bugün

türkiye deki tüm baroların birleşmesiyle oluşan, kendi değimleriyle kamu kurumu niteliğinde, tüzel kişiliği haiz bir üst meslek kuruluşudur. gerçektende öyledir; türkiye deki en nitelikli meslek kuruluşudur diyebiliriz.

http://www.barobirlik.org.tr/
türkiye'de avukat olarak görev yapacak herkese avukatlık ruhsatnamesini veren kurumdur. daha mesleğe başlamadan yeni ve işsiz avukatlardan aldıkları yüklü * ruhsatname parasıyla bu işsiz ve de ne zaman para kazanır hale geleceği de meçhul kitle tarafından pek de hayırla yad'edilmemektedir. * *
Marjinal ideolojilerin kurumsal sözcüsü..(Örnek: TTB)
ülkedeki bir kaç istisna hariç bütün mesleki üst kurumlar gibi barolar birliğide , üyelerinden para toplamak ve statükoya karşı yapılan eleştirilere karşı tavır göstermek dışında hiç bir işe yaramamaktadır. hukukun savunma gurubu, ülkede vatandaştan yana bir çok ihlalin yaşanmasına rağmen , topladıkları aidatlarla baya bir dut alabildiklerinden olsa gerek bülbülün sukunetini aratır hale gelmişlerdir. birçok meslek mensuplarında ki mesleki ve ahlaki zaafiyet üzerine de haliyle eğitimden başlaması gereken bir yapılanma peşinde olmamalarını da kendilerini soktukları altın kafeslere bağlamak mümkündür.
kurumun en son gündeme gelen faaliyeti ise, yargının yargı kanalıyla dinlenilmesi cevaz verilmesini hazmedemeyen bir çok kurum gibi ivedi toplantılara ve basın açıklamalarına girişmesidir. lakin "yargının yargı" tarafından tahakküm altında olduğunu iddia eden ve toplantıya katılmayı reddeden 22 baro başkanına rağmen birlik başkanı ısrarla kağıt üzerinden hukuk dersi vermeye kalkmış, gazetecileri derslerini alıp göndermek istediğinde ise yalova barosu başkanı tarafından protesto edilmiştir.
ülkenin panoromasını görmeye yeltenmeyen , merkezdeki yargı elitinin bakış açısıyla tüm ülkenin reflekslerini ölçebileceğini sanan , ve son zamanlarda tv ekranlarında avukatlığa soyunan anayasa prf. sayesinde basın yoluyla baskı oluşturmaya ve gündem saptırmaya çalışan bu birliğin elitlerinin tutumları, ülkenin geldiği içler acısı durumu bir kez daha ortaya koymuştur.
umulur ki bu çalkantılı dönem bir çok kurumun olduğu gibi yargının da bütün organlarıyla kendini yenilemesine vesile olur. umulur ki bu ülkenin suları, yalnızca elitlerin değirmenini döndürmek için kullanılmaz artık. umulur ki bu halk statükonun hammaliyetinden kurtulur. umulur ki kendi ülkemizde vergi veren vatandaşlar olarak jakoben zihniyetin kafasında bizim adımıza çizdiği türkiye'yi yaşamak zorunda bırakılmadığımız günlere gebedir bu ülke.
adliyede yapılan her işlem için 2010 yılı dahilinde 4,13 tl tutarındaki pullarının kullanılması zorunlu olan köstek kuruluş. her gün 100 üzeri icra takibi başlatan, dava açan avukatın bağlı olması zaruridir. ayrıca bu avukat ruhsatını alırkende yığınla para bayılır ve aidat da öder bu teşkilata.
günümüz türkiyesinde hükümete karşı sesini çıkarabilen nadir topluluklardandır.
an itibariyle "32. Olağan Genel Kurulu’nda" başkanlığa Metin Feyzioğlu'nun seçildi topluluktur.
görsel
gezi parkı direnişinden sonra gözaltındakiler için görevini yerine getirmesi gereken birlik.
şöyle bir açıklama yayınlamış birlik.

