türkiye deki hukuk fakültelerinin dramı

hayatın acı gerçekleridir.

hukuk olmayan bir ülke de, hukuk fakültesinden hayır gelmeyeceği gerçeğinin gözler önüne serilmesidir.

en başta kaliteli öğrenci seçemeyen üniversitelerin var olduğu ve dramın ilk tohumlarını atan özel üniversitelerin varlığıdır. Arkadaşım 4 işlemi özel ders alarak öğrenip üstüne de henüz daha "herkez", "beyendim" yazıp bağlaç olan "de" ayrımını dahi yapamayıp şuan beykent üniversitesi hukuk fakültesinde okuyor. Kıza sorsan "hakim" kıza sorsan ondan iyi siyasetçi yok tabi en son cumhur başkanını hala ahmet necdet sezer sanıyordu ya neyse. işte bu tip bir avukata asla hayatımı değiştirecek bir konuda vekaletimi veremem, vermem!
Ankara, istanbul dışındaki hukuklara da çok rahat yerleşilebiliyor. Hıı bir de lisede matematikte ortak sınav yapıldığında okulda tm'cilerden 45 i geçemeyen tiplerin hepsi şuan ankara hukuk fakültesinde.

Adalet olmayan bir ülkede hukuk aramak.

istanbul hukukta 3.yılına girmiş bir öğrenci olarak benim de ilavelerim olacak
öncelikle şuradan başlayayım niteliksiz özel üniversitelerden mezun olan sözüm ona hukuk fakültesi mezunları babaları ve onların çevreleri sayesinde mesleğe kalitesiz olarak ama bir adım önde olarak başlamaktadır. Bu yüzden bu meslekte bir baro sınavı olmalıdır ve geçemeyen avukatlık yapamamalıdır. Çünkü avukatlık öyle sıradan bir meslek değildir.
2.olarak bu kadar öğrenci alınmasıyla birlikte ekol fakültelerimizde de kalite düşüşü olmuştur. Ülkedeki insanlara iş veremeyen ancak onları sizden birşey olur ki yeminle olur hamdolsun olur mantığıyla kandıran hükümet politikaları olduğu sürece bu tüm büyük fakültelerin felaketi olacaktır.
3 bazı öğretim üyelerinin sırf siyasi sebeplerle üniversitelerden ayrılmaya zorlanıp rektörlerin siyasi yakınlık duydukları kişilerin buralara getirilmesi de kaliteyi düşürdü.
4 kanımca 4 yıllık eğitim yetmemektedir. Hukuk eğitimi en az 5 yıl olmalıdır.
5 bazı hukuk fakülteleri kapatılmalıdır.Örnek mi istiyorsunuz kemerburgaz diye bir üniversitede hukuk fakültesinin ne işi var?

Evet dahası da var tabi ki biz hukukçu adayları ve hukukçu büyüklerimiz adaleti kendimiz için sağladık mı ki başkası için sağlayacağız? Demek ki neymiş kocaman AVMler yapıp adına Adalet sarayı demekle adalet dağıtılmıyormuş tonlarca yargı paketi yapsan da temel bozuk olduktan sonra çıktığın kat senin üstüne göçüyormuş.

Hukuku katleden saygıdeğmez büyüklerimize...

hiçbir hukuk öğrencisinin kabul etmeyeceği dramdır.

yok hacım onun hayali savcı olup ülkeyi gezmek.

(bkz: zaaaa xd)

1 sene hazırlık için aynı binayı paylaştığım hukuk fakültesinin fakülte demek için bile şahit gerektiğini gördükten sonra hak verdiğim dramdır.

hukukun güçlü olanın yanında olduğu bir ülkede yapılabilecek en zor mesleği icra etmek için okunan fakültelerin dramıdır.

hukuk eğitimi kore'de on bir senedir. "oeeh" dediniz değil mi sevgili çaylak hukukçular? dünyada isviçre'den ve abd'den sonra en iyi eğitimin verildiği bu ülkede bakın neler yapılıyor:

1- dört senelik bir fakülteden mezun oluyorsunuz * .

2- bunun ardından iki senelik hukuk eğitimiyle "beoblyul bojowon" yani "paralegal", yani avukat yardımcısı * oluyorsunuz. türkiye'ye uyarlayacak olursak sadece sulh davalarına girebiliyorsunuz.

3- altı sene geçti. eee, önümüzde daha beş sene var. geliyoruz, paralegal iken iki senelik branşlaşma eğitimine. burada hukukun disiplinleri arasında kendinize bir alan seçerek branşlaşıyorsunuz. latince eğitimi de alıyorsunuz ki yeterlilik sınavını geçemezseniz bir tek ders yüzünden sene tekrarı yapıyorsunuz. bu esnada devletin verdiği eğitim teşvikleri ile mesleğinize aşk ile bağlanıyorsunuz.

4- ordu da geçen zorunlu iki senenizde askeri mahkemelerde branşınıza göre hizmet veriyorsunuz.

