bugün

Hayranlığı geçip git gide aşık olduğum ressam... Günlüğüme bile ismini verdim. Seviyorum seni Vincent Willem van Gogh :')
“Asıl candan belirtmek istediğim fikir şudur: Lambanın altında patateslerini tabağa el uzatarak yiyen bu insanlar aynı ellerle toprağı işlemiş adamlardır. istedim ki resim, çiftçinin el çalışmasını ve bu kadar namusluca kazandığı besini yüceltsin. istedim ki biz uygar insanların yaşayışından bambaşka bir yaşayışa canlandırsın. Onun için herkesin resmi güzel ya da başarılı bulmasını istemek aklımdan bile geçmiyor.”

Theo’ya mektuplar
(bkz: patates yiyenler- Vincent Van Gogh)
görsel
hayatını anlatan loving vincent filmini izlemek; kendinize bu hayatta yapacağınız en büyük iyiliklerden biri olabilir.

tamamı resimlerden oluşan film için yüz ressam çalışmıştır. baştan sona sanat izliyorsunuz. özel salonlarda izlediğinizde muazzam bir deneyim.
Gereksiz yere popüler kültür malzemesi olmuştur. Siz siz olun yaşayan sanatçıları popüler kültüre taşıyın. Taşıyın ki değeri yaşarken anlaşılsın, kazansın. Sayesinde mirasçıları ya da tabloyu 5 kuruşa alanlar zengin oldu. Yaşandığında bu kadar kıymeti bilinseydi en azından hak ettiği şekilde yaşardı.
kendini öldürdüğü düşünülen silah, açık artırmayla 162 bin 500 euroya alıcı bulmuş.

http://ww2.milliyet.com.t...ildi-ozelligi-ise-2891864

'Kadın Başı' tablosu 1.6 milyon Euro'ya alıcı bulmuş.

https://www.haberturk.com...ro-ya-evine-dondu-2792324
ömrü ıstırap içinde geçmiş büyük ressam; geceleri sabaha kadar kitap okur, sabahın ilk ışıklarını yakalayıp resim yapmak için kendini dışarı atardı... ancak ömrünün sonuna doğru blr kaç eseri az da olsa para etmiş, ömrü boyunca kardeşi ve bir kaç kişi haricinde kimseden itibar görmemiştir...
neredeyse tamamiyle vicdandan ibaret bir adamdır; delicisine sevdiği fakat ailesi ve kendisinden ret cevabı aldığı kee voss’un önünde elinden et kokusu gelene kadar mumun üzerinde tutacak kadar tutku sahibidir. geceleri sabahlara kadar durmadan bütün büyük eserleri okurken diğer yandan acı çeken insanlar için kalbi parçalanırdı. blr ara ücretsiz olarak maden işçilerine papazlık yapmış ve sokakta kalmış blr hayat kadını ile çocuğunu evine alıp senelerce bakmıştır...
kendi hâline bakmaksızın devamlı başka insanların acıları hakkında ızdırab duyardı...
ressamlığının yanı sıra, sanat bahsi üzerine de mühim tesbitleri vardır ve kardeşine yazdığı bu fikirlerin bulunduğu mektupları kitaplaşmıştır.
hastalığı, kulağını kesmesi vesair hususlar popüler kültür malzemesi olarak moku çıkartılmış vaziyette konuşulmakta olsa da, onun ne bir resim tenkidi ne de sanat bahsi etrafındaki bir fikri hakkında tahlil görememekteyiz; demek ki, onun, bugün “milyon dolarlık bir ressam” olması mühimdir, van gogh’un kendi ve sanatı değil!
ıstırapların adamı; evet, balzac’tan o çok sevdiği ve “sadece bu yeter” dediği cümledeki “fundalıklarda sessizce duran bir horoz gibi” yaşamış, bir kasabada, etrafındaki üç-beş kişinin yanında sessizce hayata gözlerini yummuştur.
don mclean van gogh için Vincent isimli bir şarkı yapmıştır. güzel şarkıdır.
“... bugünkü sanatkârın ilk endişesi herşeyi, herşeyden önce de en saf, en gerçek olan şeyi kendi üslûbunun tahakkümü altına alabilmektir.
-yeni sanat umumiyetle eşya şekline giren bir iç âlem düzeninin peşindedir. Eşya burada bir ifâde vasıtasıdır-.
Meselâ, Van gogh’un iskemlesi; bu tek iskemle, Van Gogh’un âdeta imzası, iskemleden çok da kendisinin resmidir. Yeni sanatkâr eşyayı değiştirmiyor; onu sanatının bir ifâde vasıtası olarak benimsiyor, sanatına malediyor... (andre malraux).”
görsel

