bugün

hayko cepkin'in aşkın ızdırabını albümündeki en sağlam parçalardan biri.

bana unutulur demişsin inanamıyorum
yeni birisi var demişsin kabul etmiyorum
şaka yollu geyiklemiştir öyle umuyorum.
çünkü senelerdir ben rüyalarda senin oluyorum
geri geliyorum, geri geliyorum
seni seviyorum, geri geliyorum

Kaçamazsın bende senin iplerin birer birer
Yapılır biter sandın yanıldın günlerdir sen
yalan! evlenmiş olamazsın neyinim ben..
yok! sen bensiz yapamazsın bilirim ben..

biri huzurunu biletsin kötü oluyorum
biri umudunu biletsin geri geliyorum
evi barkı da sattsan da seni bulurum
çünkü senelerdir ben rüyalarda sana geliyorum
geri geliyorum, geri geliyorum
seni seviyorum, geri geliyorum

Kaçamazsın bende senin iplerin birer birer
Yapılır biter sandın yanıldın günlerdir sen
yalan! evlenmiş olamazsın neyinim ben..
yok! sen bensiz yapamazsın bilirim ben..

http://www.youtube.com/watch?v=vfxU2lbK65A
saçlarımı minik minik örme takıntım var üzerinize afiyet. yaklaşık 7 yıldır var üzerinize afiyet. durum artık kontrolden çıktı. elim saçıma ne zaman gidiyor ne zaman örmeye başlıyorum hatırlamıyorum bile.

ben de elimi meşgul tutma namına (espri yapma. sakın) ip aldım. tığ aldım. eskiler bilir: bu zincir çekme dediğimiz işe başladım. bi ters bi düz gibi bir eylem. sabah akşam iplerden zincir yapıyorum. böyle bi 40 yaşlarında ev hanımı gibi hissetmeye başladım kendimi. dizilerde uyuşturucu kullananları görünce "ah bu gençler ah" diyorum. bi yandan parmağıma ip doluyorum falan. muazzam.

bi de dexter izlerken elimde ip-tığ neyin olmasa daha güzel olacak... konsepte pek uymuyor diye düşünüyorum.

neyse. 2 gündür saçlarımı örmüyorum. allah ıma çok şükür çocuğum.
yatarken ayak oynatmaktır takıntı .
Kelebekleri kov ile öldürmeye çalışmaktır.
sizin enerjinizi bedenen değil de zihnen tüketebilen sorunlar bütünü. mesela aklınıza bir şey takıldı veya seneler öncesinde yaşanan bir olaydaki herhangi bir nesneyi, şahsın adını hatırlayamadınız. aklınıza takılan bu şeyden dolayı başka herhangi bir şeye odaklanamıyorsanız, dünya yansa umrunuzda değilse, karşınızdaki şahıs size ölümsüz yaşamın sırlarını verse bile duymayacak haldeyseniz, onu bulmak için saçma sapan şeylerle uğraşıyorsanız, takıntılısınızdır. tabii, böyle durumlar yaşamış olan yazarlarımız da vardır, eminim.

şahsımdan örnek vermek gereksirse eğer; (seneler öncesi) biriyle sohbet ediyordum. konu bir dizi oyuncusuna geldi ve ben o oyuncu için "hatta seneler öncesinde bir kanalda yayınlanan dizide oynamıştı. o dizinin adı neydi?" sorusunu sormuştum. tabii karşı taraf bunu hatırlamayınca aklıma takıldı ve her yerde o dizinin adını aradım. tabii o zamanlar evde internet de yok. ben gittim, eski gazeteleri eve yığdım belki tv rehberi köşesinde o dizinin adını görürüm diye. tanıdığım herkese soruyorum "o dizinin adı neydi?" işte, ne varsa yine kendi zihninde var oluyor her şey. kimse değil de ben kendi başıma bulmuştum o dizinin adını...

bugün de bu saçmalık başıma geldi. bu sefer farklı soru. iki sene öncesiydi, rihanna'nın bir şarkısında geçen "maybach" kelimesinin anlamını merak edip birisine (amerikan'dı o şahıs) "maybach ne demek?" diye sormuştum. o da bana lüks araba markası olduğunu söylemişti. işte bugün de aklıma çok gerekli(!) bir şekilde "ben iki sene önce o amerikan adama hangi araba markasını sormuştum?" sorusu takıldı durdu. kendi kendime "rihanna'nın söylediği bir şarkıda geçiyordu." diyip onun tüm şarkılarını tarıyorum aklımdan. şimdi internete kavuştum da araştırdım ciddi ciddi.
evet, normal değilim.
eğer o halinizle tanışıp, uğraşmak zorunda kalan biri varsa, o kişinin işi zordur. o kişi de ben oluyorum. yeminle uğraşa uğraşa, ben de takıntılı olucam sanunda, ki takıntılıyım. sayılara takıntım var.
hem sahibini hem de etrafındakileri huzursuz eder.
aydilge nin en sevdiğim şarkılarından.
hayatı olumsuz etkileyendir. zamanınızdan çalar. programınızda aksamaya sebep olur. yorucudur.
insanın enerjisini tüketir. böylece her şey sarpa sarar. yeni takıntılar doğurur.
Detaycı ve mükemmeliyetçi insanların (mesela boğa kadınlarının) dertlerinden biri. Dönemsel de olabiliyor, kalıcı da. Sürekli aynı şarkıyı/sanatçıyı dinlemek dönemsel takıntıdır. Ama yapılan her işi didik didik inceleyip, tekrar tekrar düzeltmek maalesef kalıcıdır. Yorucu ve yıpratıcı oluyor.
Bir an önce destek almanız tavsiye edilir. kendi çabalarınızla yenmeniz oldukça zor oluyor. çocukluktan ergenlige geçiş ve gençlik yıllarında epey görülür. bir de okul için ailenizden ayrıldıysanız daha da vahimleşir. ihmal etmeyip bir uzmana görünün.
(bkz: az bilinen efsane şarkılar)

