bugün

Amerikalı hayvan bilimi uzmanı ve Colorado Devlet Üniversitesi'nde profesör, yazar, otizm aktivisti ve hayvancılık sektöründe hayvan davranışları alanında danışman.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Temple_Grandin
Çevresi tarafından sürekli dalga geçilen ve Otizmli olduğu öğrenilen bir kız çocuğunun nasıl bir bilim kadınına dönüştüğünü konu alan biyografik filmdir.

Teke tek programında laf arasında Celal şengör'ün katkılarıyla keşfettiğim bu kadın, Şu an Colorado Eyalet Üniversitesinde profesör olarak çalışıyor. Otizm ve hayvancılık konusunda tüm dünyada dersler vermekte.
Bir zamanlar ağlaya ağlaya filmini izlemiştim. Özellikle şu kendine sarılması için makine yaptığı zaman çok etkilenmiştim.
Temple grandin adında otizmli bir kadının azimlerle dolu, sarılma kutusuyla ten teması olmadan sevgi hissetmenin yolunu bulan, tekrar izlenebilitesi olan, 2010 yapımı biyografik film.

"ben resimlerle düşünürüm. kelimeler benim için ikinci bir dil gibi. yazarken ve konuşurken kafamdaki tüm görüntüleri kelimelere dönüştürürüm. biri benimle konuşmaya başladığında sözleri hızla kafamda görüntülere dönüşür. dil tabanlı düşünen insanlar, sıklıkla bu durumu zorlaştırıcı bulsalar da benim durumumda bu bir avantaja dönüşüyor."

görsel
görsel
filmin sonundan bir parça : " bence dönmek güzel şey, yuvarlanmak da. Kendi etrafında dönme sonun da sinir sistemini sakinleştiriyor. Sarılmamayı telafi etmemenin de bir yolu olabilir. Başkalarının sarılması ürkütücü gelebiliyor ama yuvarlanmak yada yüzeylere sürtünmek, normal çocukların kucaklamayla hissettiği rahatla duygusunu sağlıyor. Ben sarılma duygusuna ihtiyaç duyuyorum. Bu yüzden içine girip kucaklandığım bir makinası yaptım ve sonrasında çok değiştim. Daha sosyal biriyim. 4 yaşına kadar konuşamamıştım. Ama şimdi yüksek lisans yaptım doktora için çalışıyorum. Otistikler, çok seslere ve renklere karşı hassastır.Aşırı uyarılma zarar veriyor. insanların hep bir ağızdan konuşmaları bizde paniğe yol açabiliyor…”
Kadın otizmlileri izlemeyi çok yorucu bulduğum için beni aşırı zorlamış enfes film. Sonunu getirmek benim için aşırı zor oldu. Bir daha izleyemem ama biliyorum, beynimde sürekli gösterim halinde olacak sahneleri.

--spoiler--

Çok kıskandım. Seyrederken içime bir öküz oturdu, kaldı öyle. Hiç bu kadar hüzünlendiğimi hatırlamıyorum. Annenin çocuğundan vazgeçmemesi, akıl hastanesine yatırmak yerine ona destek olması, ona hiç saRılmayan çocuğunu sevmeye devam etmesi zoruma gitti, yalan yok. Anneyi ekrandan çekip alıp sarılmak istedim. Keşke benim annem olsaydı.

Bunun yanında tüm insanların izlemesi gereken bir film bu. Öğretmen olsam çocuklara zorla izlettirirdim. Otizmli bir çocuk, arkadaş, sevgili, kardeşe sahip olmak mümkün. Haliyle çok yol gösteren bir yapım. Otizmlilerin ne kadar kırılgan olduğunu anlamak ve desteklendiği zaman neler başaracağını görmek için bile izlemek gerekiyor.

--spoiler--

Seni seviyorum temple grandin. Umarım cennete gider, yaramazlık yaptığımız zaman başımızı sallaya sallaya güler, seninle hamamböcüklerinin hareketlerini izler ve onları pembe yaparız. Kalp sen ben.
güncel Önemli Başlıklar