Starry night over the rhone.
Odamın duvarlarını van gogh ile kaplatmak istiyorum.
Şizofren olduğu iddia edilir.
Yoklultan kulağını kesmiştir. Ah o zamanlar olsaydı xvideoslar, nudevistalar, little capriceler, elsa jeanler. *
Kendisini konsept olarak içeren 2 çift ilginç çorap aldığım ünlü ressam.
Doctor who nun van goghlu bölümünü izleyin.
yazdıklarımı biraz olsun ilgiyle okuyabilen arkadaşlar için 2 dakikalık pazar günü aktivitesi bırakıyorum. tek tek dm atarım yoksa izlemek zorundasınız maciek janicki'nin bu muhteşem animasyonuyla van gogh'un eserlerinin üzerinde kuş olup uçuyoruz bu kez de. vodka redbull eşliği şiddetle tavsiye edilir.

http://www.youtube.com/watch?v=gxN2K8Liz0g
yıldızlı gece tablosuyla büyülemiş şahıstır. pencereden dışarı bakarken yaşadığı ruhsal karmaşalarını yine bu tabloda görmek mümkün.
kulağının akıbeti hala merak konusu.
yaşamı boyunca kardesi dışında değer verdiği insan bulunmamıştır kardeşide van gogh a tam bir azaptır.
Eli ile fırçası ruhu ile eli bir aynı olan karizmatik isimli ressam.
görsel

167 yıl çnce bugün, hollanda’nın zundert kentinde, Theodorus ve Anna Cornelia van gogh’un çocuğu dünyaya geldi. iyi ki doğdun van gogh!
Doğum tarihi; 30 Mart 1853
Ölüm tarihi; 29 Temmuz 1890
37 yaşında, zihin rahatsızlığı ve yoksulluk yüzünden intihar etmiştir.
Portrait of Dr. Gachet, 1890, tuval üzerine yağlı boya, 67x56 cm tablosu; 1990 yılında 82,5 milyon dolara satılmıştır
Eser, Bugünkü değeri 149,4 milyon dolar fiyatıyla, dünyanın en pahalı sekizinci tablosudur.
Sanıldığının aksine bunalımdan intihar etmemiştir.
Gözündeki hastalığa dayanamamıştır.
Bu mektuplarından, tablolarından ve yapılan bilimsel araştırmalardan anlaşılmaktadır.
bi eserin içine girmeyi, havasını solumayı muhtemelen tüm sanatseverler hayal etmiştir. belki bir nebze olsun hayal dünyanızda başka kapıları aralar diye şunu bırakıyorum ve evet bir daha asla aynı gözle tablolara bakamayacaksınız böyle bi etkisi de olacak eminim. biraz çakır izlemenezi de tavsiye ediyorum. inanılmaz bi heyecan yaratıyor insanda.

https://www.youtube.com/watch?v=G7Dt9ziemYA
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
(img:#20931430)

Vincent Van Gogh Sonbahar Tabloları

Sonbaharın kendini hissettirdiği bu gunlerde bir de sonbaharı Van Gogh'un resimleri, Kardeşi Theo'ya yazdığı mektubundaki yazısıyla onun gözünden görelim ve kaleminden okuyalım :

"Arles, Kasım başı 1888

Son yaptığım yaprak dokumu tablosunu beğeneceğini sanıyorum. Tam yaprakların başlayacağı yerde çerçevenin kestiği birkaç leylak rengi kavak ağacı gövdesi görülüyor bu resimde. Bu ağaç gövdeleri bir cadde boyunca sütunlar gibi sıralanmışlar; caddenin sağ ve sol yanlarında ise, mavimsi leylak rengi eski Roma mezarları sıralanmış (Arleas’daki Alychamps ) Yerler ise, bir halıyı anımsatacak biçimde, sarı ve turuncu kuru yapraklarla kaplanmış; kalın bir tabaka oluşturuyor bunlar.

Ayrıca, kar tanecikleri gibi hala dökülmeyi sürdürüyorlar. Caddede ışıkların küçük siyah figürleri var. Resmin üst bolumu parlak yeşil bir cayırlık gösteriyor, hemen hemen hiç gökyüzü yok. Aynı konudaki ikinci tablo da aynı caddeyi gösteriyor ama burada yaşlı bir adam ile şişman, tostoparlak bir kadın var.

Ah, pazar günü bizimle birlikte olacaktın da, o kızıl uzum bağını görecektin -aynı kırmızı şarap renginde baştanbaşa.. Uzaklaştığımızda, uzaktan baktığımızda yani, sarıya donuştu.. Güneşli gökyüzü yeşil, yağmur sonrası toprak morumsuydu.. Batmakta olan güneşin yansıdığı birkaç yer ise ışıl ışıl sarı...

Şimdilik hoşçakal, elimden gelen en kısa zamanda yeniden yazacağım, Senin Vincent"

https://www.facebook.com/...3/posts/1597471710640874/
görsel

Yine kulaksız...
"intihar etmek için atladığı suyu çok soğuk bulup yeniden kıyıya ulaşmaya çalışan bir adam gibi iyileşmeye çalışıyorum."
güncel Önemli Başlıklar