiç geçmemiş burada.
ama insanın yıllarını geçirdiği okula gitmesi nasıl da titretiyormuş dizlerini. o yokuştan çıkarken tam polis lojmanları çıkıveriyor karşına ya. işte oradan giriyorsun benim çocukluğumun bahçesine. değişmiş ama, yıkmışlar, boyamışlar, büyütmüşler anılarımı. arka bahçesi kalmamış okulumuzun. karşımızdaki öğretmen liseli gençlerin sigara içtiği, ilk öpücüklerini yaşadıkları arka bahçe yok. atatürk büstü bile değişmiş ama bahçesi aynı. okula bakan evim de aynı. boyamamışlar bile. içinde başkaları var ama. başka bir kadın çamaşır asmış balkonuna. benim odamda başka perdeler. jandarma el koymuş kurtulmuş. bakmamışlar bile. bir ot bile kesmemişler o güzel bahçede. yüz kere bisikletten düştüğüm o top sahası harap, patenlerle bin kere düştüğüm köprü harap, çocuk bahçesi yok, çardağın olduğu yer yok, yıkık dökük bir yer olmuş çıkmış. biz nasıl da bakardık halbuki. her yeri çiçek gibiydi. ağaçlarından erik toplardık. aptallar akrep kaynıyordur orası şimdi. kendinize saygınız yoksa başkalarının anılarına saygı duysaydınız keşke. burnumun direği sızladı bakarken.
güzelim zonguldak aynı, hiç değişmemiş. yolları aynı, insanları aynı. öğrencileri çoğalmış sadece. başka da bir şey olmamış. zaman durmuş orada beni beklemiş. yeniden yeniden yeniden de gitsem bıkmam herhalde. küçük, sevimsiz, karanlık belki de ekmeğini yiyene öyle gelmiyor işte.
karanlık derler, havası pis derler, çirkin derler senin için. doğrudur. karanlıktır, havası kirlidir, çarpık kentleşmiştir. ama büyüdüğünüz, yıllarca yaşadığınız yerse aklınızdan çıkmaz işte. sokakları, yokuşları, merdivenleri... her birinde başka bir anı. ne kadar başka bir şeymiş insanın çocukluğunun peşine düşmesi.
seneler sonra gidildiğinde hiçbir yerin değişmediğini görmek hem üzücü hem sevindirici. gelişmemişliğin görmek üzücü ama çocuk adımlarım önde ben arkada takip edebilmek, kaybolmadan, bir kez olsun sormadan eski hatıraları takip edebilmek güzel. is kokulu bu kenti nasıl özlemişim. güzel zamanlar, özlenen çocukluk, arkadaşlıklar, yıllar geri gelmiyor işte. keşke gelseler. yeni baştan bu şehrin yokuşlarını insem, çıksam bıkmadan. dizlerimi kanatsam yeniden keşke. ama olmuyor, biz ancak hayali gölgelerimizin izini takip edebiliyoruz.
hala aynı duruyor dükkanları bile. demirpark açılmış sadece farklı olarak. terminalden yürürken kömürler arasında kafanızı yukarı kaldırdığınızda evler görürsünüz üst üste. yıllardır oradalar. çocukken düşüverecekmiş gibi dururlardı oysaki. minibüs durakları hala karman çorman ama değişmiş minibüsler. köprüaltı aynı hala. dükkanlar eskimiş ama. daha başkaydı sanki çocukken. deresi bile hala aynı pis kokusunu yaymaya devam ediyor. burger king açmışlar bir tane tam karşısına derenin. istanbul pastanesi, kutay, sinema, camlı köşk, emral çarşısı, devran amcası hala hala aynı yerlerindeler. hiç değişmemiş sanki, yıllar hiç geçmemiş burada.
