bugün

zall zannedersem büyük patron, uludağ sözlüğü hizmete açan serbest bir şekilde düşüncelerimizi paylaştığımız platformun sahibi. aslında bakarsanız ne fazıl say umrumda ne de zall ama olayı birde şu şekilde ele almak gerekir; fazıl say ın ne düşünüğünün neyi dillendirmeye çalıştığının ne önemi var burda altı çizilmesi gereken husus şu ortada bir fikir var ve fikirleri yok etmek bastırmak, susturmak, sindirmek faşizmdir. insanlar düşündüğü her şeyi söyleyebilmedirler ve savunabilmelidirlerde lakin insan olarak beni diğer insanlardan ayıran kaşım, gözüm, burnum değil bu uzuvlara çoğumuz doğuştan sahibiz, insan olarak beni senden farklı kılanın, özgün kılan " hayata bakış açısı" olduğunu düşünenlerdenim çok klasik, bilindik bir tanımla aslında bakarsanız lakin " hepimizde kolay öğrenilen kolay unutulur " sözünden hareketle olcak herhalde birçoğumuzun unuttuğu veya işine gelmediği için bu temelden yola çıkmak istemediği bir tanımlama. lakin uzun lafın kısası zall, fazıl say davasına imsal olan öğrenci arkadaşların pencerisinden bakmış olaya iyide yapmış duyarlı bir davranış
umarız ifade özgürlüğü kapsamında " gammazlar denen sözlük yazarları grubunu tasfiye eder" ve sözlük yazarlarının bu sebepten ötürü oluşan aralarındaki kuşkuyu ortadan kaldırır, seviye, terbiye, saygı çerçevesinde uludağ sözlüğü daha fazla katılımcının içinde olduğu bir sözlük haline getirir.
aslında kaygı duyuştan dolayı verilmiş destektir. siteyi giripte adam gibi bakan anlamıştır olay sadece fazıl olayı değil. bu ülkede insanların düşüncelerinin ifadesinden dolayı cezalandırılmasından endişe edilmesidir.
kimileri için zall'ı gözden düşürmüştür. *
daha sözlükte ifade özgürlüğünü sağlayamamışken fazıl say ın ifade özgürlüğüne sahip çıkmaya çalışılan çabalardır.

tıpkı memlekette o kadar aç sefil varken filistin e yardım etmek ironik.

ayrıca ironik, ironman tarafından kaleme alınmış kitabın orijinal adıdır.
zall sen önce kendine sahip çık bebeğim sözlük elden gidiyo , dediğimdir.
şimdi fikir özgürlüğü falan, fazıl say nezdinde kendini ifade edebilme, fikir özgürlüğüne falan sahip çıkma dendi anladık diyelim. iyi hoşta üniversiteler de onlarca öğrenci tutuklanırken neden fikir özgürlüğüne sahip çıkılmadı?

toplumsal yaşam denilen şeyde fikirlerin özgür bırakılması gibi birşey söz konusu olamaz. en modern toplumlarda bile bu mümkün değil. eğer birilerinin özgürlük dediği şey, diğerinin hakkına, vijdanına, kişiliğine ya da dünya görüşüne hakaret niteliği taşıyorsa bu suçtur ve suç olmalıdır. birilerinin fikirleri diğerlerini yaralıyorsa fikir özgürlüğü adına eşitlik kavramı çiğnenmiş olur.

fazılsay'ı destekleyen kesimin unuttuğu bir şey var. paylaştığı ömer hayyam şiirinden dolayı değil, şiirini sonuna eklediği kendi yorumundan dolayı tepki görmektedir. söylem şöyle:
--spoiler--
Bilmem farkettiniz mi ama nerde yavşak adi magazinci hırsız şaklaban varsa hepsi allahçı, bu bir paradoks mu?
--spoiler--

birilerinin inancına, ahlak anlayışına, dini duygularına sataşmak suçtur arkadaş. ve bu adam bunu yapmıştır. benzeri bir söylemde yine şiir okuyup sonuna kendi yorumunu ekleyen dönemin istanbul büyükşehir belediye başkanı, günün başbakanı RTE nasıl yargılandı ise fazıl sayda yargılanmalıdır. çünkü ikisinin yaptığı eylem temelde aynıdır. ikisi de kendi görüşüne zıt görüşlere sahip insanları ağır bir dille yargılamıştır!

zall konusuna gelince... zall kendi görüşleri doğrultusun da kendi yapabileceği şekilde bir tepki gösterme yolu çizmiş. doğrudur, yanlıştır, bu kendisini ilegilendiren kendi hayat görüşü ile belirlenebilecek bir şey. zall ile birlikte söylem desteklenir ya da desteklenmez bu da zall'ın hitap ettiği kesimin tercihidir.

ama benim kendisine sormak istediğim asıl şey şudur: tamam hayat görüşün, klişelerin doğrultusun da bir karar almış ve kendine göre de bir tepki yöntemi geliştirmişsin. hayırlı, hatta helal olsun. ama kendi kurduğun platform'da herşeyin senin elinde olduğu bir ortam da işler bu kadar cılkından çıkmışken, senin bu kadar tepkisiz kalman fazıl say konusundaki bu duyarlılığına ters düşmüyor mu zall? mahallenin bütün sokaklarını süpürmen güzel de, kendi kapının önü ne alem de?
marjinal olacam diye saçmalamaktan başka bir şey değildir.
soguktur. ismail kusuruma falan bakmasin ama asiri samimiyetsiz ve cikarci bir hareket bu yaptigi. tam 6 senedir burada izledigi yol belli olan biri tabii ki sozlugunun lalasini calacak. burada dusuncelerimizi aciklarken isin ucu kendine de dokunuyor sonucta. iyi de fazil say i kullanmayaydin iyiydi arkadasim.
Zall kendi kıçını kurtarsın. Bu zall denen hakaretçi adamı dava etmeliyiz.