bugün

oyunun başlarında ultra çözünürlük seviyesinde beni sersemleten oyundur * . bakalım devamı nasıl olacak?
az önce whiterun'da bannered mare'nin güzel içkilerinden içmiş o güzel müziğinden dinlemiş olarak geldim buraya.
ciddi olarak yaşıyorum oyunu. sessiz sakin yolculuk ederken kafanızın üstünde bir çığlık bir kükreme duyarsanız havaya bakmayın. sadece yere bakın. hızlıca akıp giden bir gölge gördüyseniz herhangi bir ejderha sizi bulmuştur. birazdan mükemmel bir aksiyon yaşayacaksınız.
hakikaten çok güzel olmuş oyun. elder scrolls'u bethesda'yı defalarca tebrik etmek lazım. çıkardığı her yeni oyunda oyun dünyasına çağ atlatan başka bir isim yok çünkü. gözüm seğirmeye başladı, başım ağrıyor en iyisi hana gidip biraz kafa dinleyeyim.
şöyle de yürek hoplatan nefes kesen çılgın bir live action trailer'a sahip oyundur:

http://www.youtube.com/wa...10l10l0l235l518l0.2.1l3l0

oynanır, her türlü gideri var bu oyunun.
--spoiler--
gelmiş geçmiş en efsanevi oyunlar listesine girebilecek bir oyundur. başıma gelen olayı anlatacağım size;
oyuna ilk başladığınızda bir kasabaya gidiyorsunuz ya. ha işte orda bir meyhane var, elimde avucumda bir şey olmadığı için çaktırmadan rafları boşaltıyordum. yakalandım kaçtım. neyse aradan zaman geçti kasabaya geri dönüyorum. bir adam girişte beni kenara çekti "gel seninle bir şey konuşacağız" dedi. sonra baktım çevremi sarmışlar, çektim kılıcımı onlar da daldı bana hemen. hem de öylesine bandit değil ağır silahlı donanımlı ipneler. neyse işte yığdıktan sonra adamları, anlamaya çalıştım dertleri neydi diye, üstlerini arayınca bir not buldum. meğer ki meyhane sahibi bu adamları tutmuş, beni dövdürtmek için... işte o an nirvanaya erir gibi oldum.

bunun yanında dark brotherhood kankalığından bir adam açıkta bana yaklaşıyordu, dağ tepe gezerken. dedim herhalde beni davete geliyor... ama iki kılıçla birden atladı üstüme. binbir dertle indirdim bunu, aradım üstünü yine bir not. birisi beni temizlemek için suikastçi tutmuş. ama meyhane sahibi değil, kim çözemedim ama görev için gerekli olsa da sıçızlayacağım ağzına.

özet: sizi sevmeyenlerin, parayla adam tutup üstüne yollayabildiği oyun.
--spoiler--
vay anasını diye haykırdım evde az önce. ismini unuttum haritanın sol üstlerinde çokta üst değil. içinde sadece yarı cıbıldak avratların olduğu bir kale var. atımla huzurlu sakin bir yürüyüş yapıyorduk ki kevaşeler yolumuzu kesti. ben daha attan indim öndeki ikisinin boynunu kıracam bir baktım atımı öldürdüler.
siz misiniz atımı öldüren? yaktım o yarı cıbıldak vücudunuzu. bir gaz bir sinir hepsini kesiyorum. acımadan çat çut çat çut. tam modtayım yani. mükemmelim o dakika. neyse kestim fahişelerin hepsini tam o sırada derinden çalmaya başladı o efsanevi dovahkiin müziği. kafayı bir kaldırdım ejderha. o mükemmel müzik eşliğinde bir de ejderhanın hesabını kestim. size yemin ediyorum Dragon Age'in finalinde boşalmışımdır. ama bu oyunun böyle sıradan bir yerinde kendimden geçip sağı solu dağıtasım annemin kafasına kumanda fırlatasım geldi ya bana o gazı o heyecanı yaşattın ya sen çok yaşa bethesda.
beni benden aldığı halde, onu ona bıraktığım oyundur.
efsanevi oyun. can alıcı soundrtrack'i sons of skyrim insanı kendinden geçirecek derecede gaza getiriyor. her şeyiyle mükemmel bir oyun. the elder scrolls'tan sonra rpg oyun çıkaracak olanlar ebesinin donuna yazsın ne diyim.

