bugün

adı alperdi ben o zaman 5-6 yaşında falanım.alperde ablamın arkadaşı.ablam alperle gezerken bende peşleri sıra takılıyorum.oda beni kucağına alıp seviyor öpüyor yanaklarımı sıkıyor falan tabi platonik kaldı.alper şimdi göbek bağlamış yaşlanmış =)
çocukluk aşkı ya ilk aşkım !
Bok sarısı spor ayakkabısıyla gezinen, potanın dibinden basket atamayan ama ta diğer uçtan bir uca pas atmakta üstüne olmayan, dalgalı saçlı, güzel gözlü delikanlıdır.
Gerçek manada ilk aşkım mı yoksa çocukluk aşkım mı yazmam gereken, bilmiyorum.

Cocukluk aşkimsa hala aklima geldikçe gülümserim çok tatlı bir çocuktu.

Biraz fazla asiydi ailesine, arkadaşlarina karşi ( evet o zamandan belli etmişim kendimi swh )
Ama tuhaf şekilde biz iyi anlaşırdık.
maçlarda filan hep onun olduğu takımı tutardim kuzenlerime ragmen.
Askımın büyüklüğünü sorgulatmam yani swh.

Nerede şimdi, nasil haberim bile yok.
Ve Merak etmiyor değil insan swh

Ama bahsedilen ilk gerçek manada aşk denebilecek hisse, en iyisi ondan bahsetmemek.
kötüydü oldukça kötü.

Bence ilk aşkımı sorduklarında çocukluk aşkımı anlatmalıyım hem diğerinden çok daha fazla hakediyor ilk olma halini.
ilkokuldaykendi. Sınıfın en çalışkan kızıydı kendisi. Matematik konusunda bayağı iyiydi. O yüzden mi aşık oldum yoksa, kaldırım taşlarına beraber basıp altındaki su birikintilerini etrafa sıçratarak yürümeyi sevdiğimizden miydi bilemedim. Ama keşke bugün yanımda kaldırım taşlarına beraber basıp, sonunda olan boş bir olaya beraber inanabilecek ve gülebilecek bir kişi yanımda olsa.
ilk ve tek aşkımdı. O 27 ben 32 yaşındaydım. O istanbullu ben ankaralıydım. 21 haziran günü tanıştık. O gece başladı bir şeyler ve her hafta sonu buluşup devam ettik ilişkimize. 21 Aralık günü sıkı bir tartışma ile ayrıldık. Her iki tarihte tam gün dönümlerine rastladı ilginçtir. Adı jasmine idi tabii türkçe olanı. Deşifre olmasın diye böyle yazmak zorundayım. Yaşım 46 oldu hala ona aşığım. O ise evlenmiş çocuğu olmuş ve mutluymuş. Arkasından hiç bir zaman bela okumadım belki o yüzdendir.
Mtd diyeyim. iki yakası bir araya gelmeyecek çünkü çok beddua ettim. Hak etti.
ilk aşkım en yakın arkadaşımla sevgili olduğundan beri bu tür olaylara karşıyım.
teşekkürler.
ilk aşkımız eşimiz olacak insallah.
tatsız hikayeler bunlar.
4 yaşındayken komşumun kızı. Ciddiyim.
anasınıfında ceylin diye aşık olduğum bir kız vardı şimdi suratı aklıma geldikçe kusuyorum ne iğrenç bir çocukmuşum ben.
Manito ile aşkı ayırmak lazım.. Ergen ergen kokular geliyor burnuma
Aynı okuldaydık. Ben 15 o 17 yaşındaydı. Çok iyi anlaşıyorduk. Hep takılırdı güldürürdü beni. Ondan hoşlandığımı anlayamamıştım uzun zaman. ilk defa aşık olunca hissettiğim şeyin ne olduğunu anlamamıştım. Ben anlayana kadar o anladı onu sevdiğimi. Sonra bir gün beni kardeşi olarak gördüğünü belirtmişti özellikle. Mesafe koydu aramıza. Aradan biraz zaman geçince onu kıskandırmıştım, çok fena kıskanmıştı. Öylece bitirdim aramızdaki şeyi.
ilk aşkı bırakalım da aşık olduğum herhangi biri bile olmadı. Sadece çekim hissettim birine karşı ama o kişinin herkes gibi, farklı bir özelliği olmadığı ve yüzeysel biri olduğunu bildiğimden ona karşı da o çekimi kaybettim. Ah ben.
Hikayemin sonunda sonsuza kadar yalnız kaldı yazacak.
Çok tatlıydı maşallah yeri ayrıdır *
Platonikti aglamali kiskanmali şiirli sözlü bol ekşınlı idi ama olmadı (bkz: aşıktım hatırlamıyorum)
Kreşteydim. öğle uykusu vakti gelmişti sevdiğim kızın yatağı yanımdaydı. bana uyumadan önce "sen şunu yapabilir" misin deyip el hareketi göstermişti(tabi ben o zamanlar onun el hareketi olduğunu bilmiyorum). ben de hayranlıkla izlemiş, 2-3 kere deneyip en sonunda yapabilmiştim. ertesi gün, kreşteki öğlen yemeğinde, yanımda oturan çocuğa(bu sefer erkekti) yeni öğrendiğim bu hareketi gösterdim. ve çocuk, "öğretmenim deniz el hareketi çekiyor!" diye bağırmıştı. sonra öğretmen gelip kızmıştı tabi, ben de kızarmış, şaşkın şaşkın bakıyordum. tamam şimdi anladım, sevdiğim kız beni kekleyip el hareketi göstermiş ama yanımdaki çocuk nasıl biliyordu lan? 4 yaşındaydık amk!
ilkokul 3.sınıf, ilkokul 1. sınıfa başlayan bir kıza aşık olmuştum.
anaokulunda ki betül. daha sonra hiç olmadı. hatta onla bile tam değildim. anaokulunda müdürün odasına gidip çay içiyor, bisküvü dolaplarını karıştırıyordum. sonra ailem anaokulundan aldı beni sözlük... adımız anaokulu terke çıktı anasını satayım
Abimin en yakın arkadaşıydı. imkansızlardan vol1.
Yazlıktaydım. Havuzda tanışıp 1 2 muhabbet etmiştik sadece. Her ne kadar etkilensemde misafir olarak geldiğini ve yarın gideceğini öğrendiğimde hemen kendimi çekmiştim. Saçma hayaller kurmak istemedim ama içimde bi burukluk oldu. Ertesi gün sabah otobüse binip gittiğini gördüğümde boğazım düğümlenmişti.
Bir hafta kadar geçmişti üzerinden, evimize misafirler gelmiş ve bakkala gitme görevi bana verilmişti. Poşetleri kolumdan destek alıp üst üste dizmiş eve doğru giderken poşetlerden yolu zor görüyodum. Hemen yanımdaki durağa otobüs yanaştığını sadece sesinden anlamıştım. Dengede gitmek için özen gösterirken arkamdan 'leaaa' diye bi ses duymamla dünyanın en sıcak kollarının boynuma dolanması bir oldu. Poşetler yerdeydi ve suratımda elimde olmayan bi gülümseme vardı.
2 yıl sevgili kaldık. Ayrıldığımızda birbirimizden ölesiye nefret ediyorduk...
ilkokulda murat diye bir çocuğa aşıktım, çok iyi arkadaştık su sızmazdı aramızdan ama bir tuhaflık vardı yani hiç erkeklerle takılmazdı. daha sonra murat başka bir okula geçti. konuyu çok uzatmayacağım, aradan zaman geçtikten sonra çocuğun erkekler arasındaki lakabını öğrendim ki: "kız murat."

