bugün

Karlı yollarına düştüm ömrümün güz bitti
kıyısız ırmaklar akıyor alnımın ortasından
ne kadar direnir bu rüzgara son yaprak?
Sesiyle sarhoşum sonsuz beyazlığın
içimi sızlatıyor bahçevanın gayreti

Dizgininden boşalıyor bir tay dağlara doğru
kendiliğinden açılıyor karşıma çıkan kapı
bulutların girdabında kayboluyor kuşlar,
beşinci mevsimindeyim yürüdüğüm yolun
şakası yok işte kayıyor yıldızlar
toprağa karışıyor tenimin deniz kokusu

Zamanın aynasından yansıyana bakıyorum;
çürümüş yaprakların arasındaki tırtıl
tül kanatlı kelebeğe dönüşecek birazdan
tanrısını taşıyor içinde her kımıltı
acı sularda harlanan mor kıvılcımlar
neler anlatırlar sakin tohuma?
Ben'in biz'e değişimini söylüyor bu türkü

Gülün açmaya korktuğu cehennemlerden geçtim
erken ölümlerle kardeş olanların arasından,
düşlerimi yakan karanlık bir ormandı dünya
bizden öncekilerin bıraktığı yaşlı hikayeleri
bıkmadan çoğaltıyordu çırpınan kalabalıklar,
aşk görmezden gelindikçe kanadı şiirin atlası
yandı yıllarım.Sönen yıldızlar altında güz bitti
başı öne düştü ömrümün yorgun bir çocuk gibi. * *