bugün
- komşuyu arabanın arkasına bağlayıp sürüklemek13
- tamirciye veren kadın9
- sözlüğün en güzel kızı olmanın dezavantajları14
- bir kızı kucakta zıplatmak9
- yazarların kız çocuğu olursa koyacağı isimler20
- şu an hissedilen duygu17
- sözlük yazarlarının tatlıları12
- 25 yaşında üniversite okumaya niyetlenmek10
- istanbulda vurularak öldürülen okul müdürü26
- burnumuzun dibindeki adaların yunanistan ın olması13
- motosikletle 210 km hız yapmak10
- icardi1905'in sözlüğü bozması8
- can yaman erkekse sözlük erkekleri ne16
- psikolog fiyatları16
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak10
- ithalat ile ülke döndürmeyi marifet diye satmak8
- anın görüntüsü15
- 2023 2024 sezonu lig şampiyonu9
- fenerbahçe9
- macar bakanının türklük açıklaması13
- toggun yanması8
- bir erkeği cezbeden şeyler18
- flörtü eleme sebepleri20
- öğretmen maaşları22
- ölümlü dünya 29
- suratı sabunlamak11
- 1 85 boyunda zeki esprili yakışıklı kültürlü erkek34
- uludağ sözlük discord grubu8
- 007 slip don giysin kampanyası10
- eksi ruyaları kaldıracak kantar13
- ali koç'un jose mourinho ile anlaşması13
- yanındakiyle yaşar aklındakiyle ölürsün15
- sözlük yönetimi beni silsin mi16
- ameliyat ettikleri hastann karnında mala unuttular10
- sözlüğün terzisi8
- 007 silik yesin kampanyası9
- bik bik silik yesin kampanyası9
- nervio'nun güzel ellerinden yiyeceğim dayak10
- sözlük yazarlarının boy kilo ölçüleri11
- rusyaya gidince kızlar etrafımda pervane olacak17
- görüldü bile atmayan insan tipi22
- yazarların evlenmek istedikleri dizi karakterleri11
- eloande'ye zengin koca bulmak8
- aşık olmak12
- mimarlığı bırakmak13
- erkeklerin iğrenç özellikleri21
- keki kabarmayan sözlük kızı8
- sözlükteki kızlar mı dışardaki kızlar mı10
- deniz gezmiş10
aynı zamanda faşizmin iğrenç marifetlerini teşhir eden bir sinema filminin ismidir.
(bkz: der gewöhnliche faschismus)
(bkz: der gewöhnliche faschismus)
Ürküyorum!
Terörizmin akıl dışı saldırganlığından değil sadece korkum...
insanoğlunun bunun üstesinden gelebileceğine inanıyorum.
Afganistan'ı yerle bir edecek bir bombardımanda da değil tüylerimi ürperten...
Bunun çözüm olmadığının nihayet anlaşıldığına dair emareler var.
Bu krizde beni asıl korkutan, gündelik hayatın içinde aniden ortaya çıkan, daha kalıcı, daha yakıcı bir düşman:
"içimizdeki terörist..."
* * *
Farkında mısınız, ikiz kuleler taarruzundan beri, "kurt adam" gibi uzadı dişimiz, tırnağımız...
iki vahşi uçağın gümbürtüsü, üzerimizde ışıltıyla parıldayan medeniyet yaldızını döktü.
Nefretle şişen gırtlağımızı saran beyaz yakaların düğmesi attı, şık kravatlarımız boynumuzdan sarktı ve göğsümüzden fışkıran kıllar, nicedir bastırdığımız örtülü saldırganlığımızı, barbar tabiatımızı ele verdi.
"içimizde uyuklayan terörist" ortaya çıktı.
"Yakalayıp asıversek", "Hepsini birden temizlesek", "Toptan imha etsek" nidaları kapladı ortalığı...
Terörizmde kınadığımız her şey, bulaşıcı hastalık gibi bünyemizden zuhur etti:
Sivil - resmi hedef ayırt etmeyen kör öfke, "öteki"leri aşağılayan kibirli milliyetçilik, "kana kan" isteyen zorba ırkçılık, hukuksuz yargılama, topyekün imha...
"Terörizm" dediğimiz bu işte; ve hepsi bizde...
* * *
Medeniyetimiz, on yıllarca göz nuruyla biriktirdiği mirası bir gecede tüketen mirasyedi bir kumarbaz gibi cömertçe harcıyor acılardan damıttığı insanlık tortusunu...
Büyük harpten, Hitler'in, Stalin'in günahına ortaklık ettiğimiz günlerden bu yana ehlileştirdiğimizi sandığımız "ruhumuzdaki canavar", ilk ciddi krizde diriliyor.
ABD, iftihar ettiği "kaynaştıran pota"sının yeterince "kaynaştırmamış" olduğunu görüyor, ansızın patlak veren Arap düşmanlığında...
Bush, "haçlı seferi"ni zikrederek, zihninde bastırdığı fikri ağzından kaçırıyor.
Benlusconi, italya'da Mussolini'nin hala yaşadığını ispatlıyor.
Daha ağırı, bizler; sıradan, alelade insanlar, karşılaştığımız ilk tehditte, panik halinde cadı avına çıkıp bulduğumuz ilk - ve en kolay - hedefe ateş açıyoruz.
Herkesi potansiyel suçlu gören bir paranoya, "Ya bizdensin, ya onlardan" dayatması, "En doğru hayat tarzı bizimki" fanatizmi, "iyilere karşı kötüler" kamplaşması, milliyetçi bir hezeyan, şiddete dayalı çözüm tutkusu, toplu intikam çılgınlığı, en ufak itiraza tahammülsüzlük, her sağduyu çağrısını ihanet sayan bir gözükaralık...
içselleşmiş, kendiliğinden, sıradan bir faşizmin alametleri bunlar...
