bugün

bu kağıdın üzerinde ajan makkıleyn in parmak izi çıkmıştı. tüm los encılıs polis teşkilatı teyakkuza geçti. araçlar rutin devriyelerini bırakıp ajan makkıleyn yarasa selim ve kaportacı bahattin starbaks ta çikilotalı kayfe içerkene polisler bastı.
yere yat yere yat.... diye bağırdı polisler. ajan makkıleyn nooluyo amk lan dedi. şaşırmıştı. bi yanlışlık olmalı dedi.
konuşmama hakkına sahipsiniz dedi polis ve eline kelepçeleri vurmaya başladı.
ajan makkıleyn -ya bi bıraksaydınızda kahvemizi içeydik dedi. nede olsa starbaks ta kahve çok pahalıydı. yarasa selimi zaptetmek çok zordu.
bir yanlışlık oluyordu. tamda o anda federaller geldi. siyah takım elbiseli dev cüsseli adamlar. kelepçeleri çıkarın dedi.
oh be dedi herkes.
kahtalı mıçı da ordaydı. federallerin başı olmuş. sigortalı asgari ücretli çalışıyormuş. hemen yarasa selimin göğsü kabardı. ben sizin hayranınızım dedi yarasa selim.
kahtalı mıçı çok kızgındı. ne güzel los enjılıs polis merkezinde çiğ köfte partisi varmış , bu olay yüzünden eğlence yarıda kalmış. çok sinirliydi çook..
ama kaportaci bahattin hala uzerindeki korkuyu atamamis, federallerin onlari zikecegini dusunuyordu. bahaddin birden kacmaya basladi. kafasi cok karisikti, nereye nicin kaciyordu bu gavur memleketinde. kahtali mici ve ajan birbirlerine anlamsizca baktilar. v kahtalinin agzindan su beklenmekdik soz cikti: -YAKLAYIN ! bahattin artik sucluydu. ve basina neler geleceginden habersizdi.
bankanın kapısını açtı yavaşça içeri girdi. cebinden silahını çıkarıp iki el ateş etti. herkes korkudan sağa sola kaçıştırıyordu. 24 saat oturmaktan götü büzüşmüş gişe memurları küçük dilini yutmak üzereydi.
herkes ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. sonra o esrarengiz adam silahı yavaşça yere koyup ellerini havaya kaldırdı.
ordan biri alarma bastı. tüm müşteriler yerdeydi. az önce pazardan yeni gelmiş bir kadın kaçayım derken pazar arabasını devirdi. heryer domates patlıcan oldu.
bankada sıra bekleyen iki küçük çocuk fırlamalık olsun diye domates savaşı başlattı. atılan domateslerden biri 80 yaşındaki bir amcanın kafasına geldi.
adam sonra kafam kanıyor diye korktu ve kalp krizi geçirdi. aman allahım nayır nolamazdı. dehşet anlarıydı resmen.
az sonra efbiay geldi. timin biri bacadan içeri sızdı. oysa o esrarengiz adam elindeki kırıkkaleyi yere bırakmıştı. ve elleri havadaydı.
şerif bankanın dışından anons etti. -ellerini kaldır ve dışarı çık. esrarengiz adam ağır adımlarla dışarı çıktı. elleri havadaydı. suratında kadın çorabı vardı.
dışarı çıkar çıkmaz genç ve güzel kadın güvenlik şeridini aşarak esrarengiz adamın yanına geldi. herkes şoktaydı. bu güzel kızla bu banka soyguncusunun arasında bir ilişki olmalıydı.
şerif ordan bağırdı- bayan çekilin ordaaaan.
bayan hiç korkmuyordu amına koyayım. yaklaştı ve rahat rahat baktı. meğersem adamın suratındaki kilotlu çorabın desenine bakıyormuş. esrarengiz adam kafasındaki ten çorabı çıkartıp kadına verdi. alın sizin olsun dedi.
ay çok sağuuul dedi kadın. yanağından bir kere öptü. yanağı ruj olmuştu bu esrarengiz banka souguncusunun.
evet. maskesi düşen adamın kimliği belli olmuştu.
bu ajan makkıleyn den başkası değildi. elleri havadaydı. şerif diz çökmesini söyledi. o da diz çöktü.
sonra şerif ayağa kalkıp 3 kere sıçramasını istedi. ajan makkıleyn ayağa kalkıp 3 kere zıpladı.
sonra şerif tavuk taklidi yapmasını istedi. ajan makkıleun çok sinirlendi. dalgamı geçiyon lan gavat dedi. siktirtme belanı adam ol dedi.
koca göbekli şerifin çok hoşuna gitmişti bu muhabbet.
ajan makkıleyn planın ilk halkasını başarmıştı. amacı santigo şehir hapsanesine girip arkadaşı albırtı çıkarmaktı.
efbiay geldi ajan makkıleyn i aldı ve hemen mahkemeye çıkarttılar. amerikada yargı çok hızlı işliyordu.
mübaşir ajan makkıleyn i çağırdı. eyalet savcısı -bankada ne işin vardı dedi.
ajan makkıleyn hapse girmek için -paraları çalacaktım dedi.
eyalet savcısı -şişli belediyesinin bana verdiği yetkiye dayanarak sizi karıkoca ilan ediyorum dedi.
salondaki herkes susmuştu. ne karısı lan dedi herkes.
amaaaan şaşırdım ya dedi savcı. savcı meğersem eskiden şişli evlendirme dairesinde çalışıyormuş.