(bkz: fus do rah)
kamera açısını bir türlü değiştiremediğim oyun.

babalar, ben bu oyunu call of duty hesabı sadece silahımı görerek değil de, assasin's creed gibi karakterimi komple görerek oynamak istiyorum. youtube'da birkaç video izledim, bu şekilde oynayanlar var ama hangi tuşla yaptıklarını anlatmamışlar tabi. anlatabilmişimdir umarım, yardımlara açığım.
bethesda nın yaptığı en iyi oyun. en önemlisi insan resmen kendisini oyunun içine katabiliyor.

lydia ile aramda geçen muhabbet pek bir hoş. bu kızcağız followerımız biliyorsunuz. kendisi bir deri bir kemik, gariban bir kızcağız. o tepedeki soğuk şatoda kalıyor koğuş gibi yerlerde. bir de sadık anlatamam ''long life you thane.'' lafı ağzından eksik olmuyor nur yüzlümün. kıyamadım, ''böyle olmaz! sana ev alacağım!'' dedim hemen. donuma kadar satıp, eşten dostan da bir miktar borç alıp* 5000 altına 2 oda 1 salon ev aldım peşin. daha benim odamda örümcek ağları varken hemen lydiacığımın odasına çanaklar, çömlekler, kuzu çevirmeler, 30 yıllık şaraplar dizdim. beraber katliamlar yaratıyoruz, ama nasıl bir mutluluk var yüzünde anlatamam garibimin. her şey harika giderken warewolf olduğumun sabahı bir uyandım lydia yok. koştum gittim ilk eve odasına baktım orada da yok, yardırdım yukarı şatoya, siyah cübbeli büyücüye sordum ''yok ben bilmem, bana dragonstone getir hede hödö.'' dedi. companionslara baktım orada da yok. nasıl üzgünüm. dedim biraz uyuyayım belki uyanınca sürpriz yapar kereta, odaya çıkınca bir baktım köşeye sinmiş, sandalyeye oturmuş elde yarım ekmek bana bakıyor* ''kuzum nerelerdeydin, senin için ne dancınlara daldım panikten, ne canlar aldım.'' dedim. üzüldü, hemen başladı ''long life to you thane, honor to you thane, beni ne zaman istemeye gelcen thane.'' demeye. bağrıma bastım, ''sana yeni kasketle kılıç aldım.'' dedim çok mutlu oldu. sonra dragon avına çıktık.*
o kadar dehşet bir oyun ki arkadaşın biri bethesda'ya iltifatlarda bulunmuş. * görsel
--spoiler--
tam bir okul katili oyun. bak şu saate kadar oynadım, şimdi ders çalışacağım biraz (güya). Muhtemelen yarım saat sonra aklıma bir şey gelecek tekrar açacağım laneti. o değil de, level biraz yükselince daha deli ejderhalar çıkıyor, onlarla kapışması pek bir keyifli... ha ejder yere inene kadar ok atmak falan biraz moral bozucu, çünkü elinde deli büyülü silahları olan bir nord olarak, yavşak elfler gibi ok atmak onuruma dokunuyor ama ejderha direkt inse de saçma olurdu.

o değil de ejderha ile kapışmalar başlamadan önceki girizgah pek bir şiirsel. önce bir çığlık geliyor, sonra bir gölgenin uçtuğunu görüyorsunuz... göğe baktığınızda ejderhayı tam görmüşken efsane müzik yükseliyor... dovakin dovakin. hemen ok çıkıyor gözler gökte ateş saçan canavarı yakalamaya çalışıyorsunuz. böyle bir gaz veren oyun tecrübesi çok nadir bulunur.

bir anımı anlatayım, daha 3. ejderha geldiğinde bir bandit kampına dalmaktaydım. banditlerde benim levele göre biraz güçlüydüler teker teker almaya çalışıyorum, neyse ejderha geldi ortalık karıştı amına koyim. sonra ejderha yandaki mamutlara da daldı, inmiyor da havadan. mamutlar ile giant dellendi daldılar kampa. görünürde haydut falan kalmadı, ama bana da hallendiler çıktım yükseğe hemen. ejderha bu sefer bana odaklandı... bir yandan ona ok yetiştirirken meğersem bir-iki bandit hala hayatta bende iksir bitti bu arada, elmaları yiyorum artık. neyse indim haydutlar ile mamutlar girdi birbirine yine, bende o arada yere konan ejderhayı doğradım. kaldı geriye 4 mamut, bir giant. işte orda işler boka sardı. ok falan kalmamıştı, nerdeyse 20 dakika kah büyü kah vur kaç ile onlarla uğraştım. size önerim, ejderha ile kapışacaksanız mamutlardan kaçının. hatta en güzeli şehirde savaşmak, kolluk kuvetleri de ok atışlarıyla size destek oluyorlar bir yandan.

