bugün

"Evet önümüz bahardır biliyorum,
Leylaklar açacak biliyorum,
Kiraz da çıkacak yakında,
iyi şeyler söylemek de gerek biliyorum...
Sevgilim, güzelim, birtanem;
biliyorum da,
Şimdilik bağışla."

Bazen senin şiirlerini okuyunca "keşke dokunduğun her hissiyatı bu kadar mükemmel anlatmasaydın be üstad" diyorum. Huzur içinde yat.

Acıyor, geçmiyor. belki bir gün...
rakı doldur!” dedim, “eksilmesin!”
ben bazen eksilirim biraz
aslında hepimiz eksilirmişiz biraz
bunu sonradan öğrendim

ben aslında her şeyi sonradan öğrendim
herkes herkesi sonradan öğrenirmiş
bunu da sonradan öğrendim..

tam olarak turgut uyar’ın şiiri olup olmadığıyla ilgili net bir bilgi olmasa da göğe bakalım’dan sonra aklıma gelen en güzel şiirlerdendir.
Aşkım da değişebilir gerçeklerim de
Pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı
Yangelmişim diz boyu sulara
hepinize iyi niyetle gülümsüyorum,
hiçbirinizle dövüşemem.
siz ne derseniz deyiniz
benim bir gizli bildiğim var,
sizin alınız al inandım,
sizin morunuz mor inandım,
ben tam dünyaya göre,
ben tam kendime göre,
ama sizin adınız ne
benim dengemi bozmayınız.

turgut uyar
Evet önümüz bahardır biliyorum
Leylaklar açacak biliyorum
Kiraz da çıkacak yakında
iyi şeyler söylemek de gerek biliyorum
Sevgilim güzelim bir tanem biliyorum da
Şimdilik bağışla.
umursamıyorum yılgınlığımı filan
çünkü sessizce yaşanmalı her şey
bir devrim sessizce olmalı mesela
ve her sözcüğüne inanmalı bir palyaçonun.
"Halbuki korkulacak hiçbir şey yoktu ortalıkta
Her şey naylondandı o kadar
Ve ölünce beş on bin birden ölüyorduk güneşe karşı."
Osman sonant'ın muhteşem yorumu ile gece gece aklıma düşen usta.

https://youtu.be/xbdN_DSm0bs
"Sizin alınız al inandım
Sizin morunuz mor inandım
Ben tam dünyaya göre..
Ben tam kendime göre..
Ama sizin adınız ne?
Benim dengemi bozmayınız!"
insanı alıp götüren bir şair Turgut uyar. Kelimelerin kokusunu rengini ve insanda uyardığı hisleri çok iyi tanıyor...
"mehmet sönmez, benim işçi partisi'nden arkadaşımdı ve 12 mart'tan sonra, THKP-C'de ilişki içinde olduğum kişi oydu. mehmet'le konuşuyorduk; örgüttü, hücreydi, yeraltı direnişiydi falan... "bunun mesela bir şiiri olsa elden ele dolaştırsak..." dedik. ben, turgut'la randevulaştım ve ona bunu söyleyecek oldum. "örgüt nerde?" diye yapıştı yakama. ben de "madem gizli bir iş yapıyorum, bunu ona söyleyemem!" diye düşündüm. ben konuşmayınca, turgut fena halde sinirlendi. "örgütü benden nasıl gizlersin!" diye. bir ara gitti, tabancasıyla geldi. bu benim beylik tabancamdır" dedi."banka falan soyacaksanız, be idüğü belirsiz adamlarla bunu yapacağınıza benimle yapınç nasılsa kimse benden şüphelenmez."

murat belge. bir insan kitabından. tuba çandar ile söyleşi.
benim ilkokul arkadasim. köylüm. oyle onemli bir sahsiyet degil. neden basligi acilmis hayret.
ikinci yeninin en kızıl şairi. Ece Ayhan’ın kızılşın olduğunu kabul ediyoruz elbette.
Dinci, gerici, faşist, turancı, sağcı vb. denyolara hitap etmeyen büyük şair.

iyi bir sosyalisttir.
Zamanının en büyük meriçlerinden. Neyse ki edip ve cemal salakları gibi geri durmamış ve tomrisle evlenebilmiştir.
söylenir ve yarım kalır
bütün aşklar yeryüzünde
bir kaktüs bol sudan nasıl
nasıl çürürse öyle.
üç kere üç dokuz eder
bilirsin
birin karesi birdir
kare kökü de
bilirsin
"mutlu aşk yoktur"
bilirsin.
"işte ben hep böyle bildiğin gibi:
Kaderi öpüp başıma komuşum,
Gülüşüm, oturuşum, konuşuşum,
Belli efendim, besbelli
Yaşamaktan soğumuşum."

Muazzam bir şair.
idolüm. aramızdaki fark, benim tomrisim gitti.
Oysa, diyordu birisi
“Sabah” yeniden hatırlamadır yaşamayı.
"işte ben hep böyle garip, mahzun, bir şey beklermişcesine yaşıyorum..."
Yalnızlık ne zordur ne de ayıptır
Sen gene de bunu bir aşk mektubu bil
Ama bil ki biziz bu uzaklığı yapan.

Turgut Uyar
işte ben hep böyle bildiğin gibi
Kaderi öpüp başıma koymuşum
Gülüşüm, oturuşum, konuşuşum.
Belli efendim besbelli
Yaşamaktan soğumuşum.

turgutum uyar.
milli şef'tir.

görsel
severim turgut uyar şiirlerini.
üşürüz suçluluktan
suçluyuz yaşamaktan.

demiş.