5- adliyede bir sene staj ve baro sınavı sonunda on bir senelik eğitiminizi tamamlayarak avukat oluyorsunuz.

bu yazdıklarımdan sonra dört senelik eğitimizle bu adamlarla başedebileceğinizi düşünüyorsanız maalesef gaflet ve dalalet içindesiniz demektir. kendinizi geliştiremeyecekseniz avukatlığa adımınızı asla atmayın. avukatlık kanunu'na getirilecek aleyhe hükümler ile yabancı dev şirketlerin de türk hukuk sisteminde cirit atmaya başlamaları üzerine büyük bir hayal kırıklığına demir atacaksınız.

mühendislik fakültülerini vuran dramın aynısıdır.

okumak ne la artık hiç bir saygım yok.hele üniversite hocası görünce dalasım geliyor.

2020 yılında piyasa o kadar bozulacak ki mübaşir olmak için hukuk diploması isteyecekler.

ülkenin gençlerine yazık nan...

bu kadar üniversiteyi neremize sokacağız acep.

insanlara verilecek en büyük ceza umuttur.

hukuk fakültelerinin dramı sadece kitap yutmuş bireyler yetiştirmesidir.

ezberci bi eğitim sistemi geleneğinden gelmiş öğrencilerin, hayır, puan olarak tm'de güya en prestijli bölümüdür. öğrenci sınava hazırlanırken o kadar çok asosyalleşmiştir ki, fakülteye girdiğinde ilk, iki kelimeyi biraraya getiremez. avukat olacak ya! sonra başlar yine sayfaları yalayıp yutmaya. temelde kapitalist sistemi, atatürk ilke ve inkılaplarını öğrene öğrene, adalet dağıtıcısı olacağı söylenir! anayasadır, medenidir, cezadır derken aydınlandığını düşünür aslında sistem kurbanıdır. mezun olunca ayrı bir derttir. -daha mezun olmadım ama öyle söyleniyor.-

kültür üniversitesinde hiçbirine tanık olmadığımız dramlar.

Sürekli değişen kararlar, kanunlar hükümler, net ceza vermeyen ucu açık kanunlar, hazırlanan yargı paletleri, değişmeye çalışan bir ülke ve sürekli geri giden beyinler...

hukukçu değilim ama durduk yere bok atmanın da alemi yok. sırf istanbul üniversitesi'nde 5 bin kişi varmış da diğerleriymiş. e sırf istanbul üniversitesi'nde kaç iibf'li var acaba? bir de iibf olup hukuk fakültesi olmayan okulları düşünün? senede kaç iibf mezunu geliyor kaç hukuk mezunu? bu iibf mezunlarının uzmanlığı da yok üstelik, hukukçuların yine bi uzmanlığı var. hukukçuyum diyor. o yüzden dramatik bir şey varsa o da türkiye'de yeni mezunların halidir.

(bkz: iç burkan detaylar)

kontenjan fazlalığı sebebiyle önümüzdeki 5 sene içinde avukatlık sıradan bir meslek haline gelecek ve avukatlar alternatif alanlara kaymaya çalışacaklardır...

sebebi ise kontenjan fazlalığı ve buna bağlı eğitim kalitesidir.

5 yıl yapılmalıdır. 4 yıllık sistemde son sınıfta dönem başı 11 ders aldığımda yaşadıklarımı bir allah bir ben biliyorum. herkesin sınav haftası varken benm neredeyse sınav ayım vardı. binlerce sayfa not kitap kafa resmen patates oluyor. hadi bizden gecti yada daha doğru tabirle bize geÇirdiler, bari şu anda okuyan yavrucaklara acısınlar da 5 yıl yapsınlar fakülteyi ki dönemlik ders yükü azalsın.

hukuk fakültelerine girenlerin kültürel ve entelektüel bilgisinin ve en azından biraz zekalarının olması lazım bence. en iyi üniversitelerde aşırı derecede gerizekalı, kötü üniversitelerde de hukukçuluk potansiyeli tamamen belli olan insanlar bulunabiliyor. hukuk fakültesi 2.sınıf öğrencisi bile "anayasa, anayasa mahkemesi tarafından yapılmıyor mu?" diye soruyorsa, özellikle bu öğrenci iyi bir okuldaysa, siz zaten neyden bahsediyorsunuz ki.

bazı üniversitelerde (örn. anadolu üniversitesi)hukuk fakültesinde dışarıdan öğretim üyesi getirilmekte. kendi kadrosu ne yazık ki tam değil. bu da bazı derslerin alınamamasına neden olmaktadır. çocuk hukuku bunlardan bir tanesidir.
ne yazık ki sistemin sıkıntılı olması eğitimin sıkıntılı olması hukuk fakültelerinde de sıkıntı yaşanmasına neden olabilmekte.

istanbul hukuk'u kazandığımda marmara hukuk mezunu abimin "sakın gitme" diye duvarları yumruklamasına sebep olan dram. yanlış anlaşılmasın hukuk bölümünden memnun olmadığı için değil, türkiye'de avrupa standartlarında 5-6 tane üniversite olduğu için.

' Türkiye' ye şeriat gelmeli ' diye boş laflar söyleyecek bir nesil yetişiyorsa durum gayet açık.

türkiyenin büyük ayıbı olan dramdır.

kurtlar vadisi izleyen ameleler dolu. Daha ne olsun..

türkiyenin en acı dramlarındandır.