bugün

Tecrübe edilmesi zor ve hakiki olanının bulunması neredeyse imkansız olan. ilişki bazında bakmıyorum; bir annenin-babanın çocuğunu ciddi manada seviyor olması mümkün müdür? Herbirimiz ailemizin bizi gerçekten sevdiğini varsayarız, bu doğuştan gelen bir şeydir. Ancak gerçekten de sevilir miyiz? birazcık düşündüğümüzde şunu bulgularız; doğduğu andan itibaren 'gerçek' manadaki sevgiyi tecrübe edenimiz çok az.
Peki dostlukta? insan dostları tarafından sevildiğini düşünür, zira onlarla çok şey paylaşır. Yeri geldiğinde birlikte ağlarlar, çoğu zaman birlikte gülerler.. Ama sevgi bundan daha farklıdır, biz insanlar çoğu vakit, 'sadece 1 dostum var ama tam dostum var', 'gerçekten beni seven ve benim de sevdiğim tek bir kişi var' deriz. Ancak gerçekten de seviliyor muyuz acaba?
Davranışlarınız ufacık bir değişime uğradığında, insanlar giderler. Düşünceleriniz ufacık bir değişime uğradığında, insanlar sizi kıracaklardır. Bu aile ve dost kavramı için de geçerlidir. Zira aile ne sizi gerçekten seven bireylerin oluşturduğu bir gruptur, ne dostlar sizi siz olarak seven insanlardır.
Ne olursa olsun yalnızca birinin varlığını sevmek zordur. Birini varlığından ötürü sevmek zordur. Bu yüzden sevgiyi deneyimlemek de zordur. Zira birini varlığından ötürü sevmek, bizler için alışılagelmiş bir şey değil, bizim alıştığımız şey yanımıza yakışacak insanların varlığı. Biz değiştiğimizde ve o insanlar değiştiğinde, dostluk biter. Aile biter. Geriye ne sevgi kalır ne de iyi hissettiren anılar: yalnızca acı veren bir soru, sevgi nedir?

Sevgiyi gerçek anlamda -yaşamı boyunca- deneyimlemediğini farkeden bir insanın o an yüzleştiği duygu acı vericidir. Sevginin olmadığı yerde acı vardır ve yaşamını idame ettirme bakımından kişiyi zorlar: güzel şeylerin olma olasılığını sekteye uğratır.

kişi tüm bunların eşliğinde kendisini yalnız başına yakaladığında şu soruyu sorar: peki ben kendimi seviyor muyum? işte bundan sonrası rüyalar, garip kabuslar ve katlanılması zor olan bir yaşam.

Yaşamak, anormal derecede bir güç ve kendini kandırış içerir. Çünkü yaşamı sürdürmenin kendisi anormal zorluktadır. Ölmek için çok fazla sebep bulan bir kişi, yaşamında sevginin kimse tarafından deneyimletilmediği bir yazık kişisidir. Zavallı ve acınasıdır. Aynı sürdürdüğü yaşamı gibi.
Hepimize yazık. Ve bazılarımıza da tebrikler.

https://open.spotify.com/...si=Vgr_se8USamLmWwzp2TSuQ
sevgi kavramının tahlilini en iyi yapanlardan birisi olan erich fromm:
''Bir insan başka birine ne verir? Kendisinden verir; sahip olduğu en değerli şeyden, “yaşamından” verir. Bu, o kişinin yaşamını diğer insan için feda ettiği anlamına gelmez aksine kendi içinde yaşattıklarından veriyordur. Sevinçlerinden, ilgi duyduğu şeylerden, anlayışından, bilgisinden, mizahından, üzüntüsünden, içinde canlı olan her şeyden.'' demiş.

sevgi tükenmektir özünde.
Önemli olan kendini tüketmen karşındaki insan için değecek midir? Belki de en önemli soru budur.
Bu sorunun cevabı benim nezdimde kimse için değmezdir. Riyakarlık fıtratında olan insanoğluna hiç değmez hemde. Bundandır kendime sarılmam, kendimi herkesten çok sevmem.
Tanrının gözünden düşen adem ve havva gibi düştü benimde gözümden insanoğlu. Sevgim şeytanım, mutluluklarım melek oldu. Çok fazla umudum yok ama insanoğlu nasıl tanrıya umut besliyor belki değecek insanların umudu olmam mutlu eder beni.

