bugün

Utanıyorum ben milletin ortasında. Ha başbaşa kanırtmasını da bilirim ama, toplumda bir garip
ilk kim kimin elini tutacak, ne yapsam da elini tutsam acaba dediğimiz zamanlar. ADı heyecan, adı saflık. Saf ve temiz.
başımdan geçmiş eylemdir.
mahallenin sokaklarında geziyoruz, buluşmalarımız daha yeni yeni. daha sonra aradan zaman geçecek ve ikimiz mahallenin genç aşıkları olacağız. pencereden bizi sokakta görenler rotamızı tahmin etmeye çalışacak ve bizde ordan burdan uçuşan haberlerle izlendiğimizi öğreneceğiz. bazen bekçilerden bazen mahallenin amcalarından kaçacağız. o zamanlar her akşam seni istediğimin duasını ediyor olucam, tıpkı yağmurlu bir nisan ayının 15inde eve dönerken ettiğim dua gibi. sonra birlikte bir günlük eskiteceğiz. hatta bana verdiğin tişortunu pijama yapıp senelerce yatarken giyeceğim. ama; kendi deyimimizle bir ömür boyu yanyana olmadan, bunlardan önce o gün, o sokakta, eve dönerken senin elini tutacağım.
evlerimizin arasında sadece bir sokak var ve eve girmeye oldukça yakınız. tüm yol uğraşmışım. 17 yaşındayım. kalbim ardımdan atıyor. eve gelmemize 2 sokak kala elini tutuyorum. gözümden yaş gelişini hala hissederim. sonra neden geç kaldık ki bunun için deyip yolu uzatıyoruz. yolu uzatıp ana caddeden el ele yürüyüp dolanıp eve varıyoruz.
evet artık elini tuttuğuma göre tüm o saydıklarım yaşanabilir. hepsi yaşanır ve elbet söner. güçlü bir yankının sönümlenişi gibi yavaş yavaş. gitarın telinden çıkan kalın hoş sesin yavaşça yerini sessizliğe bırakması gibi.
ilk sevgilinin ilk eli tutuluşu ardakalan. 4 yıl olmuş.
erkek olarak hormonlarınızın coşmasına neden olur. bunu hep ağza atılmış bir bisküvi ile örneklemeyi çok severim. şekerli olduğu sürece bezleriniz ciddi şekilde tükürük salgılar. tutuşma sonucu vücutta belli başlı raksiyonlar da, bu bezlerden farksız, çılgın şeyler yapabilirler.
sevgilim yok ve hayatımda çokta sevgilim olmuş birisi değilim ama; sevdiceğinizle tutuşurken, yapmacıklık ve gösterişlik içine girmeden, hem tutkuyu, hem sevgiyi, hem de masumluğu, birbirinize verdiğiniz sevgi ve bağlılığı aynı anda sonuna kadar hissetiren durum. hele ki erkek için, sevdiği kız narin el parmaklarını sevgi, tutku ve bağlılık içinde tutması, müthiş bir güven veriyor erkeğe. ama malesef bu da yozlaştı. sevgiliyle el ele tutuşmanın eskiden ayıp karşılanıyor olması ne kadar yanlışsa, şimdiler de toplumun içinde, neredeyse kucak kucağa olmak, her şeyi yapar derecesinde cıvıklaşmakta o kadar yanlış. sevgiliyle el ele tutuşmanın artık ayıp olmadığı, hatta masumluk olduğunu bilmek, o cıvıklara sıkıcı geliyor ve konuyu el ele tutuşmanın dışına çekmek istiyorlar belli ki. saflığı, temizliği unutturmak istiyorlar.
erzurum caddelerinde özgürce yapabileceğiniz eylem.
Küçük bir şehirdeyseniz g*t ister.
Yazin hic cekilmeyen hede.
sevgilim yok ki elinden tutayım. sevgilim olursa eğer sırtımda taşıyacağım valla billa.

allahım nasıl bir yokluktayım yareppim.
görsel