stresin ana nedeni beynimizin dolu oluşu birileriyle konuşma dertleşme duygu aktarımı yapılmadığı taktirde strese giriyoruz. eğer kimseye anlatamıyacağınız ve sizi içten fetheden şeyleriniz varsa yapmanız gereken tek şey. a4 kağıdı ve kalem silgiye gerek yok silmenize de gerek yok zaten. alın ve içinizi o kağıda dökün. geçen gün 6 sayfa yazdım ve inanın rahatladım belki o sorunlar bitmiyor ama en azından uzak bir tarihe erteleme kararı aldım. az öncede tarihi attım saati yazdım ve yazmaya başladım stresli bir gün geçerdim inanılmaz negatif doldum içimden hiç bir şey gelmedi ders çalışmak bir şeyler kazanmak hayallarimi yıktım evdekilerle tartıştım ve 15 dakika önce yeniden doğdum sırrı mı a4 kağıdına döktüm herşeyi. gittim ilk önce evdekilerden özür diledim en fazla kafamı yoran buydu sonra neden diye sordum ve yazmaya başladım bir a4 kağıdına içimi döktüm şuan inanılmaz mutluyum belki bazı sorunları çözemedim ama sanki birisine anlatmışınız da o duyguları paylaşmışınız gibi bir havadayım. 1 saat öncesine kadar müslüm gürsesler havada uçuşurken şuan system of a down eminem tupac dinliyorum . beyninizi boşaltın ve stresten uzak durun bir kardeşinizden tavsiye diyelim bu entrye. ve az önce yazmış olduğum a4 kağıdını cüzdana katladım ve koydum ne zaman içim daralırsa yine aynı duygulara düşersem açıp okumayı hedefliyorum. ve kendinize güvenin . o kağıda attığınız son nokta ile kafanızdakilere de bir nokta koyun ve inanın rahatlatıcı etkisi var bu metodun.
Hayır istanbulda neden sürekli trafik var sanki amk?!
görsel
herkesin bir derdi var be sözlük, benimkisi de anne özlemi.

allah kimseye vermesin, anne kaybını, anne acısını...
ben orta asya ya gidiyorum baştan başlicam.
görsel
işe girdim diye babam aramızdaki seviyeyi atlatma çabasına girdi. ilk soru " Oğlum varmı hanım arkadaşın ?" . Babamın kafası ne kadar da güzel. Baba neden baba ? Yok ki ameke.
Bilmediğin bi şehirde gezmek ne rahatsız edici bi durum aheste aheste dolaşamamak dolaştığın yerde bilirkişi yürüyüşü yapamamak ne kötü bi durum yahu.
Halimi soran bile yok. Bir bilseler, bu insan yıllarca içinde ne acılar taşımış. Bir bilseler ne kadar yalnızım, nasıl da yorgunum, duvarlarla dertleşiyorum. Ölülerle konuşuyorum.
Bazı insanların altına dinamit koyup üstüne o insanı oturtup astronot olarak uzaya göndermek istiyorum.
dayakçı kocayı evlatları öldürmüş.

ulan ne demeye üzerine gidiyosunuz, bırakın gebersin.. dogruysa eger, kapatın gitsin. pööf.
iddaa yüzünden iflasın eşiğine

Geldim sözlük.
Yapmadığın için keşke demektense yapıp pişman ol dediğimiz bir şeye cesaret ettim ben bugün. Pişman olmayı beklerken, ileride iyi ki cesaret etmişim diye anımsayacağım bir anıya sahip oldum.
insanlar bilerek isteyerek birbirlerine nasıl kötülük yapabiliyorlar gerçekten anlayamıyorum.
Aslında bunu anlayamadığım içinde mutluyum..
Mé ğallasna mın ki dé insenet..!
Bazen yüzünüze kusmak istiyorum ama ondan da anlamazsınız ki siz.
Zamanın akışına suskun bedenlerimiz!
Canlanın gençliğinizde. Bağırın hatta.
Gelince ihtiyarlık diliniz dönmez olunca söyleyecekleriniz için.
Eklemleriniz haykırınca bas bas kıpırdandıkça.
işte koca suskunluk vakti o zaman
Ve dahi ağlamak anlamsız susmak kadar.
değişik biri değilim. hatta olması gerekenden daha da normalim bence. keşke beni sevseler.*
ölüm ölüm dediğin nedir ki gülüm?
ben senin için...
bir ömür yeter bana bu armağan, ölsem de gam yemem artık.
bazı şeyleri anlamak için yaşamanız gerekir bunun içinde anlamış gibi yapmanıza gerek yok..
görsel
insan olduğumuzu unutturuyorlar.bu benim canımı sıkmaya başladı artık.
Sanki "olsun ben böyle de mutluyum " dedikçe hayat elimden bir şeyler aliyor gibi.