bugün

Kısa süreli boşluk hissinin ardından, aidiyet duygusu yavaş yavaş kaybolur ve hoşgeldin özgürlük.
karşı taraf çoktan yeni bir ilişkiye yelken açmışsa anksiyete olur, depresyon olur. o da beni özlüyor mudur, diye bile düşünemezsin. o başkasının ellerini tutarken sen it gibi ağlarsın. kendini yırtar, ağlarken sızdığın gecenin sabahına balon olmuş gözlerle uyanırsın. sana verdiği çocukluk ayısıyla konuşmaya başlarsın.
o başkasına çoktan aşık olmuşken sen kafanı kaldırıp başkasına bakamazsın.
kalbinin olduğu yerdeki derin boşluk ve ordan bütün vücuduna yayılan halsizlikle verdiğin onca yıl ve emeğe mi yoksa kurduğun milyon tane hayale mi yanayım diye kararsız kalırsın.
an itibariyle altıncı yıldönümümüz. bu vesileyle ona sesleniyorum: umarım kalbinde bir türlü edinemediğim yeri vicdanında edinirim de bugün benden başka bir şey düşünemez, benim kalbimin acı acı yandığı gibi vicdanının acısıyla kavrulursun.

edit: aldatıldım be ne diyeyim, yolun açık olsun mu?
Hayatin sonu olmaz onu biliyoruz. Yola devam.
Bir bok olmaz.
Herkes herkessiz yaşar,kimse kendini oksijen sanmasın.
çok afedersiniz, göt gibi ortada kalıyorsunuz.

o kadar süre yaşamış sonrasında uzaydan aşağı atılmış gibi.
Sonrakiler hep kısa süreli olur.
Uzun süren ilişki bitmiş olur.

Felsefe yapmayın. Dağılın.
Çöküntü olur 7.5 şiddetinde deprem etkisi yaratır.
zor olur ama mutlaka yokluğuna alışırsınız veya yerini yeni biri doldurur.
yazık olur nolacak.
uzun sürmesi değil mesele yaşanmışlık insanın canını yakar Allah kimseye yaşatmasın.
2 yıllık ilişkisini noktalamış bir insan olarak entry girme hakkını görüyorum kendimde.

Zor olur. Her şeyden önce alışmışsındır. Kendini boşlukta buluverirsin. Sonsuz güven duyduğun, binlerce saatini beraber geçirdiğin, gerçekten tanıdığın ve seni gerçekten tanıyan bir insandan kopmak çok zor gelir. Aklına geldikçe aklından atmaya çalışırsın ama olmaz. Alkole, sigaraya sararsın ama onlar da çare olmaz. Ve dönülmez an gelir. Fotoğraflarınızı silmen gerekiyordur artık. Binlerce fotoğrafı silmek çok kolaydır ama hazmetmek inanılmaz zordur. Saatlerce bakarsın o fotoğraflara. Kahpe hafızan her birinin nerede, ne zaman çekildiğini hatırlatır sana ve fotoğrafları sildikten sonra döngü tekrar başlar. Kendini yine kaybedersin. Bundan sonra olacaklar tamamen bireyseldir, bu durumla nasıl yüzleşeceğin nasıl üzerini kapatacağın tamamen sana bağlıdır. Ve bir an gelir kabullenirsin bittiğini, artık hayatında o'nun olmadığını. Ama hiçbir zaman unutamazsın onu. Kaç yıl geçerse geçsin adını hatırlayacaksındır. Aklına geldiğinde kah güleceksindir kah küfürler edeceksindir.

Yukarıda yazdıklarım ne kadar korkutucu ve caydırıcı olsa da bitti arkadaşlar. Ondan sonra başkaları da girdi hayatıma. ilişkiniz ne kadar uzun olursa olsun ne kadar severseniz sevin bir noktada ilerleyemediğinizi anlıyorsunuz. iki tarafta karakterlerinin esneklik katsayısını zorlamaya başladıktan sonra zaten olmadığını fark ediyorsunuz. Tabii ki bir insanla paylaşımlarda bulunmak, bir insana değer vermek çok güzel bir şey ama bazen yanlış insanlara yanlış anlamlar yüklüyoruz ve kendimizi bazı şeyleri yapmak zorunda hissediyoruz. Kendinizi zorla bir şeyler yaparken bulduğunuz zaman zaten bitmiştir, hem kendinizi hem de karşınızdaki insanı üzmeyin.
ufff olur.
Ne olur bilmiyorum ama bebeginiz olmaz birlikte kurdugunuz hayaller gerçek olmaz, iyi olmaz. Kötü olur be sanki. Çok çok kötü olur.

Bitmesin.
uzun süren acı süreci başlar.
Uzun süren içler çekmeler başlar sonra bi herşeyden vazgeçmişlikler boşvermişlikler saçma duygular denebilir kısaca.

işte o yüzden ne yapıyoruz o varkende yokluğuna alıştırıyoruz kendimizi ki bitince yokluğuna alışmak zaman almasın.
görsel
yenileri zaten hazır olduğu için çok da iyi olur..

don lastiği gibi gevşersiniz bir anda..
normal devam bence. çok da bişey olmaz gibi. biraz rahat gezersin. sonra yeni aşklara yelken.
Önce bi dünyan başına yıkılır
Sonra umrun olmaz.
bombok. insan bombok oluyor, aşk meşk yalan ama o alışkanlık insanın amına koyuyor.
5 yıllık ilişkimin bitmesiyle artık kimseye güvenim kalmadı. şimdilerde de bunu bolca dinliyorum.

https://m.youtube.com/watch?v=7l-ESJg1qis
Hüzünlü masturbasyonlar başlar ne olacak.
yeni bir seks partneri bulunmalıdır.

aynen coni.
Bu dönem şizoid/paronoid tepkimelerle başlayıp, depresifliğe gider.

Başta sevgilinin, iyi ve kötü huyları ayrımlanır. Sonra kötü huyları üzerinden, sevgiliye focuslanır. "çok sıkıyor, kıskanıyor, sıkıcı, fazla bilmediğim dilden konuşuyor, bana aşırı benziyor, heyecanımı kaybettim"ler...Fakat buradaki durum içe çekilmeyle sonuçlanmaz. içten içe kötünün yansıması, kendini farklı bir noktada bulur. Bu nokta depresiftir. aslında bu kötü nesne olarak içe yansıtılmış nesne, "süprizler yapan, heyecan katan, ilgili, anlayışlı, güvenilir, karşılayıcı"ların olduğu iyi nesnedir. Yani libidinal enerjinin yatırım yaptığı sonucunda duyguların ortaya çıktığı nesne... Bununla birlikte bu iki nesnenin birleşimi, yani çift özellikli olumu sizleri depresif, pişman, belirsiz bir ruh haline sokar. Vicdani bir ayrım burada gerçekleşir, pişmanlık vicdandan burda doğar. Çünkü içselleştirilen ahlak, kötünün iyi yönlerini kaybetmeyi kaybedemez. *
Not: ilk kısım kısmidir. Çünkü Klein, burayı ilk sevgi nesnesine bağlar. ancak sevgiliniz sizin ilkiniz değildir. bu yüzden ilksel nesneye duyulan duygular ve yatırılınan libidinal ekonomi daha fazladır.