son olarak, dağlarda geze geze köroğlu gibi oldum lan, benden selam olsun soltide beyine çıkıp şu dağlara seslenmelidir. aha bak, şimdi oyuna dönüp isyancılara katılma arzusu geldi. skyrim nord'ların, kılıç kuşananındır!
--spoiler--
11.11.11 saçmalığına katılan, elder scrolls serisinin devam oyunudur. bir çok yönden oblivion ve morrowind'e benzediği şeklinde eleştriler almış.
çıktığı günden beri oblivionu iç bırakmadım. her bitirişimde tekrar tekrar oynadım. açıkçası o dönem microsoft ve cisco sertifikasyonlarına hazırlandığım bir dönem olduğu için 3 yıl kadar sadece oblivion oynadım başka hiç bir oyun da oynamadım.

şimdi bu çıktı. önce oynamam gereken bazı oyunlar var diyerek oyalanıyordum. dün hepsini bitirdim. o ve ben kaldık başbaşa. acaba bir sertifikasyon bulup ona mı çalışsam diye erteliyorum yine sürekli. belki acrevelations oynarım yine başlamadan bilemedim.

çok heyecanlıyım ve çok mutluyum be sözlük.
giantların sizi uzaya fırlatabildiği oyun. harikadır orası ayrı. basinlerdeyken kafanıza eşkıya falan düşebilir. nedeni giantlardır.
Tanrım bir canavar yarattım, henüz on levelım fakat tam otomatik bir seri katil gibi geziyorum ortalıkta ve tek amacım görür görmez aşık olduğum "ysolda" ile evlenmek fakat ne yaptıysam yüz vermiyor.

two handed savaşçıyım ve dediğim gibi önüme ne çıkarsa ultima online'da sayısız serverda (bkz: pk) karakter oynamamdan kalan bir alışkanlıkla kesip biçiyorum efendim.

bir gece zifiri karanlıkta atıma atlayıp öldürecek birşey aramakta iken beş imperial soldier'ın bir adamı ellerinden bağlamış bir yere götürürlerkene gördüm ve hemen atımdan atlamamla beşini birden (bkz: pert) etmem bir oldu, sıra elleri bağlı elemana gelmişti, önce ellerini çözdüm ve koşa koşa uzaklaşırkene hemen psikopat katil damarım tuttu ve var gücümle depar atarak kılıcı sırtından sokmak suretiyle göbeği'nin üstünden çıkardım.

ıssız yollarda birçok yolcuyla karşılaşabiliyorsunuz, tabi ben hiçbirini affetmiyorum o ayrı.

o kadar görev yaptım iki tane dragon kestim fakat ysolda bana hiçmi hiç yüz vermiyor yahu. hanlarda ysolda'nın aşkından sabaha kadar içki içe içe siroz olucam en sonunda o olacak.

evet bu kadar geyik yeter şimdi ciddi şeyler söyleyeyim birazda; cidden muhteşem bir oyun olmuş, assassin's creed revelations yanında pek sönük kalıp ilgimi fazla çekmedi istanbulda geçmesine rağmen.

atari oyunu gibi geldi resmen skyrim'in yanında.

Sözün özü oynayın, oynatın harikulade bir oyun ve böyle bir oyun kaç senede bir geliyor değerini bilin, ayrıca çıkacak olan ek paketleride düşününce çok fena zevkleniyor insan.
11.11.11 tarihinde bir ışık süzmesi gibi hayatıma giren oyun.

