sağanak yağmurda arabayla gezmek

özellikle ıssız bölgelerde yapılırsa keyif vericidir.

Motorla bile gezdiğim oldu.

Dikkatli sürüş gerektirir.

iş olsun diye başlık açılıp, sorunsal diye tanım girilirse ben de kamu spotu yaparım.

zevklidir. gece uzun yoldaysanız ve arabada yalnızsanız daha da zevklidir. hafif kontralar vererek kendinizi mutlu edersiniz.

bir de müziğin sesini açmak vardır. mesela dinlendirici olması daha iyidir.

Rüzgar varsa arabayı sağlıyorsa bir de boğaz köprüsünden geçiyorsanız hiç de güzel olmayan aktivitedir.

orhan babadan gitti de gitti çalıyorsa güzel olur.

(bkz: romantizm)

Seni çılgın çocuk istanbul ve Ankara trafiğinde sadece çılgınlıktır.

motosiklet kullanmak daha zevkli oluyor. sağlam ekipman varsa tabi.

Sene 2011, izmir.
Dumanlanmışız, hepimizin kafası taşak gibi. Mahalleye indik nevale almaya. Alışverişi yaptıktan sonra şahin tepesine çıkmaya karar verdik, çünkü bucalıyız. *

Şahin tepesini bilenler bilir. Altındağ hariç (gerçi altındağ'a çıkmak da hep yokuş) nereden giderseniz gidin her tarafından deli yokuş çıkmak zorundasınız. Biz yola çıktığımız anda öyle bir yağmur bastırdı ki, 1 metre önümüzü görmüyoruz. Tamamen arabanın farlarıyla idare ediyoruz... araba da şu külüstür...

https://goo.gl/images/y5WhXx

Neyse, biz başladık yokuşu tırmanmaya. Bir noktadan sonra yağmur o kadar bastırdı ki, neredeyse tekerleklerin hizasına kadar suyun içerisindeyiz. Akıntıdan kaçmak için sokaklara dalıyoruz, sokağı arabanın kaput hizasına kadar su bastığını görüp geri kaçıyoruz.
O gece Güç bela çıktık şahin tepesine...

Yine bilenler bilir, tam Çamdibi manzarasına karşı çektik arabayı. Orası da hep taşlıktır, Nadiren 1-2 ağaç var. Yağmur, şimşek, gök gürültüsü tüm görkemiyle devam ediyor. Bizim kamiller de tutup ağacın altına park ettiler Arabayı. Yıldırım düşer diyorum, ağaç korur diyorlar amk. Lise terk heriflerin bilgisi o kadar oluyor işte. Güç bela ikna edip ağacın altından aldırdım Arabayı. 2 metre önümüz uçurum olacak şekilde Manzaraya karşıyız ama yağmurdan bi sik görmüyoruz. Başladık yine dumanlanmaya, kimsenin götü cam açmaya yemiyor. Radyoda imbat fm, yıldız tilbe tüm kederli şarkılarıyla ciğerimizi sikiyor... dedim kapalı kalsın amk camları. Bi yandan üflüyoruz bi yandan kırmızı tuborg. Yağmurdan ve Camdaki buğudan zaten dışarısı görünmüyor, üfleye üfleye içeriyi de duman altı yaptık. Olabilecek her şey flu, bir tek yıldız tilbe'nin insanın ciğerine işleyen nakaratları belirgin. Öyle bir düşkün takılıyoruz ki, bildiğin Zeki Demirkubuz filmi, son sahnesi.

Yıldırım mı düşecek, toprak mı kayacak diye Yusuf Yusuf halimden eser kalmamış, 'koymuşum yağmurun amına' diye onca nevaleyi içtikten sonra salmışım kendimi koltuğa. Duman da zaten hepimizi bayılttı. Bir ara baktım hepimiz sızmışız, yağmur Durmuş, gece saat 3 olmuş. Bugün yeter dedim, Kalkın gidelim amk.

O denli yağmuru hayatım boyunca sayılı kez görmüşümdür herhalde.

araba külüstürse motor ıslanır malamat olunur.

önde giden arabanın lastiklerinden gelen tazyikli sudan dolayı gezi zevkinin içine edilir.

Arabayı kullanan ben değilsem severim.

Yalnız, biraz da müzik.
Ağır ağır seyrederek.. mis mis.

cam sileceğinin motoru yanarsa ortada kalırsınız.

yürümk daha iyi sanki knk.