* * *
Terörizmin asıl zaferi, ikiz kulelerin imhası değil, sokaktaki adamın bilinçaltında tutsak yaşayan bu teröristi salıvermesidir.
Üzerine titrediğimiz medeniyetimiz, bunca yıllık tecrübesiyle, "yok etme"nin karşısına "var etme"nin yaratıcılığını, askeri harekatın karşısına sivil çözüm üretebilmenin hazzını, ırkçılık temayüllerinin karşısına dayanışmanın gücünü koyabilmeliydi.
Ne yazık ki, yeni yüzyılın başlangıcında tıpkı eskisinde olduğu gibi - kıyıcılığın karşısına çıkarabildiğimiz tek seçenek, daha ağır bir kıyıcılık olabilmiştir.
Savaş çıkarsa insanlığın asıl ağır kaybı, "insanlığı" olacaktır.
*
Terörizmin akıl dışı saldırganlığından değil sadece korkum...
insanoğlunun bunun üstesinden gelebileceğine inanıyorum.
Afganistan'ı yerle bir edecek bir bombardımanda da değil tüylerimi ürperten...
Bunun çözüm olmadığının nihayet anlaşıldığına dair emareler var.
Bu krizde beni asıl korkutan, gündelik hayatın içinde aniden ortaya çıkan, daha kalıcı, daha yakıcı bir düşman:
"içimizdeki terörist..."
* * *
Farkında mısınız, ikiz kuleler taarruzundan beri, "kurt adam" gibi uzadı dişimiz, tırnağımız...
iki vahşi uçağın gümbürtüsü, üzerimizde ışıltıyla parıldayan medeniyet yaldızını döktü.
Nefretle şişen gırtlağımızı saran beyaz yakaların düğmesi attı, şık kravatlarımız boynumuzdan sarktı ve göğsümüzden fışkıran kıllar, nicedir bastırdığımız örtülü saldırganlığımızı, barbar tabiatımızı ele verdi.
"içimizde uyuklayan terörist" ortaya çıktı.
"Yakalayıp asıversek", "Hepsini birden temizlesek", "Toptan imha etsek" nidaları kapladı ortalığı...
Terörizmde kınadığımız her şey, bulaşıcı hastalık gibi bünyemizden zuhur etti:
Sivil - resmi hedef ayırt etmeyen kör öfke, "öteki"leri aşağılayan kibirli milliyetçilik, "kana kan" isteyen zorba ırkçılık, hukuksuz yargılama, topyekün imha...
"Terörizm" dediğimiz bu işte; ve hepsi bizde...
* * *
Medeniyetimiz, on yıllarca göz nuruyla biriktirdiği mirası bir gecede tüketen mirasyedi bir kumarbaz gibi cömertçe harcıyor acılardan damıttığı insanlık tortusunu...
Büyük harpten, Hitler'in, Stalin'in günahına ortaklık ettiğimiz günlerden bu yana ehlileştirdiğimizi sandığımız "ruhumuzdaki canavar", ilk ciddi krizde diriliyor.
ABD, iftihar ettiği "kaynaştıran pota"sının yeterince "kaynaştırmamış" olduğunu görüyor, ansızın patlak veren Arap düşmanlığında...
Bush, "haçlı seferi"ni zikrederek, zihninde bastırdığı fikri ağzından kaçırıyor.
Benlusconi, italya'da Mussolini'nin hala yaşadığını ispatlıyor.
Daha ağırı, bizler; sıradan, alelade insanlar, karşılaştığımız ilk tehditte, panik halinde cadı avına çıkıp bulduğumuz ilk - ve en kolay - hedefe ateş açıyoruz.
Herkesi potansiyel suçlu gören bir paranoya, "Ya bizdensin, ya onlardan" dayatması, "En doğru hayat tarzı bizimki" fanatizmi, "iyilere karşı kötüler" kamplaşması, milliyetçi bir hezeyan, şiddete dayalı çözüm tutkusu, toplu intikam çılgınlığı, en ufak itiraza tahammülsüzlük, her sağduyu çağrısını ihanet sayan bir gözükaralık...
içselleşmiş, kendiliğinden, sıradan bir faşizmin alametleri bunlar...
* * *
Terörizmin asıl zaferi, ikiz kulelerin imhası değil, sokaktaki adamın bilinçaltında tutsak yaşayan bu teröristi salıvermesidir.
Üzerine titrediğimiz medeniyetimiz, bunca yıllık tecrübesiyle, "yok etme"nin karşısına "var etme"nin yaratıcılığını, askeri harekatın karşısına sivil çözüm üretebilmenin hazzını, ırkçılık temayüllerinin karşısına dayanışmanın gücünü koyabilmeliydi.
Ne yazık ki, yeni yüzyılın başlangıcında tıpkı eskisinde olduğu gibi - kıyıcılığın karşısına çıkarabildiğimiz tek seçenek, daha ağır bir kıyıcılık olabilmiştir.
Savaş çıkarsa insanlığın asıl ağır kaybı, "insanlığı" olacaktır.
*
Sıradan faşizm o kadar sıradandır ki, kendini size sıradan vatandaş gibi pazarlar. Faşizmi badem bıyıklı üniforması içinde Hitler olarak düşünen kafalar duruma ayıkana kadar, iti alan üsküdarı geçer.
güncel Önemli Başlıklar