bugün

Insanı çoooook yorabiliyor. Iyi düşünmek gerek.
kişisel tecrübem bir şey gösterdi. o da şudur; fazla uçmamak gerekiyor. unutulmamalıdır ki bu en nihayetinde bir yüksek lisans tezi. burada öyle büyük teorik açılımlar yapmanız hiç gerekli değildir. bir konu hakkında araştırma yapacaksınız. ilgili literatürü bir araya getirin. 80-120 sayfalık bir metin çıksın yeter. bu bir opus magnum değil. benim gibi şartları çok zorlarsanız, yine benim gibi bedensel ve ruhsal sağlığınızdan çok kaybedebilirsiniz. şahsen fazla hırslıydım. araştırma yaptığım konuda bir doktora tezinin dahi üstüne çıktım, o ayrı. ama gerçekten yıprandım. ve bir sene kaybettim. basit bir tez bana bir sene daha kazandırabilirdi. yine de tezim ben ve hocam başta olmak üzere herkesi tatmin etmiştir. ve metodolojik anlamda birçok kavramı cumhurriyet devri tarihçiliğine taşımışım ve birçok teorik tartışmaları bir arada analiz etmişimdir. ama dediğim gibi. ne kadar yıprattığını size anlatamam. çünkü tezim öyle pat diye ortaya çıkmadı. çok savruldum, çok değişik sorular peşinde vakit kaybettim. bitiremeyeceğimi dahi hissettiğim oldu. o stresi tarif edemem. bu süreçte reflü oldum. 15 kilo alarak bir adet göbek sahibi oldum. sevgilim tarafından aldatıldım. falan filan. tek bir gerçek var. ne olursa olsun yıkılmadım. yani mental disiplinimi hiç bozmadım. hayattan kopmadım. pes etmedim. bugünden baktığım tezin akademik boyutu bir tarafa en çok beni onurlandıran da bunlardır. o kadar zor zamanlardı ki. bunları sosyal çevrem hiç fark etmedi bile.
bir yerden sonra, yapmaya gerek duymuyor insan...

meslekte 10 yılı devirmişsin...

her türlü deneyimi, tecrübeyi kazanmışsın...

yapsan bile formalite gibi duracak, anca etiket olacak...

düşünüyorsanız illa, lisans biter bitmez yapmak çok daha makul...
Bir an yapasım gelen sonra aman şimdi kim uğraşacak dediğim hede.

Bir de yazın belli dönemlerinde acaba alacaklar mı lan diye başvurup bekliyorum. Almazlarsa sinirleniyorum. Alırlarsa da gitmiyorum. Paradoksa gel.
yarın bilim sinavina girecegim olay.

benden baska herkes yuksek lisas yapmama karsi olsa da.
tanıdık olmadan gitmemenizi tavsiye ettiğim.
tanıdığınız yok ise mezun olduğunuz üniversiteye başvurmanızı özellikle tavsiye ederim.

tam olarak alınacak kontenjan kişi sayısı kadar insan yüksek puan almış.
en yüksek puanlı kazanamayanla, en düşük kazanan arasında 20 puan farkı.

iyi olduğu halde kazanamayan tek aday veya vasat şekilde kazanan tek aday yok.
o kontenjan tesadüfen o kadar net bir şekilde çekmiş çizgiyi.
değil mi, değil mi.

kesin kazanacak listesi de belli değildi önceden.
en azından kazanamayanlar içinde en yüksek puanı alan, lütfederek yedeğe bıraktığınız ben hakkımı helal etmiyorum. ne işe yarayacaksa tabi, ama etmiyorum.
Çoğu kişinin mezun olduktan sonra işsiz kalacağıma devam edeyim de belki akademisyen olurum diye bölümde kaldığı yerden devam etme durumudur.
Lisansın son senesinde sınıfının en az yarısının ağzında sakız olan.

işin acı yanı kontenjanlar hayvan gibi. Yani ciddi ciddi sınıfın yarısı iş yapmaz diyeceğin aleslerle yükseğe başlıyor.

