bugün

bankamatiklerindeki sıra kuyruklarını başka hiç bir yerde görmediğim şehir.
her yeri bayır olan memleket.
http://fotogaleri.ntvmsnb...kalitesi.html?position=31
fotoğraftaki yeri merak ettiğim şehir.
güzel şehir. Sonbahar yağmurlarında tam bureklamarasiiyioldunun sevdiği gibi kopkoyu. Insanın içini de kapatan ama yine de sevilen şehir.
görsel
*
zonguldak ın tek kelimelik açıklamasıdır.

(bkz: kömür)
(bkz: memleket)
kasvet.
sıkıntı.
insan nereye ait hissediyorsa kendini oralıdır. hiçbir bağım bulunmadığı halde senelerce zonguldak'lıyım dedim. öyle anlattım. 11 senedir adım atmamıştım. özlenendi. burunda tütmek deyiminin karşılığını verendi. on sene sonra bir gün alıp başımı gittiğimde daha kozlu'yu gördüğümde gözlerimi doldurdun canım kentim.

karanlık derler, havası pis derler, çirkin derler senin için. doğrudur. karanlıktır, havası kirlidir, çarpık kentleşmiştir. ama büyüdüğünüz, yıllarca yaşadığınız yerse aklınızdan çıkmaz işte. sokakları, yokuşları, merdivenleri... her birinde başka bir anı. ne kadar başka bir şeymiş insanın çocukluğunun peşine düşmesi.

seneler sonra gidildiğinde hiçbir yerin değişmediğini görmek hem üzücü hem sevindirici. gelişmemişliğin görmek üzücü ama çocuk adımlarım önde ben arkada takip edebilmek, kaybolmadan, bir kez olsun sormadan eski hatıraları takip edebilmek güzel. is kokulu bu kenti nasıl özlemişim. güzel zamanlar, özlenen çocukluk, arkadaşlıklar, yıllar geri gelmiyor işte. keşke gelseler. yeni baştan bu şehrin yokuşlarını insem, çıksam bıkmadan. dizlerimi kanatsam yeniden keşke. ama olmuyor, biz ancak hayali gölgelerimizin izini takip edebiliyoruz.

hala aynı duruyor dükkanları bile. demirpark açılmış sadece farklı olarak. terminalden yürürken kömürler arasında kafanızı yukarı kaldırdığınızda evler görürsünüz üst üste. yıllardır oradalar. çocukken düşüverecekmiş gibi dururlardı oysaki. minibüs durakları hala karman çorman ama değişmiş minibüsler. köprüaltı aynı hala. dükkanlar eskimiş ama. daha başkaydı sanki çocukken. deresi bile hala aynı pis kokusunu yaymaya devam ediyor. burger king açmışlar bir tane tam karşısına derenin. istanbul pastanesi, kutay, sinema, camlı köşk, emral çarşısı, devran amcası hala hala aynı yerlerindeler. hiç değişmemiş sanki, yıllar hiç geçmemiş burada.

ama insanın yıllarını geçirdiği okula gitmesi nasıl da titretiyormuş dizlerini. o yokuştan çıkarken tam polis lojmanları çıkıveriyor karşına ya. işte oradan giriyorsun benim çocukluğumun bahçesine. değişmiş ama, yıkmışlar, boyamışlar, büyütmüşler anılarımı. arka bahçesi kalmamış okulumuzun. karşımızdaki öğretmen liseli gençlerin sigara içtiği, ilk öpücüklerini yaşadıkları arka bahçe yok. atatürk büstü bile değişmiş ama bahçesi aynı. okula bakan evim de aynı. boyamamışlar bile. içinde başkaları var ama. başka bir kadın çamaşır asmış balkonuna. benim odamda başka perdeler. jandarma el koymuş kurtulmuş. bakmamışlar bile. bir ot bile kesmemişler o güzel bahçede. yüz kere bisikletten düştüğüm o top sahası harap, patenlerle bin kere düştüğüm köprü harap, çocuk bahçesi yok, çardağın olduğu yer yok, yıkık dökük bir yer olmuş çıkmış. biz nasıl da bakardık halbuki. her yeri çiçek gibiydi. ağaçlarından erik toplardık. aptallar akrep kaynıyordur orası şimdi. kendinize saygınız yoksa başkalarının anılarına saygı duysaydınız keşke. burnumun direği sızladı bakarken.

güzelim zonguldak aynı, hiç değişmemiş. yolları aynı, insanları aynı. öğrencileri çoğalmış sadece. başka da bir şey olmamış. zaman durmuş orada beni beklemiş. yeniden yeniden yeniden de gitsem bıkmam herhalde. küçük, sevimsiz, karanlık belki de ekmeğini yiyene öyle gelmiyor işte.
kasveti ile kışın gotham city'ye dönen memleketim.
2 beldesi ilçe yapılacak memleketim. böylece ilin ilçe sayısı 7 yükselecektir.
(bkz: kilimli)
(bkz: kozlu)
ülkemizin ismi "z" ile başlayan tek ili. canım memleketim. Vilayetim olmasıyla gurur duyduğum.
bir daha gitmeyeceğim il.