ertesi gün işe gidecekler için tavsiye edilmeyen oyun, oturduğunuzda başına kalkamıyorsunuz. sonra işyerinde hastalıklı gibi dolaşıyorsunuz. ama yine de oynayın yahu. alınan keyfin yanında uykusuz kalmak ne ki.
ayı, kuş ve ejderha gibi hayvanlardan oluşan puzzle'da cevabının hemen taşında üzerinde yazdığını farketmeyen beni önce birkaç saat uğraştırmış sonra da farkedince tebessüm ettirmiş oyundur.
Oyunu beğenmeyeni Skyrim gibi bir paradox içeren, bazı yerlerde gerçekçilikten fena halde kaçmasına rağmen (Üzerimde Dragon Armor varken "Hiç ejderha gördün mü?" ya da Daedric Armor varken "Eller yukarı neyin var neyin yok sökül" ya da ya da tüm Imperial adına o kadar savaş verdikten sonra bir guardın "Dur bakalım birisi kekini mi çaldı" diye alay etmesi daha da çoğaltabilirim) olsa da, genel anlamda güzel oyun. Finishing movieler gayet güzel.
Ancak şöyle birşey var, mage aşırı güçlü ve sıkıcı olmuş. Zaten düşmanı yanınıza gelmeden indirebildiğiniz gibi, skillbar gibi bir olayın olmaması(Favorites var ama skillbar'ın yerini tutmaz, büyü değiştirmek meşakkatli), magicka regeneration'un %125'lere varabilmesi (Dolayısı ile mana sıkıntısı çekmemek) gibi sebepler güçlü bir büyüyü seçip bütün oyunu o büyüyle oynamaya müsait kılıyor. Bir süre sonra aynı büyüyü atmak bayıyor. O yüzden sadece Main Quest'i oynayıp bitirecekseniz, mage oynayın. Yoksa her guild'i gezerek, oyunun cılkını çıkararak oynayacaksanız, Duel Wield savaşçı iyidir. Ama Two Handed gitmenizi tavsiye etmem. Çok (Gerçekten çok) hantal. Dual Wield + Heavy armor giderek dehşet-ul vahşet bir karakter yapabilirsiniz.

Bir kaç dakikada hatırlanan edit: 100 Enchanting yapan bir mage Destruction spells cost %25 less magicka özelliği 4 farklı iteme ekleyip giyinip 0 Cost yaparak, sınırsız büyü gücüne sahip olabiliyor.
bu oyuna da sheogorath denen pezemengi koymuşlar.
--spoiler--
pelagius'un görevini yaparken en son bi arenada wabbajack ile elementleri savaştırıyordum. karşıda tip tip bakanlara bi wabbajackla atış yapayım dedim hepsi yok oldu sheogorath dingili "bu hiç aklıma gelmemişti" dedi. sonra elementler savaşmaya devam edince en az bi yarım saat hala wabbajackle karşı elementi yenmeye çalışıyordum ki oyun uyandırdı beni. hata raporu verdi. en baştan save'den başlayınca anladımki o yarım saatim boşa gitmiş, karşıdaki dingillere ateş edince görevi kabul ediyormuş zaten. elementlerin kavgası boşaymış.

seviye 9'dayken kuzeybatı'da solitude civarında bir dağın tepesinde powerlardan birini buldum. her zamanki gibi bir boss tabutundan çıktı. volsung diye. hayatımın kavgasını verdim bu bossa karşı. tam 20 dakika sürdü, 4 archery, 1 light armor seviyesi kazandıktan sonra level atladım ve en sonunda şu lanet bossu öldürebildim. bana verdiği maske ise akıllara zarardı.
--spoiler--

bazı görevlerde vay amk dedirtip tebessüm ettiren oyun.
esbern isimli karakterin ben dahil birçok kişide başlı başına bir bug teşkil ettiği oyundur. ah be esbern ne çektirdin bana
Daha evvelki yazımdan bu yana hayli gelişti karakterim fakat bir noktaya takıldım, frp aleminin en kudretli karakterlerinden, hatta en kudretli karakteri olan ejderha bu oyunda pek bir güçsüz.

Bir troll saldırsa rahatlıkla bir ejderhayı keser(ki böyle olaylar oluyor mesela biryerde "stormcloack" muhafızlarının koruduğu bir köye saldırdım ve 5-6 muhafız saldırdı bendenize, akarsuya kaçıp karşılıklı oklaştık ve bu sırada orda daha evvel kesmeye çalışıp kesemediğim bir troll muhafızlara saldırdı ve muhafızlardan üç tanesi öldükten sonra kestiler troll'ü, bende troll'e ok atmaktaydım o sırada onuda belirteyim. frost troller daha bir bela bu arada, yani demek istediğim böyle olaylar oluyor ve belki bir oyuncunun başına gelmiştir bir troll'ün ejderhaya saldırıp kesmesi, biryerde okumuştum bir oyuncu ejderhayla savaşırken, ordan geçen mamut ejderhaya saldırıp kesmiş ki bu hiç şaşılacak birşey değil skyrim için, ama tabiki frp güç dengeleri bakımından bir taraflarımla güleceğim bir güç dengesizliği.)

toplamda beş tane ejderha kestim ve iki çeşitti bunlar, yahu burnumun dibine konup bana ısırık attı ve karakterim sanki ejderha değilde arı sokmuş gibi "ouch" demekle yetindi, bununla doğru orantılı olarakta health muazzam derecede az düştü.