daha sonraki ergenlik yıllarını ağır bir emo olarak geçirdi, şu ansa ciddi anlamda bir moda ikonu. ama aklımda hep kız murat olarak kalacak.
Lisedeyken olan bir durum. Adı Gizem. Dershanede beraber okumuştuk ve o zaman ben başka biriyle çıkıyordum. Fakat gözüme takılmıştı. ilk başlarda bana havalı geldi çünkü yaşadığım şehrin merkezinde Türkiye'de adı olan bir tatlıcı dükkanları vardı. Lisedeyken telefon numarasını buldum baya zorlu oldu ve mesaj attım. Başlarda normal olarak konuştuk daha sonra ben tabiki ondan hoşlandığını söyledim beni nerdeyse 2-3 ay peşinden koşturtturdu.Sonra msn den yazışmaya başladık ve oda benden hoşlandığı söyledi ama ilk önce konuşmamız lazım sesi ve konuşmaya çağırdı.O zaman ne oldu bilmiyorum kaba tabir ile götüm kalktı sanırım gitmedim konuşmaya.Gitmeyişimde sonum oldu zaten. Bir daha ne o beni tanıdı ne ben onu. Bazen aklıma gelir pişman olurum.Hala görüyorum onu hala değişmemiş ve hala güzel. Ara sıra girerim profiline bakarım. Nede olsa ilk hoşlandığım kız.
Evlendi çocuğu oldu onun dediğim kişidir.

6 ayda bir denk geliriz çarşıda pazarda tip tip bakarız birbirimize.
güncel Önemli Başlıklar