efsane bir aydilge şarkısı.
Bende yavaş yavaş azalan sinir bozucu olumsuz düşüncelerdir .
insan kelimelere ne anlam yüklerse size onu söylerler...
bu da siz de takıntı oluşturur.
ruh halinize göre olaylar arasında bağlantı kurarsınız bu da takıntı oluşturur...
örneğin üzgünken birisinin sizi mutlu ettiği an da, üzgünlük psikolojisinde mantık yürütersiniz..
onu da üzgün olarak hatırlarsınız bu örnekti pekiştirmek için.
Nefs...
tip takıntısı ve envare çeşit rahatsızlıkları olan insanlar için anlatıyorum:
Çok uzun bir yazı olabilir...
insan ruh haline göre düşünür şimdi öncelikle burayı anlatmak istiyorum mutluyken, sinirliyken, üzgünken, karamsarken fark edeceğiniz her şey o ruh halinde olur... ÖRneğin karamsarken başarısız hissetmek, yapamayacağım gibi gelmesi...
bunların hepsi ruh halinden kaynaklanıyor...
Takıntı neden oluşur ? Nefs vesvesesi buna sen kuruntu diyebilirsin...
Öncelikle bunun şeytandan olduğunu düşmanın olduğunu benimsemelisin... Nefs nedir ?
"kibir,kin,hile,nefret,şehvet, şüphedir " Öncelikle tipinden şüphe mi duyuyorsun ? Şeytandan demeyi öğrenmelisin... Çirkin olduğunu düşündükçe ruh halin buna programlanacak ve aklına geldiğinde tekrar o ruh haline bürüneceksin...
Şeytandan olduğunu ya da şüphe olduğunu kabul etmen ilk adımdır...
insan beyini farklı olaylardan bağlantı kurar... Birisi sana çirkin mi dedi ? red mi edildin ? sen zaten çirkin olduğunu düşünüyorsun ya da bir anlam yüklüyorsun çirkinim diye mantığın da o oluyor...
bir şeyin iç yüzünü bilmemek aklımıza gelenlerin tespiti olabilir ancak... Öncelikle " Hayır " demeyi öğrenmelisin... ben kendimi güzel hissediyorum demen ikinci adım... Bunun üstüne düşünmen ise üçüncü adım...
Zaten düşündüklerimiz aklımıza gelir ve bu bize rehber olur... Güzel düşünün, sağlıcakla kalın...
bakış açınız hissettikleriniz olur örnek vereyim... Bir aile kavgası yeşilçam üzerinden onlar kavgaya odaklansaydı aile biterdi amma velakin aileyi nasıl ayakta tutarım diye baktıkları için hep duyguları ve planları bu yön de olurdu...
(bkz: beden dismorfik bozukluğu)
iki olayı birleştirerek hafızamızı geliştiririz... Genel de yaşatılan olaylar da iki farklı hissin çatışması ile takıntı oluşabiliyor.
+ bilinçaltı korkuları yansıtır, din takıntısı korkulardan oluşur.
hassas noktalarımızdan takıntı oluştururuz bu da dindarlığımızı gösterir.
insanı mahveden berbat şey. Çok sıkıntılı durum.
Hassas veya mükemmiliyetçi yapılı kimselerde gözükebilir. Kişi her iki özelliği de taşıyabilir.
Hassas noktalarımız korkuya dönüşür, " bilinçaltı da korkuları yansıtır " ( sigmund freud ) örneğin namuslu bir bankacı para çalmaktan korkuyorsa hak yemek hassas noktasıysa para çalmaktan korkma takıntısı oluşabilir. örnekler çoğaltılabilir. Çok dindar bir insanda Allah'a sövme korkusu oluşabilir. Aklımızdan geçenler korkularımızda olabilir.

evet iyi günler.
paradokstur; kafaya çok fazla taktığınız, kendinizi suçladığınız bir şey de, bu davranış zaten içinizde olsa " hassas noktanız " olmasa kendinizi suçlamazsınız. eğer o şeyi tasvip eden bir yapınız olsaydı zaten takmazdınız.
Saplantı ile yakın anlam taşır.
Belki de seni yolda görse bile tanımayacak bir insanı yıllardır aklından çıkaramamak, her an onu düşünmektir.
hayko cepkinin bir şarkısı. güzeldir.
Bazen de sizi siz yapandır. Başarısızlıklarınız kadar başarılarınızın altında yatan neden de bu olabilir. Önemli olan husus takıntının kontrol altında tutularak doğru kanalize edilebilmesi, sonucu yarar sağlayacak hırs mekaniğine yönlendirilebilmesidir. Hiçbir his mutlak kötü ya da mutlak iyi değildir. Kişinin davranış disiplinine ve niyetine göre beslenen duyguların niteliği değişmektedir.
insanın hayatını mahveden mutsuzluğun en büyük sebebi iğrenç bir şey.