"arkadaşlar vakti olanlar acil servislere gidip yaralı arkadaşların fotoğraflarını çeksinler,kendi yaralarını fotoğrafla belgelesinler ve üşenmeden 2 satır dilekçe yazıp suc duyurusunda bulunun,nerde nasıl yaralandığınız ve 1 tanıkta ekleyiniz,baro birliklerine dilekçeler versinler çok ama çok önemli lütfen üşenmeyin,iktidara resmi yollardan yıpratmanın ve dünyanın devreye girebilmesi için dilekçeler ve belgeler çok önemli,toplayabildiğiniz kadar gaz fişeği vs toplayın."

t.b.b başkanı metin feyzioğlu
Başkan Feyzioğlu'nun RTE de dahil bütün devlet erkanının gözlerinin içine baka baka demokrasi dersi verdiği olağanüstü bir konuşmaya sahne olmuş birlik. Tabi ki Gül de, Adalet Bakanı da, RTE de öyle pişkin pişkin dinlemişlerdir, hatta başlarını sallayarak onaylamışlardır bile.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/24633008.asp
ergenekoncular için koşturan ama takipsizlik için roboskiye suskun olan kurum... adalet için ölmemek mi lazım...
başkanı metin feyzioğlunun teke tek programında uludere olayından uzun uzadıya bahsettiği birlik.
an itibariyle;
görsel
kpss deki müfredat dışı soru olayını mahkemeye taşıyacak kurumdur. arkadaşlar mail atın sürekli. şikayetçi olun. sonuç vereceğinden eminim. sınav iptal olmalı.

--spoiler--

ösym milyonlarca insanin hakkini ve emegini hice sayarak 27 soruluk tarih sinavinda 12 mufredat disi soru sormus ve milyonlarca kisiyi magdur etmistir. bu vb bir suru soru vardir testlerde. yaptiklari aciklama dayanaksiz ve mesnetsizdir. ustelik sorulari yayimlamayarak bu isin ustunu ortmeye calismaktalar. lutfen sinavin iptali icin dava acilsin. yurutme durdurulsun. madden ve manen cok yipratildik. hesabi sorulmali.  zira kpss onceki sinavlardaki soru ve mufredat olayini bu sinavda tanimadi ve her anlamda bu sene sinava girenlere ayrimcilik yapti. ote yandan sorularin buyuk cogunlugunun piyasadaki bir kitaptan ciktigi ve sadece 2000 adet basildigini da onemle vurgularim. lütfen takipcisi olup idare mahkemesine dava acin. 

--spoiler--

http://www.barobirlik.org.tr/tbb.mobile

barobirlik@barobirlik.org.tr
(bkz: yaran yanlış okumalar)
Türkiye Barzolar Birliği.
şehit verdiğimiz günde vur patlasın çal oynasın eğlenmişler. herhalde şehitleri kutluyorlar.

kemal kılıçdaroğlu ve metin Feyzioğlu da yerlerini almış. midem bulandı be.

https://www.facebook.com/...24392/?type=2&theater
allah'ın yarattığına bir şey diyemiyorum ama keşke daha yakışıklı bir başkanı olsaydı. adamın dediklerine konsantre olamıyorum.
Söz konusu açılış yılı töreni nedeniyle türkiye barzolar birliği sıfatına layık gördük kendilerini.
hayatlarını borçlu oldukları insanların hakkını nasıl ödeyecekler acaba? nakit mi, ayakkabı kutusu mu?
o partide ak partiden birileri olsaydı kesin iç savaş çıkardı.

ülkede şehit verilirken bunlar ne için göbek atıyorlar?

birileri şehit olurken çok mu sevinilecek bir durum?
başındaki "türkiye" ibaresini kaldıracak yönetim sebebiyle avukatlara mms türü mesajlar atmakta olan bir kurumdur.

-hem stajyer avukatların hem de avukatların sorunlarına çözüm bulmayan,
-tarafımıza zorla fazla mesai yaptıran ve bu fazla mesai ücretlerini ödemeyen patron avukatları görmezden gelen,
-tarafımıza mobbing yapıldığında bunu yine görmezden gelen,
-işsiz olan avukatlardan aidat alan,
-işsiz avukatlar için bu kadar aidata işletmeye rağmen bir fonu bulunmayan,
-sürekli siyasi işlerle ilgilenen ancak bu konuda da aslında hiç mi hiç başarılı olmayan bir meslek örgütüysen bir oturup düşünmelisin.

barolarda her türlü siyasi görüşten ya da apolitik bir sürü avukat bulunmakta. bunlar düşünülmeden ve asla hizmet vermemeniz, aç ve işsiz olan avukatları düşünmemeniz, sadece hükümete muhalefet olup belli bir kesimin gazını alıp facebookta iki cümleniz çıkınca mutlu olmanızdan çok sıkıldım. hatırlatayım, siz bir meslek örgütüsünüz. insanlar sizleri oturup siyaset yapın diye seçmedi, seçen varsa da bu onların hatasıdır.