en iyisi tükenmemek, tüketmek sanırım. Geç oldu ama tam oldu mutluluğun özü sanırım burada.
insan celladına aşık olurken, o his zamanla sevgiye dönüşür ve vazgeçmek artık zor bir seçimdir, histir. Emek verilirken aynı zamanda zaman kaybı bile olsa, mutluluk yüreğe yerleşince gitmeyi değil, ev sahibi olmayı seçer. Basit değildir ya da hevesle geçecek bir durum silsilesi.
Hayatın mutlak ifadesi, yaşama sebebi, yaşatma sebebi. Dünyanın dönüş, evrenin var olma sebebi : sevgi!
Bi ara bende inandım meğerse o bile yalancı olabiliyormuş.
insan, ne kadar ihtiyacı varsa insanı o kadar seviyor.
bir canlının hayatında ki en önemli duygu. hayatta ne yaşarsanız yaşayın, acıyı da kederi de, depresyonu da mutsuzluğu da. hep olumsuzlukların ardından, size sevgi ile gelen şeyleri hep yanınızda tutun.
Duyguların en yücesi ya da bir sığınak.
''sevgiyle arzu arasında bir ayrım gözetmek için daha sağlam ve daha ince bir neden vardır. bir şeyi arzu etmek, kuşkusuz o şeye sahip olmaya doğru ilerlemektir ("sahip olmak" burada bizim bir parçamız olmasını istemek anlamındadır). bu nedenle arzu, doyurulur doyurulmaz söner, doyumla birlikte sona erer. oysa sevgi sonsuza dek doyumsuz kalır. arzunun edilgen bir özelliği vardır; bir şeyi arzu ettiğimde, aslında arzu ettiğim şey o nesnenin bana gelmesidir. yerçekiminin merkezi olarak ben, her şeyin benim önüme düşmesini beklerim. sevgi arzunun tam tersidir, çünkü baştan sona etkinliktir. sevgide nesnenin bana gelmesi yerine ben nesneye giderim ve onun bir parçası olurum. sevgi eyleminde iki kişi kendilerinin dışına çıkarlar. belki de doğanın insana, kendisinin dışına çıkıp başka bir nesneye yönelme olanağını tanıdığı en yüce etkinliktir sevgi. o bana doğru gelmez, ben ona doğru çekilirim."
https://twitter.com/i/status/1185905818174181376
Tülay kumaşcıya göre sınırı olmayan şey.

Kendisine kesinlikle ve kesinlikle katılıyorum.

görsel
Sevginin zıddını herkes nefret sanır ama değil aslı kayıtsızlıktır.
Kayıtsızlık zamanla sizi merhametsizleştirir. Samimiyetsizleştirir.
Vefanın sadece bir semt ismi olduğu gerçeği sevginin bir kadın ismi olduğu gerçeğini değiştirmez. Teşekkür ederim.
Sürekliliği olan, bitmesi imkansız olan gerçek sevgidir, günümüz sevgisinin yüzde sekseni libidodur.
Sevgi anlaşmak değildir nedensizde sevilir...
üstad sebahattin ali şöyle tanımlıyor sevgiyi:

"tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene:yine aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin."
görsel
ormanları korur.
Bir kimsenin çıkarı için yaşayan varlıklara tanıdığı olanaklar bütünü.
parayla satın alınamayan şey. aşkı bile yalandan adını aşk koyar alırsın. ama sevgi öyle değil. birini, bir şeyi ya seversin ya sevmezsin. sevmeyip de sever gibi yaparsan da hayatında sana son dakika golü sürprizi olur illa.
Kaybetmek istemediğim tek sevgi anne sevgisidir. Karşılıksız ve ham. Dostluk sevgisi,aşk falan yalan geliyor artık.
Bazen bir söz, bir bakış, bir gülüş ve bir ses insanı sevgiye iter. Aslında her insan sevmeyi seviyor zaten.
Huzur ve güven verir. Denildiği gibi sevgi bitmez, form değiştirir. Aşk kalbi tekletirse sevgi onu stabilize eder. Herkeste bulunmayan bir şeydir bu, varsa da hak etmez zaten. Sevgi öyle kutsal bir şey ki gevşek ağızlarda kullanılması direkt ölüm cezası olmalıdır. Özellikle sevgili kelimesini dillerinden düşürmezler mi ? Çevrede olan ilişkilerin %95'i sevgiden nasibini almamış pragmatist ve materyalist ilişkiler. Onlar sevgili falan değil, bu sevgili ve sevgi lafının bu kadar alçaltılıyor olmasına öfke kusuyorum. Bi salın şu güzel duyguyu be.
(bkz: sevgi anlaşmak değildir)
Sevgi anlaşmak değildir nedensiz de sevilir.

Sevgi katlanmaktır ve karşılıklı yatırım yapmaktır.