ne yolları yol ne evleri ev, her taraf sanki harabe gibi evler 100 yıllık gibi duruyor, merkezi de beş para etmez ve yerleşim olarak çukurda kalmış ilimizdir. daracık sokaklar ve her yer merdiven inişli çıkışlıdır. gezilercek pek bir yeri yoktur ama yeni açılan avm hariçtir. zaten başkada bir yer yoktur.

buna nazaran çevre il ve ilçeleri zonguldaktan 100 kat daha güzel ve ferahtır.
kdz. ereğli den zonguldak a doğru yola çıktığınızda ilçesiyle arasında siyah ile beyaz kadar fark var. bunda doğal gazın etkisi de var sanırım. kdz ereğli doğal gaza geçmişken kömürün başkenti buna hala direniyor.
1 saat zonguldak merkezde dolaşın sonra burun deliklerinizin kömür karası olduğunu göreceksiniz.
Bandırmayı özledikçe gidesim gelen şehir.
bugün türkiye'nin en güzel şehri olacak, emeğin başkenti...

(bkz: 27 ocak 2013 zonguldak emeğe saygı mitingi)
dolmuşlarına otobüslerine binmeyeli bayağı bir pahalanmış şehir. 2 sene önce bıraktığımda zonguldak - kilimli hattı 1,50 tl iken bu sabah bindiğim otobüs 3.25 söğüşledi, dönüşte cabası.
bünyesinde bilumum şarapçı bulunan il. sahil kasabalarının plaj'da ki alem sofraları meşhurdur.
(bkz: mehmet çelikel anadolu lisesi)
Zonguldak lı arkadaşlar kusura bakmasınlar bu yaz hem Zonguldak a hem de Karabük'e gittim uzun yıllar bu iki kenti ziyaret ederim

Maalesef Zonguldak komünist Demir perde ülkelerinin yıkık kentlerine olan benzerliğini yıllardır üzerinden atabilmiş değil. Merkezde bir pazar var tam keşmekeş hele trafik o gün Arapsaçı yollar bozuk şehirdeki binalar bakımsız iç içe belediyenin şehre hizmeti 0

Allah'tan akrabalar alaborina tarafındada biraz nefes alabiliyoruz.

çarşının içi, sıvaları dökülmüş harap binalarla dolu.

Bir zamanlar ilçesi olan Karabük bile kat be kat bu şehirden üstün bir kent görünümüne sahiptir.

Hele kışın o hava kirliliği ve kömür kurumlarından bahsetmiyorum bile.
bu sabah itibariyle asri mezarlıkta kayda alınmış görüntü.

görsel
işçilerinin hakkının yenilmesi üzerine babam da dahil olmak üzere pek çok maden işçisinin çocuklarını, eşlerini evde bırakıp ankara'ya yürüdüğü şehirdir. solcudur, çünkü işçidir. kömürü solursunuz, gelişememiştir. ayıplanmamalıdır çünkü gelişememesinin nedenleri çok büyüktür.

hakkını savunduğu için hükümet sevmez benim memleketimi, günahlıdır. yatırım yapılmaz.
coğrafik koşullar da izin vermez gelişmesine.
bir de doğu karadenizden kaçıp gelen mafyalar vardır ki çivi bile çakmanıza izin vermezler.

niceliği yetersiz, niteliği aşırı olan şehirdir benim memleketim. ne şairleri, yazarları, bilim adamlarını geçirmiştir içinden. her zaman alnı kömür karası olsa da ak, gövdesi diktir. kimseye peşkeş çekmez halkını.

merkezden uzak olan yerleşim alanları fransız izleri, insanları fransız kanı taşır buralarda. büyüklerinizden fransız kızıyla türk gencinin aşk hikayelerini dinlersiniz. merkeziyle uçurumlar vardır arasında bu beldelerin, bambaşka medeniyet gibi görünür gözünüze. bahçenizden fransız eşyaları, haç kolyeler çıkar.

kimse övünmez ama ingiltere kralı istanbul'u, ankara'yı bildiği gibi zonguldak'ı da bilir türk öğretmen (bkz: özge karaoğlu ergen) sayesinde.
meraklısı için: http://kisiselbasari.com/...k-eden-turk-ogretmen.html

bir de son günlerin güncel konusu, değinmeye bile gerek duymuyorum, durum tüm sanatkarlığıyla aşikar.
(bkz: kelebeğin rüyası)
görsel
karabüklülerin bıngıldak olarak adlandırdığı şehir.
güncel Önemli Başlıklar