Bu eleştirileri yapma sebebime gelecek olursak;

ben apartman üniversitesi olmayan (var böyle hukuk fakülteleri ben de farkındayım) bir üniversiteden mezunum. yaklaşık 1.5 yıllık avukatım.

Avukat olmak için öncelikle 1 yıl staj yapmanız gerekmekte. ben de 1 yıl avukatlık stajı yaptım. stajyer avukatların maaş alması ve sigortasının bulunmaması gerekiyor, belki biliyorsunuzdur. tam 1 yıl sigortasız ve parasız çalıştım. bazı arkadaşlarım bu dönemde ufak maaşlar alıyor, bana öyle bir avukat rastlamadı. bazıları ise avukat yanı stajı sırasında sigorta yapıyor (ikinci 6 ay stajı deniyor buna ve aslında patronların sigorta başlatması gerekmekte) ancak benim yanında çalıştığım avukat bana sigorta yapmadı. baro ise bu avukatlardan yanında çalıştığımıza dair imzalı kağıt almasına rağmen -SiGORTAMIZIN YAPILIP YAPILMADIĞINA BAKMAMAKTA-.

staj bittikten sonra baro aidatları, vergiler, biometrik fotoğraf, e o fotoğraf çekilirken saç makyaj vesaire derken 2500TL kadar bir para uçup gidiyor. 1 yıl parasız çalışmış bir stajyer avukat olabilmek adına 2500TL daha bulmak zorunda.

stajım bittikten tam 3 ay sonra yeni bir iş bulabildim. söz konusu iş baya sükseli bir ofisteydi. tarafıma 2600 TL maaş teklif edildi, işsizlikten çürümemek adına kabul ettim. bakın dört yıllık okul mezunu, bir yıl staj yapmış bir insan 2600 TL alıyor. okumasam garson olarak çalışsam düzgün bir restoranda şef olurdum bu sürede. alacağım maaş bunun baya üstünde de olurdu. bununla birlikte bir garsonun çalışma şartları bir avukata göre daha insani. söz konusu maaşı alırken ben sabah 9'da işe gidiyordum saat akşam 22:00'da çıktığımda bugün erken çıktım diye seviniyordum. fazla mesaileri asla ödemedikleri için ise tabi ki asgari ücretle çalışır konuma gelmiştim.

8 ay o ofiste allahın her günü sabah 9:00'da başladığım iş akşam minimum 22:00'de bitti. ofiste yönetici avukat terörü yüzünden inanılmaz bir mobbing vardı ve en sonunda çene kapsüllerim yırtıldı. ağzımı açamaz konuşamaz hale geldim. stresten ve tüm gün spor yapamamaktan 20 kilo aldım. bunların sonucunda da artık vücudum iflas eder korkusundan istifa ettim.

gelelim son 7 ayıma. evet 7 aydır işsizim. mesaisi olmayan doğru düzgün maaş veren ve beni isteyen bir yer bile bulamadım çalışacak. ama ocak ayında istanbul barosu aidatımı annem sayesinde ödedim. aldığım hizmet ne? bir hiç.

tam 7 aydır evde oturuyorum ve barolar birliği bana türkiye ibaresi kaldırılmasın konulu ankara'da gerçekleşecek protestonun mms'ini ikini kez gönderiyor. sizin berbat hizmet anlayışınız, meslek örgütünden çok patron avukat örgütü oluşunuz sebebiyle asla destek vermeyeceğim.

şu yazıyı ekşi sözlükte yazsam bir avukatın feryadı diye facebookta dolaşırdı elbet ama hesabım yok. okuyanlar okutsun.

Unutmadan şunu da ekleyeyim.

ben kafayı yemeden o türkiye ibaresini alın sayın cumhurbaşkanı. çünkü bu birlik meslek örgütü falan değil. türkiye ibaresini de hiç mi hiç hak etmiyor.
sarayın güdümündeki metin feyzioğlun dan kurtulmuştur.
bu şekilde sesinizi duyurabilecek misiniz? kimden neyi bekleyeceksiniz?