bir ejderhayı melee olarak kesmeyede karşıyım, ve bu gülünecek birşey. ok atarak büyü yaparak tamamda bir kılıçla kesmen çok yüksek levellarda ve epic kılıç ve baltalarla mümkün olmalı.

zaten oyun size üçüncü levelda kestiriyor ejderhayı (tamam gurup halinde kesiyorsunuz ama yinede bu kadar düşük levelda ejderha savaşını yaptırmakla hayal kırıklığına uğratıyor oyuncuları ki benim gibi düşünen çok oyuncu var) burda zaten şevk'im kırıldı bir miktar.

herneyse demem o ki yarasa öldürmüyoruz hocam ejderha kesiyoruz ve 30-40 bilemedin 50 saniyede kesiyosun.

beşinci levelda tek başına ejderha kes dandik bir yayla, hatta kılıç salla yanına gelen ejderhaya, yahu o ejderha o kılıcı alır töbe estağfurullah neyse.

oyuna aşık oldum, muhteşem bir oyun evvelki yazımda yazdığım gibi ama bu skyrim'deki ejderha sorunsalı biraz sinir bozucu, bazı oyuncular "sen ilerki levellarda çıkan üst düzey ejderhaları görde konuş" diyebilirler (ki başka sitelerde benim gibi bu dertten yakınan oyunculara böyle demiş ileri level'lardaki oyuncular.) fakat yinede saçma, bu kadar kolay ölmemeli/olmamalı.
yüksek levellarda blood dragon ve abileri gökten inmektedir. ki bunlar biraz daha belalı arkadaşlar, yere inmeyi de pek sevmezler e bende kılıç kalkan ustası nordumla seyrediyorum ok atmayı da pek bilmiyor benim karakter eppeyi sıkıntı oluyor tabi. ben de gitti, breton büyücüsü oluşturdum, önüme geleni kızartıyorum, sneak atackları da geliştirdim. mağaralar falan rahat...

lakin, doğada büyücü olarak gezmek sıkıntılı biraz. hele ki zırh taşımıyorsanız iki adet dağ aslanı kabusunuz olabiliyor. hem hızlı pezevenkler hem de ağır hasar veriyorlar. o zaman artık 3. şahıs kamerasına geçmek şart oluyor tabi. çünkü öbür türlü alevi verirken önünüzü göremiyorsunuz, bu hayvanlar da sizi çok güzel çeviriyor. hatta o konuda kurtlar muhteşem kaçıp toplanıp organize saldırıyorlar, eğer ki bunu kasten yapıyorlarsa muhteşem bir şey bu. o değil de aklıma geldi, yine dağ bayır görev peşinde koşuyorum, birden nehir kenarında ayının teki saldırmaya başladı. ben kaçarkene ayı nehre düştü mü... akıntıya kapıldı gitti hayvancağız. valla bildiğin izledim garibimi... artık nerede kıyıya çıkarsa.

o değil de şu büyüyle çıkan bound sword'un falan gücünü öğrenmek mümkün müdür? hani hıç kılıç taşımasam yanımda...

son olarak ---spoiler--- şu batıdaki cüce şehrindeki house of horrors görevi bitince verilen mace(gürbüz) tam bir büyücü öldüren bişe. hemde içinde soul trap büyüsü var. diğer yandan damage macika ile stamnia olması lazım. büyücülere indirin bu gürbüzü, pilleri bitiyor hemen. azura's star'ı arıyorum şimdi de bulamadım henüz. bulsam enchatlı ok olayına girip alayına giderim. tacirlerdeki büyülü ok-yaylar bir boka yaramadı henüz.
--spoiler--
lan, azğını yüzünü sikicem klavyenin de mouseun da. bu orospu çocuğu frost troll neymiş arkadaş. levelini siktiklerim. maymun ediyorlar. bu akşam odaya kapanıcam sadece cola ve ruffles. hanımı da yolladım anasına git orda doğurursun diye. sikicem götüne fireball sokucam soylarını tüketicem, skyrim de frost troll bırakmıycam. diyar diyar gezip hepsini kesicem. amcıklar ya.
--spoiler--
müzikleri olmuş oyun. ama yengeç keserken çaldıkları müziğe bak be kardeşim! insanı yengeçi bile bir hevesle, bir heyecanla kestirtiyorlar.*
skyrim'de ölmenin 100 yolunun videosu yapılmış. yarması garanti.

http://www.youtube.com/watch?v=8K8KQlZJcv8