Özetle: alanınızda iyi bir üniversite değilse yüksek de ayağa düştü, maliyetini karşılayacak bir fayda sağlamaz.
Şu an yaptığım ve keşke hiç bulaşmasaydım dediğim şey. Çalışan insan için çok zor. Yoğun bir şekilde slayt, ödev hazırlamak gerekiyor ve ciddi emek istiyor. Kendi açımdan düşündüğümde çok da gerek olmadığını anladım.
okumuşlarda serseri haydut oluyor samimi dürüst insanlara ihtiyacımız var vardır.
ilerde düşünüyorum. Tarih mezunuyum. Devam edeceğim.
lisans sonrasında iş, güç tantanasına askıya aldığım ve ciddi anlamda teşebbüslerime 5 yıl aradan sonra ilk defa bu sene sanat tarihi'nden başlayacağım akademik basamağın ilk safhası

edit: sanat tarihi batı sanatı ve çağdaş sanat bilim dalında halihazırda ders aşamasındayım. ilk dönem epey zorladı bir de literatür tararken artık tamam bu tez konum olmalı diyebileceğim bir konu buldum mu ivme kazanacağıma kuşkum yok
Bugün itibari ile bitirmiş olduğum lisansüstü eğitimin ilk basamağıdır. Yorucu hatta çok yorucu ama akıllı çalıştım ve nitel çalıştım.
bahar yarıyılı ilanları devam eden.

yavrucak yeni bitirmiş, moralini bozmayın.

tüm taze mezunları tebrik etmiş olalım.
Tezlisini bitirdim, diplomam arabanın koltuk arkası cebinde duruyor. O kadar önemli (!) benim için.
ingilizcesi Master.
ingilizcede 5 puan yüzünden başvuru yapamadım itü'ye. Hoş, bahar döneminde ilan vermediler alım yapacağız diye, o zamana kadar biraz daha ingilizce çalışır yükselirdim puanımı ama başka bir üniversiteye tezli yüksek lisansa başvuru yaptım. Bakalım, hayırlısı. Yüksek mühendisken alırlar işe inşaallah.

Yeniden okula başlama heyecanıyla dolduran program.
Tezli olursa, tadından yenmez. Başarılar.
ileride yapmayı düşünüyorum. Şöyle tezli olsa güzel olurdu ama malum yabancı dilim yok. Tezsiz yapmak istiyorum. Ayrıca ingilizce ve italyanca kursuna oradan da ispanyolcaya yardırırım herhalde.
Sabah erken kalkan yüksek lisans yapıyor. Artık hiçbir artısı yok. Evet.
Tezsiz kısmını bitirdim. Proje bitiminden sonra tezliye çevirmek istiyorum. Şantiyelerde sürünmek yerine kurulu bir düzen içinde akademisyen olarak hayatımı sürdürürüm.
Öğrenci desen değilsin, akademisyen desen değilsin.. Dante'nin bahsettiği araf burası olmalı. Cennetle cehennem arasında bir yer.
gayet kendi alanını sevip, daha fazla öğrenmek isteyenlerin hedefidir. parasında, akademisinde değilim. gerçekten bir şeylerin uzmanı olmayı hissetmek dünyada tadılmaya değer bir şey olmalı. sadece bu süreçte kazançtan biraz uzak kalabilir insan. ailemden tek isteğim, mezun olduğumda evlenmektir çeyizimi düzmeleridir arabadır kıyafettir değil. hayat boyu almak istediğim eğitimlere destek olmaları. bazen sırf bu yüzden daha az kazanabilir, daha yoğun olabilirim. buna hazırlıklı olmaları. bunu tatmak istiyorum.
almanya gibi kıta avrupa ülkelerinde bundan 10 yıl önceye kadar mutlaka alınması gereken diploma idi. bachelor (lisans) master bitirildiğindeyse üniversite mezunu oluyordunuz. günümüzdeyse bologna süreci ile beraber lisans 3 yıla kadar düşürüldü. ilerleyen zamanlarda türkiye'de de üniversite sistemi 3 yıla çekilebilir ve master daha elzem bir duruma gelebilir.
bu süreci tamamlarken bolca okuma yaparsınız, önce ders aşamalarını geçmeniz gerekir tabii, akademinin o soğuk yüzü, suratınıza çarpar. kendiniz ve ilgilendiğiniz konular hocalarınız için umursamaz bir hal alabilir. bundan dolayı danışmanınızı iyi seçmeniz gerekir. he bir de şöyleki bazı danışmanlar hiç yazdıklarınızı okumadan son 1 aya bırakırlar. sonra adeta kendi şereflerini kurtarmak için onca stres içeren düzeltmeler içerisinde yen eklerler sizi boğarlar. askerlik kapıdadır, işsizlik vardır. yaş ilerler. fakat doktoraya geçiş için bir köprüdür. Sektörde de elinizi güçlendirir. o soğuk kış günleri ardından gelen baharın sıcak meltemlerinde geçirdiğiniz anksiyete krizleri için bir reçete yazıyorum. Queen dinleyin, gösteri devam etsin.
aralıktaki alese girerek yapmak istediğim şeydir. ağustostakine de sınav nasıl bi şey acaba diye görmek için girmeyi düşünüyorum. yapmış olanlardan tavsiye dinlerim.