bugün

sözlükte okuduğum bir yazıyı bahane edip, yazı hakkında yazıyı yazan yazara mesaj atayım, belki o bana yazısı hakkında cevap yazar, ben ona sonra, bir iki şey daha derken sonra biraz olsun sohbetimsi bir şey olur diye düşündüğüm andır.
bayramda seyranda sıradan bir günmüş gibi, öğlen kalkıp pc başında zaman geçirmektir.
kışın soğuk günlerinde daha çok hissedilir...
saat 00:44 bu bile yeterlidir

''Hiç bir bünye yaşama tek dayanmaz'' der.- Yunus Özyavuz
iyi yada kötü bir şey yaşadığında ve bunu anlatma isteği içinde olduğunda hissedersin. Kimse yoktur. Mutluysan sevincin yarım kalır üzgünsen acın ikiye katlanır. Paylaştıkça azalır acılar ve yine paylaştıkça güçlenir umutlar.
Doğulan an.

siz hala hayallerde yaşayın.
yalnız gülerken hisseder insan mutluluğu ve yalnız olmadığını. çünkü herkes mutsuz anında yalnız olmak ister. tek başına ağlarsın ama gülemezsin. gülsen de aklına yalnız olduğun gelir ve kendini toparlarsın.
karşıdan bir tanıdık gelir telefonla konuşarak onu görmezden gelebileceğini düşünürsün. ama kilidi açtığında arayacak kimsen olmadığını farkedersin.
Bir nasılsın diyen dostunuz bile kalmadığında..
Gecedir. Hani basını yastığa koyarsın ve kendinle baş başa kalırsın ya iste o andır.
(bkz: Ağlatmayın beni ya)
(bkz: bir sigara yakıp sokak kedileriyle dertleşmek)
Elinize telefonu alip rayacak kimsenin olmadığını anladığıniz an olabilir.
Ayni cakmagi bi haftadir kullandigini farkettigin an.
whatsapp dan anlaşılabilir , eğer son görülmeniz 10 15 dakika önce değilde , 3 4 saat ise , sizde bizdensiniz hoşgeldiniz elizabet krallığına.
Eskii dostluklarınızı düşünmeye başladığınız anlar.
Telefonu sadece müzik dinlemek için kullanıyorsanız ve son aramalarda anneniz dışında bi de dönercinin telefonu varsa tebrikler yalnızsınız.
içinizdeki hisleri ve duyguları anlatacak paylaşacak insanın çok uzakta olduğunu farkettiğinizde yaptığınız hataların cezasını çekerken içinde bulunduğunuz andır.
her geçen gün daha da batırırsınız işlerinizi ve hayatınızı o gittikten sonra hiçbirşey eskisi gibi olmaz.
hapşurduğunuzda kendi kendinize çok yaşamaya pek gerek yok dediğiniz andır.
babannenizi kaybettiğiniz an başın sagolsun dostum (bkz: Saintsun).
anlaşılmadan güzeldir yalnızlık. anlaşılırsa sıkıntı.
kapıyı anahtarla açarsın.
çakmak istemezsin ararsın.
kahve yapıp oh bea şimdi bir kahve sigara yapacağım şöyle kafam rahat deyip kendini kandırmaya çalışırsın.
yalnızlığı her yerde her şekilde tanırsın.
kasma yalnızsın.
işten gece çok geç saatte çıkmış muazzam derecede yorgun şekilde sigara almak için market yollarını adımlarken aklımdan eve gidince bi çay demlerim sonra güzelce maç özetlerini izlerim zaten hayvan gibi de yorgunum sonrada uyur kalırım diye düşünceler geçirirken;
tam şu dakika fonda ; https://www.youtube.com/watch?v=dYRKuZnEBmA varken kendimi odamın ışığı kapalı ve sanırım altı yahut yedinci birayı yudumlarken buldum. ve sanırım anladım. ben gerçekten bazen çok yalnızım.
alarmı kurduğum anlar.
Telefonunuzda çalan tek zilin, alarm zili olması, hıck.
telefonu haftada bir şarj etmek ve zil sesini bilmemek.tamam bir hafta abartı ama diğeri doğru.*
tek başına dışarı çıkınca

görsel
herkes arkadaşıyla sohbet edip içerken tek başına bir 33" lüğe baktığınız zamanlar. ama iyi gelir, kafayı boşaltırsınız.