ama insanın yıllarını geçirdiği okula gitmesi nasıl da titretiyormuş dizlerini. o yokuştan çıkarken tam polis lojmanları çıkıveriyor karşına ya. işte oradan giriyorsun benim çocukluğumun bahçesine. değişmiş ama, yıkmışlar, boyamışlar, büyütmüşler anılarımı. arka bahçesi kalmamış okulumuzun. karşımızdaki öğretmen liseli gençlerin sigara içtiği, ilk öpücüklerini yaşadıkları arka bahçe yok. atatürk büstü bile değişmiş ama bahçesi aynı. okula bakan evim de aynı. boyamamışlar bile. içinde başkaları var ama. başka bir kadın çamaşır asmış balkonuna. benim odamda başka perdeler. jandarma el koymuş kurtulmuş. bakmamışlar bile. bir ot bile kesmemişler o güzel bahçede. yüz kere bisikletten düştüğüm o top sahası harap, patenlerle bin kere düştüğüm köprü harap, çocuk bahçesi yok, çardağın olduğu yer yok, yıkık dökük bir yer olmuş çıkmış. biz nasıl da bakardık halbuki. her yeri çiçek gibiydi. ağaçlarından erik toplardık. aptallar akrep kaynıyordur orası şimdi. kendinize saygınız yoksa başkalarının anılarına saygı duysaydınız keşke. burnumun direği sızladı bakarken.
güzelim zonguldak aynı, hiç değişmemiş. yolları aynı, insanları aynı. öğrencileri çoğalmış sadece. başka da bir şey olmamış. zaman durmuş orada beni beklemiş. yeniden yeniden yeniden de gitsem bıkmam herhalde. küçük, sevimsiz, karanlık belki de ekmeğini yiyene öyle gelmiyor işte.
kasveti ile kışın gotham city'ye dönen memleketim.
ülkemizin ismi "z" ile başlayan tek ili. canım memleketim. Vilayetim olmasıyla gurur duyduğum.
bir daha gitmeyeceğim il.
ne yolları yol ne evleri ev, her taraf sanki harabe gibi evler 100 yıllık gibi duruyor, merkezi de beş para etmez ve yerleşim olarak çukurda kalmış ilimizdir. daracık sokaklar ve her yer merdiven inişli çıkışlıdır. gezilercek pek bir yeri yoktur ama yeni açılan avm hariçtir. zaten başkada bir yer yoktur.
buna nazaran çevre il ve ilçeleri zonguldaktan 100 kat daha güzel ve ferahtır.
ne yolları yol ne evleri ev, her taraf sanki harabe gibi evler 100 yıllık gibi duruyor, merkezi de beş para etmez ve yerleşim olarak çukurda kalmış ilimizdir. daracık sokaklar ve her yer merdiven inişli çıkışlıdır. gezilercek pek bir yeri yoktur ama yeni açılan avm hariçtir. zaten başkada bir yer yoktur.
buna nazaran çevre il ve ilçeleri zonguldaktan 100 kat daha güzel ve ferahtır.
kdz. ereğli den zonguldak a doğru yola çıktığınızda ilçesiyle arasında siyah ile beyaz kadar fark var. bunda doğal gazın etkisi de var sanırım. kdz ereğli doğal gaza geçmişken kömürün başkenti buna hala direniyor.
1 saat zonguldak merkezde dolaşın sonra burun deliklerinizin kömür karası olduğunu göreceksiniz.
1 saat zonguldak merkezde dolaşın sonra burun deliklerinizin kömür karası olduğunu göreceksiniz.
Bandırmayı özledikçe gidesim gelen şehir.
bugün türkiye'nin en güzel şehri olacak, emeğin başkenti...
(bkz: 27 ocak 2013 zonguldak emeğe saygı mitingi)
(bkz: 27 ocak 2013 zonguldak emeğe saygı mitingi)
dolmuşlarına otobüslerine binmeyeli bayağı bir pahalanmış şehir. 2 sene önce bıraktığımda zonguldak - kilimli hattı 1,50 tl iken bu sabah bindiğim otobüs 3.25 söğüşledi, dönüşte cabası.
bünyesinde bilumum şarapçı bulunan il. sahil kasabalarının plaj'da ki alem sofraları meşhurdur.
Zonguldak lı arkadaşlar kusura bakmasınlar bu yaz hem Zonguldak a hem de Karabük'e gittim uzun yıllar bu iki kenti ziyaret ederim
Maalesef Zonguldak komünist Demir perde ülkelerinin yıkık kentlerine olan benzerliğini yıllardır üzerinden atabilmiş değil. Merkezde bir pazar var tam keşmekeş hele trafik o gün Arapsaçı yollar bozuk şehirdeki binalar bakımsız iç içe belediyenin şehre hizmeti 0
Allah'tan akrabalar alaborina tarafındada biraz nefes alabiliyoruz.
çarşının içi, sıvaları dökülmüş harap binalarla dolu.
Bir zamanlar ilçesi olan Karabük bile kat be kat bu şehirden üstün bir kent görünümüne sahiptir.
Hele kışın o hava kirliliği ve kömür kurumlarından bahsetmiyorum bile.
Maalesef Zonguldak komünist Demir perde ülkelerinin yıkık kentlerine olan benzerliğini yıllardır üzerinden atabilmiş değil. Merkezde bir pazar var tam keşmekeş hele trafik o gün Arapsaçı yollar bozuk şehirdeki binalar bakımsız iç içe belediyenin şehre hizmeti 0
Allah'tan akrabalar alaborina tarafındada biraz nefes alabiliyoruz.
çarşının içi, sıvaları dökülmüş harap binalarla dolu.
Bir zamanlar ilçesi olan Karabük bile kat be kat bu şehirden üstün bir kent görünümüne sahiptir.
Hele kışın o hava kirliliği ve kömür kurumlarından bahsetmiyorum bile.
işçilerinin hakkının yenilmesi üzerine babam da dahil olmak üzere pek çok maden işçisinin çocuklarını, eşlerini evde bırakıp ankara'ya yürüdüğü şehirdir. solcudur, çünkü işçidir. kömürü solursunuz, gelişememiştir. ayıplanmamalıdır çünkü gelişememesinin nedenleri çok büyüktür.
hakkını savunduğu için hükümet sevmez benim memleketimi, günahlıdır. yatırım yapılmaz.
coğrafik koşullar da izin vermez gelişmesine.
bir de doğu karadenizden kaçıp gelen mafyalar vardır ki çivi bile çakmanıza izin vermezler.
niceliği yetersiz, niteliği aşırı olan şehirdir benim memleketim. ne şairleri, yazarları, bilim adamlarını geçirmiştir içinden. her zaman alnı kömür karası olsa da ak, gövdesi diktir. kimseye peşkeş çekmez halkını.
merkezden uzak olan yerleşim alanları fransız izleri, insanları fransız kanı taşır buralarda. büyüklerinizden fransız kızıyla türk gencinin aşk hikayelerini dinlersiniz. merkeziyle uçurumlar vardır arasında bu beldelerin, bambaşka medeniyet gibi görünür gözünüze. bahçenizden fransız eşyaları, haç kolyeler çıkar.
kimse övünmez ama ingiltere kralı istanbul'u, ankara'yı bildiği gibi zonguldak'ı da bilir türk öğretmen (bkz: özge karaoğlu ergen) sayesinde.
meraklısı için: http://kisiselbasari.com/...k-eden-turk-ogretmen.html
bir de son günlerin güncel konusu, değinmeye bile gerek duymuyorum, durum tüm sanatkarlığıyla aşikar.
(bkz: kelebeğin rüyası)
hakkını savunduğu için hükümet sevmez benim memleketimi, günahlıdır. yatırım yapılmaz.
coğrafik koşullar da izin vermez gelişmesine.
bir de doğu karadenizden kaçıp gelen mafyalar vardır ki çivi bile çakmanıza izin vermezler.
niceliği yetersiz, niteliği aşırı olan şehirdir benim memleketim. ne şairleri, yazarları, bilim adamlarını geçirmiştir içinden. her zaman alnı kömür karası olsa da ak, gövdesi diktir. kimseye peşkeş çekmez halkını.
merkezden uzak olan yerleşim alanları fransız izleri, insanları fransız kanı taşır buralarda. büyüklerinizden fransız kızıyla türk gencinin aşk hikayelerini dinlersiniz. merkeziyle uçurumlar vardır arasında bu beldelerin, bambaşka medeniyet gibi görünür gözünüze. bahçenizden fransız eşyaları, haç kolyeler çıkar.
kimse övünmez ama ingiltere kralı istanbul'u, ankara'yı bildiği gibi zonguldak'ı da bilir türk öğretmen (bkz: özge karaoğlu ergen) sayesinde.
meraklısı için: http://kisiselbasari.com/...k-eden-turk-ogretmen.html
bir de son günlerin güncel konusu, değinmeye bile gerek duymuyorum, durum tüm sanatkarlığıyla aşikar.
(bkz: kelebeğin rüyası)
karabüklülerin bıngıldak olarak adlandırdığı şehir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar